Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Şahin, toplumumuzda ibadet gibi önemli kılınan, "kurban kanını kutsama" adetiyle ilgili soruları cevaplandırdı.
 
Kurban kanı kutsal mı, alınlara, arabalara sürülünce korur mu?
 
Soru: Bizler bayramlarda kesilen kurbanın kanını, alınlarımıza sürerdik, bazen de yeni aldığımız arabanın üzerine bulaştırır, kazadan beladan korumasını dilerdik. Buna bazı büyüklerimiz itiraz eder, kanın bir faydası olmayacağını söylerlerdi. Şimdilerde bu âdetler azaldı, ama yine de uygulayanlar var. Nitekim yeni araba alanlar ayrıca bir de kurban kesiyor, kanını arabanın camına kaportasına sürüyor, böylece arabanın kazadan beladan korunacağını düşünüyorlar. Hatta bazen inşaatın temeline de kurban kanı akıtıyor, bundan da temelin korunacağını ümit ediyorlar...
 
Bu gibi alışkanlıklarımıza siz nasıl bakıyorsunuz? Kurban kanı kutsal mı, bulaştığı yeri kirletmez, kazadan beladan korur mu? Alnına sürdüğümüz çocuklarımızın sağlığına sebep olur mu?
 
Cevap: Önce kanın durumuna açıklık getirelim. Kan necistir, bulaştığı yeri kirletir, namaz kılan insanın elbisesine bulaşır, alnına sürülürse genişliği avuç içi kadar bir sahaya ulaşması halinde, namaza da mani olur, yıkamadan namaz caiz olmaz. Arabaya, duvarlara sürülmesi de aynı şekilde necaset sürülmesi gibi kabul edilir. Bulaştığı zemini kirletmiş olmaktan başka bir sonuç getirmez. Yani kurban kanı kutsal sayılmaz, bulaştığı yere fayda sağlamaz. Koruyucu bir özelliğinin bulunduğu da iddia edilemez!.
 
Ancak yeni alınan ev, araba ve benzeri değerlerin hayırlı olması niyetiyle bir şükür kurbanı kesip konu komşuya et ikram etmek, bu sadakanın hürmetine kazadan beladan korunmasını dilemek mahzurlu olmaz. Çünkü sadaka belayı def eder diye düşünmek meşrudur.
 
Ayrıca böyle şükür kurbanı keserken niyetini netleştirmeli, Rabb'imin ihsan ettiği nimete şükür kurbanı kesiyorum diyerek bu kurbanı adaktan ayırmalıdır. Çünkü adak olursa kendisi ve ailesi bundan yiyemez, tümüyle yoksula vermesi gerekir.
 
Kurban kanı kutsal sayılmayıp bulaştığı yeri kirleteceğinden dolayıdır ki toprak zeminde kurban kesenler, önceden kanın akacağı yere derin bir çukur kazarlar, kanı tümüyle o çukura akıtarak çevreyi kirletmesine engel olurlar. Bu da akan kanın kirletmesinden korunmak gerektiğini gösteren bir örnek olur.