1960’lı yıllarda Söke kitapçılık açısından Kuşadası’ndan bir hayli üstündü. Söke’de şu anki PTT’nin karşısında bulunan “Polis Süleyman” lâkaplı kitap ve gazete satış işyeri ilçenin kitap ve yayın kültür nabzının attığı yer idi. (Bu işyeri varlığını şimdilerde de sürdürüyor.) Aynı yıllarda Kuşadası’nda şimdiki Orient Bazaar girişinde küçücük bir dükkanda kitap ve gazete satışı yapılıyordu.
1970’li yıllarda Söke’de birkaç kitabevi daha açıldı. Ayrıca ilçedeki Millî Kütüphane ve okul kütüphaneleri özellikle öğrencileri oldukça aydınlatıcı nitelikte idi. Bu yıllarda Kuşadası’nı Söke’den yine geri planda görüyoruz. O yıllarda Ada’nın nüfusu da Söke’nin nüfusundan bir hayli azdı.
1980’li yıllarda Kuşadası’nın turizm açısından ilerlemeye başlaması ilçenin ticari açıdan atağa geçmesine neden oldu. Kıbrıs Caddesi’nde açılan Haşet (Kuydaş) Kitabevi ilçeyi kitap kültürü açısından geliştirmeye başladı. Aksine bu yıllarda Söke’nin bir gerileme içerisine girdiğini izliyoruz.
1990’lı yıllarda Kuşadası tamamen Söke’nin önüne geçti. Ada, kitap ve gazete satışı açısından büyük canlılık kazanmaya başladı. Söke’de ise kitapçı bulmak bile zorlaştı.
2000’li yıllarda Kuşadası arayı bir hayli açtı. Çok sayıda kitabevi açıldı. Deniz kıyısında açılan standlarda, kitap günlerinde ve İbramaki Sanat Evi’ndeki etkinliklerde de Kuşadası adını duyurdu. Bu yıllarda Söke’nin nüfusu da Ada’nın nüfusunun gerilerine düşmeye başlamıştı. Zaten yazları çok sayıda yerli ve yabancı insanı ağırlayan Kuşadası kitap ve gazetecilik alanında çok üstün konuma geçmişti.
Son yıllarda Söke’de Novada’nın açılışı ilçe halkının sosyo-kültürünün değişmesine neden olmaya başladı. Söke artık kabuğunu kırıyordu. Arkadan kitap şenlikleri bile düzenlendi. Ancak bu ortamda dahi Ada’yı geride bırakması mümkün görünmüyor. Söke’de kımıldama var ama Ada liderliği bırakma niyetinde değil. Önümüzdeki yıllarda yeni açılacak olan Avm’ler ile Kuşadası’nın kitap satış ve okuma etkinlikleri çok daha fazla artacağa benziyor. Hızla artan nüfus bir kültür patlaması meydana getirebilir. Kuşadası İzmirleşme yolunda.
Aydın merkezde Forum’un açılışı nedeni ile kitap kültüründe bir ilerleme kaydedildiyse de vilayetin yeterli çaba gösterdiği kanaatinde değilim. Aydın, şüphesiz bu açıdan İzmir ve Denizli’nin gerisinde seyir ediyor.
Kuşadası’ndaki kitabevlerinin yeni yeni kitaplarla okuyucuları tanıştırması, yabancı yazarların bazı eserlerinin Türkçe’ye ilk defa çevrilmesi ve bunların kitapseverlere ulaşması çok büyük bir şans. Kütüphanelerimizde de eskisine göre daha çok ve çeşitli konularda yayınların okuyuculara açık olması büyük bir olay.
Her ne kadar bu yıllarda internetin devreye girmesi okuyucunun yönünü değiştirmesine neden olsa da kitap tutkunları bildiklerinden şaşmıyor ve yeni eserlerin peşinden koşturuyorlar.
Aydın vilayeti sınırları içerisinde Devletimiz korsan kitapçıları iyice tespit edip onlarla korkunç bir mücadeleye girişirse, kültür hayatımızda çağ atlayacağımıza inanıyorum. Bir korsanın yok edilmesi on kitabevinin açılmasına neden olur. Böylelikle kitap çeşitliliği artar. Daha farklı alanlarda eserlerle karşılaşırız. Kitabevleri ve okuyucular korsanların zincirlerinden kurtulurlar.
İyi okumalar dileğiyle…
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınbunukonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!
