Dublin ve Drogheda’dan sonra İrlanda’dan çıkıp, Belfast’a giderken Kuzey İrlanda’ya girdiğimi bana ilk telefonumun navigasyonu hissettirdi. Avustralya’dan Amerika’a beni en ıssız yollarda bile zorda bırakmayan Nokia telefon navigasyonum, Kuzey İrlanda’ya girince birden bir şaşırmaya ve yolu göstermemeye başladı. Sorun şuydu: telefona sadece İrlanda kartını yüklemiştim, Kuzey İrlanda’yı ayrı bir ülke olarak düşünememiştim.
Yolların kalitelerinin düşmesi, trafik hız levhalarının kilometreden mile dönüşmesi, para biriminin Euro’dan Pound’a dönüşmesi, İngiltere topraklarına gelmiş hissini verdi. Hele hele bayraklar...
Ben Dünya’da ne fazla bayrak meraklısı millet olarak Türkleri bilirdim, ama Kuzey İrlandalılar, Türklere on çeker... Her evin bahçesinde biri İngiliz ve biri Kuzey İrlanda bayrağı olmak üzere en az iki bayrak asılı. Bu yetmiyormuş gibi, tüm sokak lambası direkleri de bayraklarla donatılmış durumda.. Kuzey İrlandalılar için kutsal olan iki bayrağın yanı sıra her sokakta en az bir veya iki evde başka bir bayrak ta asılı idi... Hatta bu başka bayrak bazı kent kasaba girişlerinde de asılmıştı...
Şimdi bu üçüncü bayrağı merak ediyorsunuz değil mi? Söyleyeyim: FİLİSTİN BAYRAĞI... Buraları sanki bir Müslüman ülke gibi her tarafta Filistin bayrakları, duvarlarda İsrail’i protesto eden yazılarla dolu. Ve en ilginci de dağa bile, Belfast’ın her yerinde görülecek şekilde dev haflerle “VİVA PALESTİNA” (Yaşasın Filistin) yazmışlar.
Kuzey İrlanda’nın bağımsızlığı için mücadele veren ve barış süreciyle silahları bırakan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (İRA), 1980’li yıllarda İRA’nın Yaser Arafat liderliğindeki Filistin Kurtuluş Örgütü’yle (FKÖ), özellikle askeri eğitim ve patlayıcı madde alışverişi sayesinde oldukça sıkı bağlar kurduğu, Sinn Fein teşkilatının HAMAS’la dostluğu biliniyor.
İrlanda yanlıları, Belfast’taki İngilizleri, İsrail’deki işgalci yerleşimler gibi görürken, Filistin’i destekliyorlar, Birleşik Britanya Krallığı taraftarları da İsrail’i destekliyorlar. İrlanda taraftarı Katolik Cumhuriyetçiler, Filistin bayrağını adeta kendi bayrakları gibi her yere asarak, Britanya taraftarı Protestanları çileden çıkarıyorlar.
Adamlar bu bayrak işini o kadar abartmışlar ki Belfast Belediye Meclisi’nin 3 Aralık 2012 tarihinde aldığı bir karara göre Britanya bayrağı artık her gün Belfast Belediye binası üzerinde dalgalanmayacak. Bunu kuzey ve güney İrlanda’yı birleştirmek isteyen birleşik İrlanda taraftarı Katolik Cumhuriyetçilere tâviz olarak yorumlayan Britanya taraftarı Protestanlar sok
Berlin duvarı gibi Belfast’ta, Protestan ve Katolik mahalleleri şimdi “Barış hattı” adını alan ürkütücü duvarla ayrıydı. Protestanlar ve Katolikler arasında yaklaşık 30 yıl süren savaş 13 yıl süren barış süreci sonunda 1998 Paskalya'sından iki gün önce Kuzey İrlanda Anlaşması imzalanmış ve iç savaş sona erdirilmiş. İrlanda’nın PKK’sı İRA’nın lideri yani APO’su, Gerry Adams 1983’de milletvekili seçilerek meclis girmişti. Gerry Adams, 40 yıl önce İRA’nın işlediği bir suikast yüzünden Mayıs 2014’de dört gün göz altına alınıp serbest bırakıldı.
Dünya kamuoyu bugüne dek daha ziyade IRA terörizmiyle ilgilense de, Kuzey İrlanda’da yaklaşık 30 yılda 3 binden fazla insanın hayatına mal olan terör ortamında Protestan milislerin de önemli bir payı var.
Savaş kağıt üzerinde sona ermiş görünse de, duvarlara barış kapıları kurulmuş olsa da, utanç duvarlarındaki ve bazı binalardaki resim ve sloganlar ve karşılıklı bayrak şovları, savaşın gönüllerde sürdüğünü, yaraların hala kabuk bağlamadığını gösteriyor.
Şu ana kadar çizdiğim Belfast tablosu sakın içinizi karartmasın. Şehri dolaşırken, çevrenize politik bağlamda “alıcı gözüyle” bakmıyorsanız, Belfast’ın herhangi bir İngiliz şehrinden pek bir farklı olmadığını göreceksiniz.
Belfast’da şehri merkezinde aman mutlaka şurayı görün diyemeyeceğim, ama “Titanic Quarter” diye anılan Titanic faciasının multimedya desteğiyle sergilendiği müzeyi öneririm. “Acıların pazarlandığı” bu son derece modern müze, Titanic gemisini inşa edildiği tersane alanına kurulmuş. Ayrıca, güzel yemek yiyebileceğiniz şahane ambiyanslı Belfast Şatosu’nu da öneririm.
Bir gezi yazısı yazmak istesem de maalesef Belfast’ın politika kokan her taşı ve şu an bizdeki yürürlükteki barış sürecinin etkisi bunu gerçekleştirmemi engelledi. Kusura bakmayın...
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!
