“Yasa çıktı, her şey yoluna girdi. İlk zamanlar içenler vardı şimdi Bakanlar Kurulu"nda sigara kokusu, dumanı kalmadı. 2008"de 1 milyar, 2009"da 992 milyon lira cebimizde kaldı, çünkü sigara tüketimi azaldı. Hem kurusu, hem sulusu, hepsine karşıyız. Niye? Çünkü halkıma zararı var. Ana muhalafetten iki milletvekili yasayı, değişiklikle ileriye atmak istiyor. Yasa çıkmış, iş bitmiştir, izin vermeyiz.”

ANKARA - Başbakan Erdoğan, Yeşilay tarafından düzenlenen, “Kapalı Alanlarda Tütün Ürünlerinin Kullanımını Engelleyen Yasanın Kabul Edilişinin İkinci Yıl Dönümü Ödül Töreni”nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, “Yaşadıklarımızı anlatırsam bu ülke kaldırmaz" demiştiniz. Sayın Arınç da bir TV programında "Anayasa kitapçığının fırlatılmasından daha vahim şeyler yaşadık" dedi. Bunu biraz açabilir misiniz?” sorusu üzerine, “Açılması gerektiği zaman oraları açarız” şeklinde konuştu. “MHP, TBMM Genel Kurulu"nda yaşanan olaylardan sonra Genel Kurul"da AK Parti"nin, Hükümetin Türkiye"den özür dilemesi gerektiğini söyledi. Bir yorumunuz olur mu?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Konuyla ilgili olarak söyleyeceğim tek şey var, Türkiye"den özür dilemesi gereken bir parti varsa MHP"dir, MHP"nin milletvekilleridir. Bu ülkede başbakanın eşi inancı gereği başörtüsü sebebiyle hasta ziyaretine gitmeye mani olanlara karşı çıkacağına, eşimle istihza edecek bir yapı, anlayış, zihniyet temsilidir MHP. Onun da ötesine geçerek şahsımla alakalı bir hatta buna tahammülümüz mümkün değil, "peygamberlik isnat edilen başbakan" yaklaşımı. Bir defa ben Müslümanım diyen hiçbir insanın ağızına alamayacağı bir ifadedir. Ama bunu bir MHP milletvekili ağzına almıştır. Buna tahammül etmek mümkün değildir. O gün de dediğim gibi "ben partimin çatısı altında bu tür yaklaşımlar içinde olan bir insanı zaten tutmam"dedim. Çünkü biz tabuları yıkmak üzere geldik. Tabuları inşa etmek üzere değil. Hiçbir zaman kalkıp da bunu konuşmak dahi istemiyorum, şahsımla ilgili böyle bir izafede bulunmak... Dün bunlar şecaat arz ederken sirkatini söylüyorlar, yanlış üzerine yanlış yapıyorlar. Yani "eğer peygamberlik zinciri bitmeseydi Erdoğan peygamberlik bekliyordu"böyle saçmalık olur mu? Bunlar bu kadar battıkça batıyorlar, çünkü bunlar bir batağın içindeler zaten.”

Başbakan"ın uzmanlık alanı başörtüsü istismarı

ANKARA- MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM"deki kavganın ardından sert bir açıklama yaparak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ı “Başörtüsü istismarı uzmanlık alanı” diyerek suçladı. Bahçeli, şöyle konuştu: “Partimiz, TBMM"de AKP grubuna mensup miletvekillerinin MHP grubuna yönelik tehditkar tavırları ve fiziki müdahale arayışlarını şiddetle reddetmekte ve kınamaktadır. Bu olay, akibetini anlayan müflis ve zavallı siyaset çürümüşlüğünün tahammülsüzlüğü olarak siyaset tarihine geçektir. TBMM kürsüsü hür vicdanın sesidir. Genel Kurul"da söz alarak fikirlerini beyan eden milletvekillerimize ve grubumuza yönelik Başbakan"ın gözü önünde ve teşvikiyle sözlü ve fiziki müdahale, sataşmaları ve hakaretleri kamuoyunun önünde meydana gelmiştir. MHP milletvekillerinin sözlerinin saygıyla karşılanmaktan çok uzak bir anlayışla, cevap bekleyen sözlerine öfke ile yaklaşan Erdoğan ve mesai arkadaşlarının tam bir çarpıtma ile konuyu yine bildik istismar uzmanlıkları olan "başörtüsü"konusuna kadar getirmiş olmaları, içine düştükleri çaresizliğin son belgesidir. Görüşmeler esnasında bir milletvekilimiz tarafından tartışmalara konu olarak, AKP sıralarından ağır hakaretlerle ve tepkilerle eleştirilen, Başbakan tarafından kabul edilmeyen, olmayacağı söylenen "adeta Peygamber" tanımlamasına dair iddialar da belgeleriyle doğru çıkmış, tartışmaların kaynağı olan AKP yöneticisi istifa etmek zorunda kalmıştır. MHP, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP Meclis grubunu siyasi terbiyeye ve hadlerini bilmeye davet etmektedir.”

Bahçeli açıklamasında medya patronları için de isim vererek ağır ifadeler kullandı: “Servetinin kaynağı şaibeli olan ve elindeki medya gücünü ticari faaliyetleri için iktidara kiralayan medya patronlarından Ahmet Çalık, Akın İpek, Turgay Ciner ve Ferit Şahenk"in elindeki haberleşme vasıtaları ve elemanları ile partimize yönelik karalamaların odağı haline geldikleri görülmektedir. Aziz mileimiz bunları affetmeyecek ve milliyetçi - ülkücü irade ise bu ahlaksızlığı asla unutmayacaktır.”