Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dünyayı kasıp kavuran ekonomik krizle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. aHaber'deki İş'te Hayat'a konuk olan Sabancı, Avrupa'daki krizin derinleşmesi durumunda ortaklık yaptıkları Avrupalı devlerin Türkiye'nin büyüme temposuna ayak uydurup uyduramayacaklarından endişe duyduğunu belirterek, "Şu an o noktada değiliz ama düşünülmesi gereken bir konu. Yabancı ortaklarımız 'Oh iyi ki Türkiye'de varız. Çünkü işlerimizin en iyi gittiği ülke burası' diyorlar. Avrupalılar Türkiye'deki işlerinden çok memnunlar ama bizim dışımızdaki ülkelerde gösterdikleri performantan memnun değiller" dedi. Sabancı, Avrupa'nın güçlü bir euro ve euroya güç veren mali politikalarla desteklenen bir birlik haline gelmesinin uzun süreceğini de kaydetti. 


LİKİDİTE AKACAK
Türkiye'nin küresel krize rağmen ekonomisinin sağlam ilerlediğini anlatan Sabancı, "Türkiye ev ödevlerini ve mikro reformlarını yaptığı sürece dünyadaki likitide buraya akacak. Dolayısıyla orta ve uzun vadede Türkiye'nin bir finansal sıkıntısı olacağını zannetmiyorum. Hiç böyle bir beklentim yok. Tam tersine dünyadaki krizden dolayı nereye gideceğini bilemeyen likidite Türkiye'ye çekilebilir" diye konuştu. Türkiye'nin ihracatıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Sabancı, Avrupa'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu, yüzde 47'lik ihracatın büyük kısmının Almanya'ya yapıldığını vurgulayarak, "Bu sevindirici. Çünkü Almanya Avrupa'nın şu anda en iyi durumda olan ülkesi" dedi.


BAŞARILIYIZ
Bu yılın başında büyüme tahminini yüzde 5 olarak açıkladığını söyleyen Sabancı, "Başbakan Yardımcımız Ali Babacan ve ekibi frene bastı, şu anda yüzde 3 büyümeyle gidiyoruz. Planlandığı gibi gidiyor. Nereye gittiğimizi biliyoruz" dedi. 3 yıllık Orta Vadeli Program'ın ilk ayağında olunduğunu, hedeflerin tutacağına inandığını dile getiren Sabancı, şöyle konuştu: "Türkiye başarılı gidiyor. Ciddi bir kalkınma içinde. 2012'de biraz yumuşak geçiş olacak gibi gözüküyor. Bu da beklenen bir şeydi." Enerji nedeniyle cari açığın yüksek olduğunu anlatan Sabancı, "Kontrol edilmesi gerek. Bu yıl inmesini bekliyorum. Ekonomiyi soğutmanın içinde bu da var, anlıyoruz" dedi.


'ÜNİVERSİTE AÇMAK FABRİKA KURMAYA BENZEMİYOR'
Sabancı Üniversitesi projesinin 1994-1995 yılında başladığını anlatan Sabancı, "Ailem, amcalarım bana güvendi ve bu görevi bana verdi. Çok iyi bir ekiple çalışma imkânım oldu. Bazen soruyorlar, bu bir hobi değil tabiî ki. İnsan hayatta sevdiği şeyler için fedakârlık demez. Bu herhangi bir proje değildi, bir fabrika kurmaktan farklı bir şeydi. Çünkü insan yetiştireceksiniz" diye konuştu. Nano teknolojiye yaptıkları yatırımları da anlatan Sabancı, şöyle konuştu: "50 milyonun üzerinde bir yatırım yaptık ama devam ediyor. Şimdi ikinci fazını yapacağız. Türkiye için teknoloji, buluşlar ve patentler çok önemli. Daha yüksek teknoloji kullanılan daha verimli çalışan bir endüstri ile marka yaratmak gerek. Bütün bunlar cari açığı da etkileyecek." Liderliğin sırlarını da anlatan Sabancı, "Önyargısız ve değişime açık olmak gerekiyor" diye konuştu.


'SABANCI VAKFI SOSYAL YARALARA ÇARE OLDU'
Çocuk gelinler konusunda Sabancı Vakfı'nın çalışmalarına da değinen Sabancı, "Bu bütün dünyada bir sorun, sadece Türkiye'de değil. Gelişmekte olan ülkelerde kızlar satılıyor. Bu çok büyük bir sosyal yara. Çocuk gelinler çocuk doğurup, anne oluyor. Bu toplumsal sorumluluk ve eğitim meselesi. Sayın Fatma Şahin de bu konuya çok fazla eğiliyor. Bu, çocuklarımızın eğitimini, iş hayatını hatta bütün geleceğini etkiliyor" dedi. Vakfın Türkiye'de pek çok konuya dokunduğunu anlatan Sabancı, "Bunu asli görevimiz olarak görüyoruz. Vakıf çalışmalarına işimiz kadar önem veriyoruz. Hem işimizi iyi yapıp, para kazanmalıyız hem de doğru sosyal sorumluluk projeleri yapmalıyız" diye konuştu.


SABANCI MONET'İ AĞIRLAYACAK
Dali, Picasso ve Rodin gibi birçok sanatçıya ev sahipliği yapan Sakıp Sabancı Müzesi'nin "Rembrandt ve Çağdaşları Sergisi"ni getirdiğini hatırlatan Güler Sabancı, "Bu yıl müzemizin 10'uncu yılı. Ona istinaden hazırladık. Şimdi de Hollanda sergisi var müzemizde. Bütün odalarımızı yeniledik ve oralara teknoloji getirdik. iPad'lerinizle artık değerli kitaplarımızı, Kur'an'larımızı, fermanlarımızı okuyabilirsiniz. Sayfa sayfa açıp bakabilirsiniz. 8 Ekim'de Fransız ressam Claude Monet geliyor. İnanılmaz nilüferleri ve müthiş çiçekleriyle" dedi.


TÜRK HALKI TASARRUF YAPMALI
"Bir iş kadını olarak ters gelebilir bunu duymak ama tasarruf yapmamız lazım" diyen Sabancı, Türk halkını tasarrufa teşvik edecek başta bireysel emeklilik olmak üzere düzenlemelerin önemine işaret etti. Sabancı, "Bireysel emeklilik başlangıçtı. Bunu bir örnek olarak alıyorum. Tasarrufu destekleyecek adımlar atılması gerekir. Yönümüz doğru ama iyileştirecek yerlerimiz de var" dedi.

THELİRA