Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomik krizle ilgili olarak, “Hiç şüphemiz yok ki Türkiye olarak bu kriz döneminde de hedeflerimize yürüme başarısına yürümeye devam edeceğiz. Çünkü Türkiye"deki olay psikolojiktir. Ve Türkiye"de kasıtlı olarak psikolojik olarak bu krizi körükleme gayreti içinde olanlar var. Bir defa biz öncelikle bunu reddetmemiz lazım. Bu psikolojik havayı hep birlikte yıkmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısının açılışında bir konuşma yaptı. Kurul"un tüm tarafların bir araya gelerek ülke çapında bilim teknoloji ve yenilik politikalarının tartışıldığı, önemli kararların alındığı bir ortam olduğunu belirten Erdoğan, toplantıda daha önce alınan kararların sonuçlarını tartışacaklarını ve yeni karar alınacak konuları görüşeceklerini ifade etti.

Erdoğan, Atatürk"ün belirlediği çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkabilmenin yolunun ülkeyi bilimle, teknolojiyle ve eğitimle donatabilmekten geçtiğini belirterek, "Milli güç dediğimiz olgu, sahip olunan bilgi, bilginin verimliliği ve bilgiyi kullanma kabiliyeti ile doğru orantılıdır" dedi. 59'uncu hükümet döneminde başlattıkları ve bugünde sürdürdükleri Türkiye Araştırma Alanı (TARAM) programı kapsamında araştırma ve geliştirmeye büyük kaynaklar ayırmalarının sebebinin bu olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bilginin bireyler için de, milletler için de yaşam kaynağı olduğuna ve devletlerin bekası için vazgeçilmez unsurların başında geldiğine inanıyoruz. Bilim ve teknoloji konusundaki kararlılığımızın gerisindeki inanç budur. Türkiye olarak dünyada ve bölgemizde daha güçlü bir devlet olmak amacındayız. Bununun için de dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak istiyoruz. Türkiye"nin bu hedefe bilim teknoloji ve yenilik eksenli bir ekonomik yapıyla ulaşacağına inanıyoruz" diye konuştu.

-"KRİZİ KÖRÜKLEME GAYRETİ İÇİNDE OLANLAR VAR"-

Başbakan Erdoğan, bu iddiayı sürdürmek için uluslararası finans piyasalarında patlak veren büyük çaplı dalgalanmayı ve tarihi krizi de hep birlikte fırsata dönüştürmek zorunda olduklarını ifade ederek şöyle konuştu:

"Küresel ekonomide bir daralma yaşandığı, talebin düştüğü, gıda ve emtia fiyatlarının arttığı, birçok ülkede enflasyonun yükselişe geçtiği bu ortamda küresel ekonomiye entegre olmuş Türkiye acaba bunu başarabilecek mi veya hep birlikte bunu başarabilecek miyiz? Bu soruya büyük bir inanç ve kararlılıkla katılmayanlar olabilir o ayrı mesele ama biz 60'ıncı Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak "evet" diyoruz. Çünkü son 6 yılda eski o sağlıksız ekonomik yapıyı, on yıllar boyunca çözüm yerine sürekli sorun üreten köhne zihniyetleri bir daha geri dönmemek üzeri geride bıraktık. Hiç şüphemiz yok ki Türkiye olarak bu kriz döneminde de hedeflerimize yürüme başarısına yürümeye devam edeceğiz. Çünkü Türkiye"deki olay psikolojiktir. Ve Türkiye"de kasıtlı olarak psikolojik olarak bu krizi körükleme gayreti içinde olanlar var. Bir defa biz öncelikle bunu reddetmemiz lazım. Bu psikolojik havayı hep birlikte yıkmamız lazım. İmkan var mı? Var. İnanç var mı? Var ama finansın ne kadar açıldığı özellikle reel sektörü şimdi kapıların kapatılması olayı var.”

Finans sektörünün kendilerini korunaklı bir yapı içine sokarak reel sektörle bağlarını koparması gibi bir anlayış olduğunu belirten Erdoğan, “Mesele, bu bağı koparmamak ve burada dürüst davranmak ve düne kadar kendisini ayakta tutan reel sektörden kopmamak. Bunu başarmamız gerekiyor. Sahip olduğumuz inanç ve güvenin gerisinde ülkemizin kronikleşmiş birçok sorununu büyük bir kararlılık cesaret ve samimiyetle çözüme kavuşturmuş olmaktan aldığımız cesaret var” diye konuştu.