Partisince Çanakkale’nin Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Bahçeli, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, argo üsluplarla siyasi üslubu yozlaştırdığını" ifade etti.
 
Bahçeli, "Siyaseti kirletiyor, vatandaşı azarlıyor, kendisine birisi bir şey söylediği zaman, sanki büyük bir korkuyla gece gündüz huzursuz olan bir insanın paniği karşısında, yanındaki korumalarda da bir panik başlıyor, birisi ağzını açtığı zaman linç edilecek bir müdahale ile karşı karşıya kalıyor. Böyle bir ülke yönetimi olamaz. Bunun üçüncü dönemi olamaz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ruhsal yapısı ve kimyası, üçüncü dönem ülkeyi yönetmeye müsait değil.
 
Onun için bir iktidar değişikliğine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. Bu iktidar değişmeli çünkü bu iktidarın yapabileceği kalmamıştır. 9 yılda başaramadıklarını tekrar aldatma ve kandırma yoluyla son dört yıl talep ederek yapacağını düşünmek, hepimiz için bir hayal olur. Dolayısıyla bir iktidar değişikliğinin zamanı gelmiştir" diye konuştu.
 
12 Haziran’ı "tarihi dönüm noktası", "geleceğin belirlenmesinde önemli bir karar anı" olarak tanımlayan Bahçeli, "O sebepten dolayı, 12 Haziran seçimlerinde sandığa gittiğiniz vakit, bir iktidar değişikliğini düşünerek hareket etmek durumunda olmalıyız. Şimdi Türkiye’nin en önemli sorunu işsizliktir diyoruz ama 9 yıldan beri işsizliği ortadan kaldırabilecek bir politika uygulanmıyor. Yalnız kendi yandaşlarından kamu kesimine gizlice bir yükleme oluyor, eş, dost, çocukları iş bulabiliyor ama AKP’ye oy veren vatandaşın evladı dahi, diğer yoksul vatandaşlarımızın işsiz çocukları gibi bir yuva dahi kuramıyor, bir ekmek parası dahi bulamıyor" diye konuştu.
 
-MHP’NİN VAATLERİ-
 
 
Devlet Bahçeli, işsizliğe çare bulunması, işsizliğin çaresini düşünmeyen bir iktidarın, iktidar olmaya talip olmaması gerektiğini söyledi. İşsizlikle sabırlı bir mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu: "Öte yandan asgari ücret seviyesi bugünkü hayat standartlarıyla insanlarımızın insanca yaşayabileceği bir gelir seviyesi olarak görünmüyor ve mevcut imkanlar içerisinde asgari ücreti ilk dönem olarak 825 liraya artırmayı düşünüyoruz. Emekli vatandaşlarımızın durumu çok kritik ve emekliler, büyük bir yaşama sıkıntısı içerisindeler. Yıllarca bir iş yerinde veya devlet kurumunda büyük hizmetler sunmuş olan o değerli büyükler, hayatlarını zor devam ettiriyorlar. İşte onun için MHP emekli maaşlarını artırmanın ötesinde, 13 maaş olarak eylül ayında bir 13. maaş vererek kışa hazırlığı da sağlamalarını düşünüyor.
 
Aile yardımları olarak da aynı şeylere bakıyoruz. Özellikle ülkemizde 9 milyona aşkın özürlüler bulunmaktadır. MHP, bu vatan evlatlarını da unutmamanın gereğiyle özürlülere sosyal destek ödemesi olarak 320 lirayı, başkasının yardımına muhtaç engelli aylığı olarak 450 lirayı, ayrıca engelli aylığı olarak 40 ve 69 yaş arasında özürlü olanlara 300 lirayı ve özürlü yakını aylığı yani 18 yaş altı bakıma muhtaç özürlüler için o aileye 300 TL yardım yapmayı düşünüyoruz.
 
Yaşlılara 65 ve yukarı yaşlar için, muhtaçlar için ayda 250 lira sosyal yardım ödemesi olarak da 320, yaşlısına bakmakla yükümlü yoksul ailelere verilmek üzere bir yardım paketi hazırlıyor. Yoksullara yapılacak yardımlar ise yakacak yardımları, kira yardımları, sosyal destek yardımları olarak insanlarımızı mutlu ve huzurlu kılabilecek bir düşünceyi taşıyor. Ev hanımlarına aile sigortası yardımı olarak 320 TL, pozitif yaşam desteği olarak 200 TL ve öğrenci kardeşlerimize de eğitime destek yardımı olarak 50 TL her ay ödemeyi taahhüt ediyor ve Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı 9 yıllık büyük tahribatı, bir onarım ve toparlanma hükümeti kurmak suretiyle öncelikle bu ülkede yaşayan başta işsiz ve yoksullarımız olmak üzere, sosyal refah artırıcı bir politikayla işe başlamak istiyor. Onun için toparlanma ve onarım hükümetini kurma çabasıyla 100 sorun tespit edilmiş, 100 de çözüm üretilmek suretiyle vatandaşımızın huzuruna çıkıyoruz."
 
-"ALIN PAKETİ, VURUN TOKADI GİTSİN"-
 
Bahçeli, "Bu gerçeği görüyorlar ve MHP’nin iktidarıyla hem işsizlik, hem yoksulluk, hem göçle, hem asayişsizlikle acımasız bir mücadeleyi kararlı bir şekilde yürüteceğimizi bildikleri için bir başka yönden de bunları korku sarmış.
 
O korku nedir Sayın Başbakanı geceleri uyutmayan? Her an panik ve kaos içerisinde bulunduran, yolsuzluklarla mücadelede de Milliyetçi Hareketin kararlılığıdır" dedi.
 
Özelleştirmeden imara kadar, toplu konuttan arsa spekülasyonlarına kadar her türlü rüşvet ve iltiması da dikkate alarak kararlılık içerisinde yoksullukla ve yolsuzlukla mücadeleyi sürdürmeyi düşündüklerini belirten Bahçeli, şunları kaydetti: "MHP’nin kararlılığını bildikleri için, bozkurtun nefesinin ensesinde dolaştığını bildikleri için, her türlü karalama iftirayla MHP’nin önünü kesmeye çalışırken, yoksulluğu istismar ederek, yoksulluğu kalıcı ve sürekli kılmak suretiyle kendi lale ve sülale devirlerini devam ettirmek için yoksulluğu sömürüyorlar. Ne yolla, paket uygulamasıyla ne yolla, paket demokrasisiyle.Anadolu’nun her tarafından belediyeler olsun, bazı kuruluşlar adıyla paket yardımı adı altında yoksul insanımızın hür iradesine ambargo koyup, onun yoksulluğunu istismar ederek, onu Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermeye mecbur ve mahkum bırakmaya çalışıyorlar.
 
Bu paket konusunu iyi bilmek lazım. Bu paketin içerisinde bir fasulye tanesi dahi, bir pirinç tanesi dahi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değildir. Bu tamamen milletimizin vergileriyle devlete gelir kaynakları oluşturulurken, bir kısmı eğitime, bir kısmı savunmaya, bir kısmı güvenliğe gideceği gibi, bir kısmı da sosyal devlet anlayışının gereği olarak yoksullara gitmesi gerekiyor. Bunun için de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu oluşturuluyor. Demek ki size gelen aile yardımı, yakacak yardımı ve buna benzer diğer yardımlar hep Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu kaynaklıdır. O fonun sahibi millettir, kullanması da milletin içerisinde yoksulluğa düşmüş vatandaşlarındır. Her yerde söylüyorum bu paket geldiğinde utanmayın sıkılmayın sağa sola bakmayın, çocuklar gözünüzün önüne gelip bugünkü iktidara oy vermek mecburiyetinde kendinizi hissetmeyin. Bu paket sizindir sizin hakkınızdır, helalinizdir. Alın paketi, vurun tokadı gitsin."
 
-"LALE DEVRİ, SÜLALE DEVRİ SÜRSÜN İSTİYORLAR"-
 
Bahçeli, iç ve dış borçlar, cari açıklar, dış ticaret açıkları, bütçe açıklarının Türkiye’yi ekonomik yönden de bir darboğaza doğru sürüklediğini savundu.
 
AK Parti’nin "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün" sloganını eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti: "Bugünkü AKP’nin mutlu azınlığını üçüncü defa iktidar yapmaya gerek yoktur. Sağda solda yazmışlar, ’istikrar sürsün, Çanakkale büyüsün’ diyor veya ’Türkiye büyüsün’ diyor. İstikrar sürsün, Çanakkale, Muğla bilmem nedir diye vatandaşı kandırma. Çanakkale’ye dikili bir taşın mı var ki Çanakkale büyüsün.
 
Çanakkale’de işsizimize bir istihdam, ekmek kapısı açtın mı ki, senin istikrarın sürsün. Bunların ’istikrar sürsün’deki amacı kendilerinin hanedanlarının, yakınlarının iç ve dış odakların ekonomik menfaatleri uğruna milletin yoksulluğu sürsün istiyor. Milletin diğer milli ve manevi değerlerinin sömürülmesi sürsün istiyor. Kısacası ’istikrar sürsün’de amaç: Sayın Başbakan ve yandaşlarının lale devri, sülale devri sürsün istiyorlar. Buna ’dur’ demek lazımdır ama bunu yaparken, yoksullukla mücadelede bizi bunlara mecbur ve mahkum bırakmamak için ne yapmak lazımdır diye sorduğunuzda, MHP kültürünüzden gelen, Milliyetçi Hareketin görüşlerindeki temel ilkelerden hareket ve Anayasamızın 3. maddesindeki sosyal devlet anlayışı olarak sizlere bir hilal kart vadediyorum.
 
Bu hilal kart, milletle devlet bütünleşmesiyle, milletin ve devletin bu milletin aziz evlatları olan yoksullarının yanında olmayı sağlayan bir harcama kartıdır, bir helal karttır. Bu kart insanca yaşayabilecek gıda ve gıda dışı harcamalarda karşılık bulabilecek bir gelir desteği ile desteklenen ve bu gelirin bir kamu bankasına adınıza yatırıldığı bir karttır. Bu hilal kardın ana para faiz ödemesi yoktur. Bunları ödemediğiniz için kapınıza bir icranın gelmesi söz konusu değildir. Çünkü bu hilal kart milletin ve devletin yoksul kardeşine hediyesidir.
 
Bu hilal kart cebinizde olduğu sürece kendinizi güvende hissedeceksiniz. Başınız dik alnınız açık olacak, şeref ve haysiyetinizle yaşayacaksanız. Kimseye el açmayacaksınız, namerde muhtaç olmayacaksınız."