Koalisyon tacirleri hep bir ağızdan tempo tutmaya başladı.

Efendim “Koalisyon kötü değilmiş.”

“Ülkenin iki büyük partisi birleşir koalisyon hükümeti kurarsa, ülkede var olan siyasi ve toplumsal gerginlik yumuşarmış!”

İstediklerini elde etmek için yoğun çaba içindeler.

MHP’yi istedikleri çizgiye çekemediler ya, şimdi “yumuşama” bahanesiyle AK Parti + CHP koalisyonu istiyorlar.

MHP’yi ikna etselerdi “yumuşama” değil “bloklaşmaydı” istedikleri.

Sevsinler sizin yumuşama severliğinize(!)

Toplumsal barışseverliğinize(!)

Siz kendinizi seviyorsunuz azizim.

Milleti kirli emellerinize alet etmeyiniz!

Siz bu oyunu geçmişte de oynadınız.

O zaman başardınız ama millet bir hayrını görmedi.

Hatırlayalım.

Türkiye siyasetinin iki kadim geleneğini temsil eden iki partiyi bir araya getirip hükümet kurdurmuştunuz.

Kime karşı?

Rahmetli Özal ve partisine karşı.

1991 yılı SHP + DYP koalisyonu.

28 Şubat post modern darbenin ardından 1999 yılı DSP + MHP + ANAP koalisyonu kurulmuştu.

Bu koalisyonlar.

Farklı siyasi görüşlere mensup partiler tarafından, büyük umutlarla siyasal ve toplumsal barışın kuvvetlenmesi ümidiyle kurdurulmuştu.

Ne oldu?

Her iki koalisyon ne barış, ne istikrar getirdi.

Tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşandı.

O dönemde bir sürü faili meçhul cinayet işlendi.

Ülke psikolojik bölünme yaşadı, kaosa sürüklendi ve ülkenin kaymağını “Üretmeden kazanan” çevreler yedi.

Daha doğrusu siz yemiştiniz.

Ülke talan edilmiş, borç bulamaz hale gelmişti.

Koalisyonu millete kim önermişti?

Kurulan koalisyon sayesinde kasalarını dolduranlar.

Bunları niye yazdım?

Aynı dış ve iç çevrelerin, AK Parti + CHP koalisyonu istemelerinden duyduğum rahatsızlık sebebiyle yazdım.

Ülkemiz bu tuzağa düşmemelidir.

Bir fıkrayla durumu anlatalım;

Vaktiyle ev sahibi, mutfağa dadanan fareyi yakalamak için, farenin gelip geçeceği yola kapan kurar.

Fare yolun üzerinde kurulan kapanı görür.

Kapanda yem olarak konan peynirin büyüklüğü dikkatini çeker.

Bir yola bakar, bir peynire.

Ve şöyle der:

“Peynir büyük yol kısa bir inlik var bu işte” der, kapanın etrafından dolanır ve zahmetli olanı tercih ederek mutfağa doğru yoluna devam eder.

AK Parti + CHP’nin kuracağı koalisyon ülkeye kurulan tuzaktır.

Uyanık olmak lazım.

İstenen koalisyon başarılı olmazsa, milletin önünde tercih edeceği seçenek tüketiliyor.

Bu ne demek?

Gelsin koalisyonlu yıllar.

Gelsin istikrarsızlık.

Sahi, biz bu filmi görmemiş miydik?

Şimdi, bunları hiç yaşamamış gibi mi yapalım?

Yoksa büyüyen ve gelişen Türkiye yoluna devam mı etsin?

Veya “Tekrar seçimi” ciddi olarak düşünmeli mi?

Hangisi, ne dersiniz?