7 Haziran akşamında Devlet Bahçeli’nin her türlü koalisyona kapıyı kapatarak peşinen muhalefetliğe soyunmasıyla MHP’de yerinden oynayan taşlar bir türlü yerine oturmadı.

Malum.. Koray Aydın, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Meral Akşener’in başlattığı başkaldırı Devlet Bahçeli’nin Koray Aydın dışındakileri MHP kütüğünden silmesiyle sonuçlandı.

Ankara’da bunlar olurken Anadolu’da da muhaliflere destek veren ülkücülerin alayının üzeri çizildi.

Bunun sonucu üç dönem Aydın’ı parlamentoda temsil eden ancak bu süreçte Devlet Bahçeli ile ters düşen Ali Uzunırmak’ın delege listesinde adının bulunması bile bir kongrenin iptali için yeter sebep sayıldı ve Efeler ilçe kongresi hem de tam ortasında divan başkanı Osmaniye milletvekili Ruhi Ersoy tarafından iptal edildi.

Bununla da yetinilmedi apar topar Ankara’ya çağrılan İl Başkanı Burak Pehlivan’ın istifası istendi.

Yerine atanan Didim ilçe başkanı Levent İlter başkanlığında yeni yönetim geçtiğimiz günlerde(1 Mayıs 2017) görevine başladı.

Bir yol kazasına kurban gitmezse Mart 2018’de yapılacak il kongresine kadar partinin başında o kalacak.

Yönetimde bir tane de olsa kadın üyenin olmaması eksiklik olma yanında MHP’nin erkek egemen bir parti olduğunun tescilidir.

Tanıtım toplantısına Germencik Başkanı Ümmet Akın dışında ilk başta muhalif kanatta yer alan ancak referandumda evet diyeceklerini ilan eden Nazilli Başkanı Haluk Alıcık ve İncirliova Başkanı Gürşat Kale davet edilmemiş olacaklar ki, katılmadılar.

 Levent İlter’in o toplantıda sarf ettiği “MHP’liyim diyerek bizleri mahkeme kapısına düşürenler bizden değildir” sözleri onların yerelde de üzerlerinin çizildiğine yorumlandı.

Ayrıca “bu kutlu davada gidene kal, kalana da git demeyeceğiz”,sözlerine bakılırsa yeni yönetim derleyen, toparlayan değil “anahtar emini” bir yönetim olacak.

Nasıl bir siyaset izlerse izlesin “ülkü devlerinin”  baltaları eline aldığı.. kılıçları kuşandığı..savaş öncesi sessizliği andıran böylesine hararetli bir ortamda Levent İlter’in işi iki sebepten kolay değildir.

 

1- MHP’liler için önemli özellik ülkücü kökenden gelmemesi.

2- Bu parti’nin oldukça sancılı bir dönemden geçmesi

Camia üzerinde söz söyleyebilecek birkaç isimden biri olan Güngör Türk’ün sosyal medya üzerinden dile getirdiği şu sözleri birinci nedene örnektir.

 “Yeni yönetim hayırlı olsun ama ülkü ocaklı olmadığını, o kutsiyeti olan mekânlarda yetişmediğini bildiğimiz Levent İlter partimiz için hayırlı olmamıştır.

Şu an işgal altında olan MHP ve ülkü ocakları cennet mekân Başbuğumuz Alpaslan Türkeş’in bizlere emanetidir.

Lakin unutulmamalıdır ki, biz yusufiyeli, eski ocak başkanlığı, ocak genel başkanlığı ülkücüler olarak, atılan her adımı, söylenen her sözü, yaşanılan her olayı hafızaya kayıt altına alıyoruz. Miras yiyenler dikkat etsin.”

Dava adına tehdit de içeren bu sözlerin başka bir anlamı da yeni yönetimin sembolik olmaktan ileri anlam taşımayacağının camiaya ilanıdır.

Aydın’da bunlar yaşanırken fazla değil bir gün sonra (02.05.2017) Meral Akşener İstanbul’da Aydın’daki MHP’nin önde gelen isimleri Recep Taner, Hasan Muti, Kürşat Engin Özcan, Cihat Öztürk ve Ahmet Ertük’le kuracağı partinin planlarını yapıyordu.

Bu da Levent İlter’i bekleyen ikinci zorluktur ki, her ne kadar gidene kal kalana git demeyeceğini baştan ilan etmiş olsa da böyle bölünme aşamasındaki bir yapıda başkanlık yapmak hiç de kolay değildir.

Bunlara bakıldığında 2019’ a kadarki süreçte MHP bölünür mü, yeni parti için yola çıkanlar yelkenlerini dolduracak rüzgârı yakalayabilirler mi, seçimde kim barajı aşar, kimler sulara gömülür, süreçte kimi ne sürprizler bekliyor şu an için bunları öngörmek mümkün değildir.

Ancak bu parti hakkında şunu söylemek mümkündür:

BİR: Partisine kızan,

İKİ: Adayı beğenmeyen,

ÜÇ: Nefret ettiği partinin ya da adayın burnunun sürtüldüğünü görmek isteyen,

DÖRT: Velhasıl öfke baldan tatlıdır, diyerek her hangi bir nedenle stratejik oy kullanmak isteyen, sağcı ya da solcu, herkesin ikinci partisi MHP idi.

Ve seçim atmosferine göre değişen bu oranı yüzde 7-8’lerle ifade etmek mümkündür.

İşte MHP, AK Parti ile ittifak etmekle sadece kendi seçmeninden yüzde 73’lük bir kitleyi kaybetmekle kalmadı herkesin ikinci partisi olma özelliğini de kaybetti.

Şimdi bu durumda zorda kalan sadece MHP’liler değildir. Onlarla birlikte yedek parti arayışına girmek zorunda kalacak o ikinci seçmen kitlesidir.

Hâsılı kelam MHP bu gün tedavisi zor şiddetli bir iç kanama geçiriyor. Böyle bir durumda il başkanı Levent İlter olmuş ya da bir başkası olmuş ne önemi var?

Bir düzeltme: Perşembe günkü Aydınspor 1923’ü konu alan yazım üzerine Taylan Kozacıoğlu aradı ve ”Benim de üyesi olduğum Hulusi Akşit yönetimi dönemin Valisi Kerem Al tarafından kurulmuştur.

Bu yönetim yazıda söz edildiği şekilde güdümlü olmaktan uzak Aydınspor’u ikinci lige çıkaran başarılı bir yönetimdir,”dedi.

Sürçü lisan etmişiz affola…