KoruculuĞun eleştirilecek, tartışılacak, yeniden düzenlenmesi gereken boyutları oluduğunu söyleyen İçişleri Bakanı “Doğrusu koruculuğun kaldırılması yolunda bir çalışma yok” dedi

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, gazetecilerin Mardin"deki katliamla başlayan koruculuk tartışmasına ilişkin sorularını yanıtlarken olayın tamamen koruculuk sistemi üzerine oturtulmasının doğru olmadığını söyledi.

Bakan Beşir Atalay konuyla ilgili soruları şöyle yanıtladı:

“Bu olayda korucular rol almıştır. Hayatını kaybedenler içinde de korucular vardır, zanlılar içinde de korucu vardır. Ama olay tamamen koruculuk sisteminin kendisinden kaynaklanan bir olay değildir. Tabii koruculuk sistemi ile ilgili şu günlerde yazılardan, beyanatlardan faydalanıyoruz. Ama şu gerçeği de bilmemiz gerekir, koruculuk sistemi bir ihtiyaçtan doğmuştur. Koruculuğun eleştirilecek, tartışılacak, yeniden düzenlenmesi gereken tabii ki boyutları olabilir. Zaten bunlar değerlendiriliyor. Nitekim 2007 yılında Köy Kanunu"nda bu konuda belli değişiklikler yapılmıştı. Ama doğrusu koruculuğun kaldırılması yolunda bir çalışma yok. Bu ifadeleri biraz ileri ifadeler olarak görüyorum. Konuya biraz dengeli bakmak gerektiğini düşünüyorum. Türkiye açık bir toplum, her şey konuşulup tartışılır ve biz de bundan faydalanırız.”



İHD: Korucular sabıkalı



Mardİn"de 44 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan katliamın ardından, silahların koruculara ait çıkması tartışma yarattı. İnsan Hakları Derneği ise, Ocak 1992 ile Mart 2009 arasında köy korucuları tarafından gerçekleştirilen hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı. 64 sayfalık raporda köy korucuları tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri ise şöyle sıralandı:

* Köy yakma: 38 t Köy boşaltma: 14 t Taciz ve tecavüz: 12 t Kaçırma: 22 t Silahlı Saldırı: 294 t Köy Korucuları tarafından öldürülen: 183 t Köy Korucuları tarafından yaralanan: 259 t Kayıp olayı: 2 t İnfaz: 50 t Gasp: 70 t Köy korucuları tarafından yapılan işkence ve kötü muamele: 562 t İntihara sebebiyet verme: 9 t Ormanlık alan yakma: 17