Aydınlatmanın abonesi olmadığı gerekçesi ile AYDEM Elektrik Dağıtım Şirketi yetkililerince kesildiğini belirten Karatepe Köyü Muhtarı Aydın Kılınç, “Burası Kurtuluş Savaşı sırasında 78 masum insanımızın yakılarak şehit edildiği önemli bir mekandır. Şehitlerimizin olduğu bölgedeki aydınlatma yapan ampulün parası abone olmadığı için şirket tarafından tahsil edilemiyormuş. Bir ampullük ışığı şehitlerimize çok gören firma tarafından şehitliğin elektriği kesilerek ışıkları karartıldı. AYDEM'in de şehitlerimze vefa borcu olduğunu düşünüyor ve bu ışığı hiç olmazsa kandil gecelerinde yakmasını istiyoruz” dedi. 

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yunan mezaliminin en ağır gerçekleştiği yerlerden biri olan Köşk Karatepe’de 78 kişinin yakılarak şehit edildiği Sekiyurt Caminin olduğu alana yapılan Şehitlik’teki şehitlerin adeta kemikleri sızlatıldı. Özellikle mübarek gün ve gecelerde insanların namaz kılmak ve şehitlerin ruhuna dua etmek için gittiği şehitlikte insanlar karanlıkta Kur’an okumaya ve ibadet yapmaya çalışıyor.

Bir ampullük ışığın parası ödeniyor diye koskoca elektrik firması tarafından kesilmesinin ‘Şehitlere saygısızlık’ olarak gördüklerini belirten vatandaşlar, hiç olmazsa ışıkların Ramazan ayında ve mübarek gün ve gecelerde açılmasını istediler.

“IŞLIKLARI KESİLEN ŞEHİTLİK VE ŞEHİTLERİN TARİHÇESİ”
Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılara en çok karşı gelen bölgelerden biri Köşk Karatepe Köyü idi. Köşk ilçesine bağlı Karatepe Köyü’nde yapılan işkenceler ve işlenen cinayetler, tarihe ve gönüllere kanla yazıldı. Ancak vatan savunması için canlarını veren şehitlere çok görülen bir ampullük elektriğin kesildiği yerde yatan 78 kişinin tarihçesi şöyleydi.

Karatepe Katliamı, Türk halkının direnişini kırmak için, Yunanlıların sistemli bir şekilde uyguladıkları yıldırma politikasının, en trajik örneklerinden birisiydi. Kendilerini uygar dünyanın temsilcileri olarak gören işgalci Yunan Ordusu’nun bir müfreze askeri, 18 Şubat 1922 gecesi, yerli Rumların kılavuzluğunda Karetepe Köyü’ne geldi. Amaçları Kuva-yı Milliye’ye destek olan köylüleri, çevre köylere de ibret olacak şekilde cezalandırmaktı.

Yunan ihrak (yakma) birliği askerleri, köyün etrafını kuşattıktan sonra, teker teker evlere girdiler. Köylülerden bir kısmını evlerinde silahla tarayarak ve yakarak öldürüyor, büyük bir kısmını da ite-kaka camilere dolduruyorlardı. Bu arada bulabildikleri para ve kıymetli eşyaları da gasp ediyorlardı. Evlerde yapılan katliamların en büyüğü, Sekiyurt Mahallesi’ndeki Kazıklar’ın evinde oldu. Ev halkından dokuzu şehit edildi, üçü de kaçarak kurtuldu.

Sarı Ahmetler, Helvacılar, Mahmutlar ve Akçalar Mahalleleri’nde oturanlar Sarı Ahmetler Camisi’nde, Sekiyurt Mahallesi’nde oturanlar da Sekiyurt Cami’sinde toplanmışlardı. Yunan askerleri, bu iki camide topladıkları köylülerin üzerlerine makinalı tüfeklerle ateş açtılar, bombalar attılar, ölmeyen insanlar olabileceği düşüncesi ile üzerlerine çıkıp tek tek süngülediler, son olarak da çalı parçaları ve benzinle camileri yaktılar. Sarı Ahmetler Camisi’ndeki 123 kişiden 98’i şehit oldu, 25’i ise yaralı olarak kaçmayı başarabildi. Sekiyurt Camisi’nde ise 78 kişi şehit edildi.

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png