EÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belgin Hoşsu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yavru levreklerin bağışıklık sisteminin güçlü olduğunu ancak 10 santimetreden sonra balıkların hastalanma ve ölüm riskinin arttığını anlattı.    
 
Levreğin bağışıklık sistemini güçlendirmek için Avrupa Birliği Projesi hazırladıklarını ve onay aldıklarını dile getiren Hoşsu, Girit'teki Helenik Su Ürünleri Araştırma Merkezi'ne giderek çalışma yapacaklarını kaydetti.    
      
Hoşsu, balık yemlerinde balık unu, vitamin ve mineral karışımları ile buğday ve yan ürünlerin kullanıldığını, yem içindeki ham maddelerin pahalı olduğunu dile getirdi.    
 
Kültürü yapılan bütün balıklarda enerji ve protein açısından çok yoğun yemlerle besleme yapıldığını, bunun da zaman içerisinde balığın iç organlarında yağlanmaya, damarlarda deformasyona neden olduğunu vurgulayan Hoşsu, şöyle devam etti:
 
“Uygun yem formülasyonu sayesinde dolaşım sistemindeki sorunlar ortadan kaldırılabilir. Biz de bu amaçla alternatif yem maddeleri üzerinde duruyoruz. Bu yem maddesi hem balığın sağlığı açısından faydalı olmalı hem kolay bulunabilmeli hem de yemin maliyetini artırmamalı.
 
Tüm bu nitelikleri taşıyan ve üzerinde çalıştığımız şey reishi mantarı. Bunun balık yemine az miktarda konulduğunda balığın bağışıklık sistemine olumlu etki yapmasını bekliyoruz.”
 
BALIĞIN KAN DOLAŞIMI HIZLANACAK
Hoşsu, 1 kilo levrek elde edebilmek için 2 kilo yem kullanıldığını, bu mantar sayesinde yem miktarının yarım kilo azalacağını dile getirerek, şöyle konuştu:
“Kültür balığı yetiştiriciliğinde levrek, yavru aşamasında dayanıklı gibi görünse de 10 santim ve üzerinde çok hassas bir yapıya sahiptir. 10 santimden sonra ellenmemesine özen gösterilir. Çipura da tam tersidir. Yavru aşamada çok hassastır ondan sonra rahatlıkla yer değiştirebilir, boylanabilir. Çalışmayı biz levrek üzerinde yapacağız. 10 santim üzerindeki levreğin hastalanma, ölüm riski daha yüksektir.
 
Kültür balıklarının dolaşım sistemi, insülin direnci konusunda problemler söz konusu. Bu durum balığın iç organlarında yağlanmaya, yavaş büyümesine sebep olur.”
 
Bu durumun balığın üretim maliyetini yükselttiğini anlatan Hoşsu, şöyle devam etti:
 
“Bu olumsuzlukların ortadan kaldırılmasının özellikle Uzakdoğu'da yetiştirilen ve Türkiye'de de üretilmeye başlayan reishi mantarıyla mümkün olacağını düşünüyoruz. Mantar probiyotik gibi görev yapacak, yararlı bakterilerin gelişmesini sağlayacak. Damar sisteminde, damar tıkanıklığı gibi bir takım problemlerin ortadan kalkmasını, kalbin daha iyi çalışmasını, kan dolaşımının daha iyi olmasını da sağlayacak.
 
Balıkların yemlerine reishi mantarı koyarak özellikle 10 santim ve üzeri balıklardaki hastalanma riskini azaltacağız. Bu mantarın balıkların yağlanmasını ortadan kaldıracağını ve daha lezzetli balık yetişmesini sağlayacağını düşünüyoruz. Balıklara daha az yem verileceği için organik yük de daha az olacak. Bu yöntemi alabalıklarda da uygulayacağız.”