ANTALYA'da, çalıştığı bankanın 4 milyon 193 bin 234 lirasını alarak eşiyle birlikte ortadan kaybolan ve 8 gün sonra İzmir'de polise teslim olan bankacı F.E., ilk kez çıktığı hakim karşısında ağlayarak ifade verdi. F.E., “Hakkımdaki iddialar doğrudur fakat eşim suçsuzdur” dedi.
Bir bankada müşteri ilişkileri yöneticiliği yapan 35 yaşındaki F.E., geçen 11 Kasım günü ABD'de yaşayan bir müşterinin bankaya gelmesinin ardından rahatsızlandığını öne sürerek bankadan ayrıldı. Yakınları, 4 gün boyunca kendisinden haber alamadıkları bankacı F.E. ve eşi 37 yaşındaki S.E. için polise kayıp başvurusunda bulundu. Antalya polisi olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatırken, F.E.'nin çalıştığı bankada da inceleme yapıldı. İncelemenin ardından F.E.'nin işlem yaptığı hesapların birinden 1 milyon 357 bin doların çekilerek zimmete geçirildiği, bu hesabın ABD'de yaşayan Türk müşteri M.T.'ye ait olduğu belirlendi. Parasını çekmek için 11 Kasım günü bankaya gelen M.T.'yi gören F.E.'nin de bu nedenle rahatsızlanmış gibi yaparak şubeden ayrıldığı ortaya çıktı. Bankacı F.E. ve birlikte kaçtığı eşi S.E., 8 gün sonra İzmir'de polise teslim oldu. Antalya'da çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan çift için savcılık, "Nitelikli dolandırıcılık" ve "para aklama" suçlamalarıyla toplam 12"şer yıla kadar hapis cezası istedi.

AĞLAMA KRİZİ

Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ilk duruşmada bankacı kadın F.E., ağlayarak ifade verdi. İki sayfalık savunmasını okurken zaman zaman ağlama krizlerine tutulan F.E. suçunu kabul ederek, “Hakkımdaki iddialar doğrudur. Ancak haksız mal edinmedim ve bunu aklamaya çalışmadım” dedi. Bankacı F.E. ifadesinde, 2006 yılından 2008 yılına kadar yaptığı işlemlerde hangi müşterinin hesabından ne kadar para çektiğini hatırlamadığını söyledi. Sürekli olarak eşi S.E.'nin suçsuz olduğunu vurgulayan F.E, şöyle konuştu:
“Bu olayda eşimin hiçbir suçu yoktur. Eşim, Kadiriye sahilindeki plaja ortak olduğumu bile bilmiyordu. Bu olaylar tanışmamızdan sonra başladı. Tanıştığımızda onun ekonomik boyutu iyi olduğu için karşısında psikolojik sorun yaşadım. Kompleks oldu bana. Kendimi ve ailemi zengin göstermek istedim. Bu yüzden kredi kartlarıma borçlarım oldu. Onları kapatmak isterken, o ruh haliyle müşterilerinin hesaplarından para çektim. Eşim Kadriye beldesindeki bir plajın devrolduğunu söyledi. Ben de "Babama söyleyeyim. Almak isterse sana haber veririm" dedim. Sonra gidip yarısını devraldık.”

TESLİM OLMAYA EŞİ İKNA ETMİŞ

Eşinin kendisini boşama korkusu yaşadığını belirt en F.E., “Eşim bu olaydan sonra benimle evliliğini sürdüreceğini düşünmüyordum. Ama bu olaylar ortaya çıkınca, o an korku ve şok yaşıyordum. Eşime kendimi öldüreceğimi söyledim. Eşim beni İzmir"e götürdü. Daha sonra beni ikna ederek polise teslim olmamı sağladı” diye konuştu.
Eşi S.E. ise olayların hiç birisinden haberi olmadığını belirterek, “Ne yapmışsa eşim yapmıştır. Benim bankayla filan hiçbir bağım yok. Olaylardan da haberim yoktu” dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Süleyman Teke “Hiç mi eşine sormadım bu paranın kaynağı nedir diye. Hiç mi merak etmedin?” diye sorunca S.E, “Merak etmedim. Çünkü eşim, ailesinin zengin olduğunu söylüyordu” diye yanıt verdi. Başkan Teke, “Peki eşinin ailesini hiç mi görmedin, hiç mi bir acı kahvelerini içmedin evlerine gidip? Evlerini görünce bir şey anlamadın ?” diye sorunca S.E, “Anlamadım efendim. Eşimin ailesinin durumunu bilmiyordum. Onları zengin biliyordum” dedi.
Müşteki olarak duruşmaya katılan banka müşterilerinden Musa Taşbaş, Ömer Ulusoy, Nil Eroğlu, şikayetçi olmadığını söyledi. Perihan Ece isimli bir kadın müşteri ise zararının karşılanmış olmasına rağmen şikayetçi olduğunu belirtti.

"ZARAR 4 DEĞİL, 1 MİLYON LİRA"

F.E.'nin avukatı Fatih Ardıç, bankanın mahkemeye bildirdiği 4 milyon 193 bin 234 liralık zararın gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Bankanın bildirdiği bu rakam 2006- 2008 arasında hesaplar arasındaki harekettir. Yani bir yerden çekilen para, bir başka hesap ile kapatılmıştır. Banka tüm bu hesap hareketlerini bildirmiştir. Aslında rakam oldukça düşüktür. Tahminen 1 milyon lira civarındadır. Tüm müştekilerin parasını ödemiştir. Tahliyesini talep ediyoruz” diye konuştu
Mahkeme heyeti, bankaya yazılarak zararın boyutunu belirleyen bir belgenin mahkemeye ulaştırılmasını istedi. Bu nedenle tahliye taleplerinin reddine karar veren heyet, duruşmayı 14 Temmuz tarihine erteledi. DHA