Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği Başkanı Zafer Özbilici, derneğe yapılan kayıp başvurularında, karnesinde zayıfı bulunan çocukların da yer aldığını, karne dönemlerinde evden kaçma ve kaybolma vakalarına daha sık rastlandığını belirtti.

Devamsızlık ve kötü not nedeniyle anne ve babasından şiddet ve kötü muamele göreceğinden korkan çocukların, çareyi zaman zaman evden kaçmakta bulduğunu ifade eden Özbilici, anne ve babaları perişan edecek bu tür olayların yaşanmaması için ''aile içinde sevgi yumağı oluşturulması'' gerektiğini söyledi.

Özbilici, ebeveynlerin, çocuklarına yönelik büyük üzüntü ve pişmanlığa yol açacak davranışlardan kaçınmaları, aile içindeki sıcak ilişkileri geliştirmeleri önerisinde bulundu.

Özbilici, şunları kaydetti:

''Veliler, karne korkusu nedeniyle çocuklarının evden kaçabileceğinin, kaybolan çocuklarını bir daha hiç görememe ihtimalinin olduğunun farkında olmalı. Anne ve baba, çocukları ile diyaloglarını geliştirmeli, herkesin hata yapabileceği ve bu hataların düzeltilebileceği düşüncesi çocuklara kazandırılmalı. Çocuk ile ebeveyn arasındaki diyalog ve duygusal bağ güçlendirilmeli. Şiddetten kaçınılmalı, çocuklara hatalarının tolere edileceği, notu kötü de olsa, hata da yapsa anne ve babanın çocuğundan vazgeçemeyeceği gösterilmeli.

Özellikle kız çocuğu olan babalar, ister karne döneminde, ister buluğ çağında olsun aralarında yaşanacak çatışmaları, ılımlı çözüm önerileriyle en aza indirmeli. Babalar, kızlarından sevgilerini esirgememeli ve sevgisini söz ve davranışlarla ortaya koymalı.''

-''Benim çocuğum yapmaz demeyin''-

Anne ve babaların, televizyon ve gazetelerde rastlanan kaybolma vakalarının, kendi başlarına da gelebileceğini, kendi çocuklarının da evden kaçabileceğini düşünmelerinde yarar olduğunu savunan Özbilici, bunun anne ve babaları daha dikkatli ve kontrollü davranmaya yönelteceğini kaydetti.

Özbilici, çocuklarının kaybolabileceği ihtimaline karşı velilere şu önerilerde bulundu:

''Daima çocuğunuzun en son fotoğrafına sahip olun. Parmak izlerine sahip olun. Çocuğunuzun arkadaşlarını ve ailesini tanıyın. Arkadaşlarının adını, telefon numarasını ve adres bilgilerini içeren bir defteriniz olsun. Eğer mümkünse, ailesinin iş telefonlarını da deftere yazın. Çocuğunuzun, bu bilgilerin bulunmadığı yerlere gitmemesi için bir yöntem bulun. Çocuğunuza özel bir ID kartı (kimlik kartı) oluşturun ve o kartı devamlı taşıması için ikna edin.''

-Çocuğunuz kaybolursa...-

Özbilici, çocuğu kaybolan ailelerin, durumun farkına varır varmaz önce komşularını, çocuklarının arkadaşlarını kontrol etmeleri, durumla ilgili okul, kreş ya da yuvadaki eğitmenleri bilgilendirmeleri önerisinde bulundu.

Bunlardan sonuç alınamaması halinde polise başvurulması gerektiğine işaret eden Özbilici, şunları kaydetti:

''Polisin rapor tutmasında ısrar edin ve dosya numarasını alın. Çocuğunuzun arkadaşlarının ailelerinin listesini tekrar kontrol edin. En son kim, nerede çocuğunuzu görmüş, bunları öğrenmeye çalışın. Çocuğunuzun en son görüldüğü yerden araştırmaya başlanabilir. ''