Dünya Ekonomik Forumu'ndan ikinci bir olası küresel mali kriz için uyarı geldi. Yeni bir mali kriz olasılığının yüzde 20'den daha fazla olduğunun belirtildiği Küresel Risk Raporu'nda, bilançolarda iyice şişen finans balonunun patlayabileceği ve bunun dünyaya yaklaşık 1 trilyon pounda mal olabileceği belirtildi. Raporda ülkelerin mali sistemlerini tam olarak oturtmaları gerektiği vurgulanırken, dünya ekonomisinin gelişimine katkıda bulunmak yerine kontrolsüz büyümesini devam ettiren Çin'in de küresel ekonomomi için ciddi bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.

Raporda, bu ortamda, bütçe açıklarıyla küresel çapta savaşmaya büyük ihtiyaç olduğu vurgulandı.
Bazı gelişmiş ekonomilerde iç borcun barış zamanlarındaki en yüksek seviyeye kadar yükseldiğine dikkat çekilen raporda, ekonomiye müdahalelerin maliyetleri, uzun vadeli emeklilik yükümlülükleri ve sağlık harcamalarıyla birleşince büyük ekonomilerin bazılarının tarihsel olarak zayıf mali pozisyona düştükleri kaydedildi.
G20 üyesi ülkelerin bütçe açıklarının, şu an toplam gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 7,9'u seviyesinde olduğu ifade edilen raporda, birkaç istisna dışında büyük gelişmiş ülke ekonomilerinin mali krizlerden daha çok etkilendiğine dikkat çekildi.
Raporda, IMF'ye göre, 2014'e kadar G20 üyesi gelişmiş ekonomilerde ortalama borcun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının 2007'deki kriz öncesi seviye olan yüzde 78'den yüzde 118'e çıkmasının beklendiği vurgulandı.
Buna karşılık, bankacılık krizinden daha az etkilenen, küçük, gelişmekte olan ekonomilerin, mali yapılarını düzene soktuğu belirtilerek, G20 üyesi gelişmekte olan ülkelerin borç-gayri safi yurtiçi hasıla oranının 2007 ile 2014 yılları arasında hiçbir zaman yüzde 40'ı aşmayacağı ifade edildi.

KRİZ KAHİNİNDEN DE BORÇ UYARISI!

Nobel ödüllü ekonomist Roubini"nin, Arpitha Bykere ile birlikte Forbes dergisi için kaleme aldığı yazıda, bir zamanların güçlü ekonomilerinin krizin kötüleştirdiği mali yapılarını düzeltilmemesi halinde yatırımcıların güvenini kaybedebileceğini söyledi.


Böyle bir durumda kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkelerin kredi notlarını düşürmeye devam edeceğini dile getiren Roubini ve Bykere zayıf ekonomik iyileşme ve yaşlanan nüfusun özellikle İngiltere, ABD, Japonya gibi gelişmiş ekonomilerin ve avro bölgesindeki pek çok ülkenin borç yükünü artıracağına dikkat çekti.
“İngiltere, İspanya, Yunanistan ve İrlanda mali yapılarındaki dengesizliklere çözüm bulunmaması durumunda, ülke borcunu ödeyememe riskiyle karşı karşıya kalacak” diyen uzmanlar, avro bölgesindeki bazı ülkelerin, ellerindeki varlıkları satarak borç oranlarını azaltmaya çalıştığına dikkat çekti.

Yazarlar doların, merkez bankalarının en çok tercih ettiği rezerv ve dünyanın en derin borç piyasasına sahip ülkesi olmasından dolayı ABD"nin ve dünyanın en büyük kredi vereni olduğu için de Japonya"nın yatırımcıların güvenini kaybedecek en son ülkeler olduğunu dile getirse de söz konusu ülkelerin gerekli mali reformları gerçekleştirmemesi durumunda, yatırımcıların bu ülkelere yönelik endişelerini artırabileceğine dikkat çekti.

Roubini ve Bykere, gelişmiş ülkelerin hükümet harcamalarını kesip, vergileri yükselterek en geç 2011 ya da 2012 yılları arasında ekonomilerini sağlamlaştırmaya başlamak zorunda olduğuna dikkat çekti./milliyet