'Arkadaşlara bu konuda bir çalışma yapmaları talimatını verdim' diyen Babacan ekledi: Türkiye'de milyonlarca kira sözleşmesi var. Olsa olsa tavsiye niteliğinde bir karar alınabilir.
 
ADRES TÜRKİYE
 
Bugün yaşananlar ile 2008-2009'da yaşananların farklı olduğunu kayededen Babacan 'O dönemde problemler bankalarla ilgiliydi ve ülkelerin 'ben kefilim' demesi yetiyordu. Bugün devletlerin kredibilitesi sorgulanıyor. Devletlerin imzası sorgulanıyor. Güven noktasında sıkıntılı bir durum sözkonusu' dedi. Avrupa ve ABD'nin bir an önce harekete geçip acı reçeteleri uygulamaya koyması gerektiğini kaydeden Babacan, krizin çözümü için Türkiye'yi adres gösterdi.
 
BİZİM GİBİSİ 3 AYDA ÇÖZER
 
Türkiye'ye gelenlerle kendi ülkelerinin krizini konuştuklarını kaydeden Babacan 'Eğer bizim kadar istikrarlı, bizim kadar güven veren, bizim kadar halk tabanında desteği olan, halkın güvendiği bir yönetim bugün ABD, İspanya gibi ülkelerde olsa inanın üç ayda sorunlar çözülür' dedi.
 
YATIRIMLARINI DÖVİZLE YAPANA 'KİRAYA TL'YE BAĞLADIK' DENİR Mİ?
 
'Bazı kararları bankalar üzerinden uygulamak çok kolay. 48 bankayı istediğimiz gibi denetleyebiliyoruz. Nitekim vatandaşın döviz kredisi almasını 2009'da yasakladık. Bankalar da buna uyuyor. Dövize bağlı kiralar konusunu Finansal İstikrar Komitesi toplantılarında konuştuk. Arkadaşlara bu konuda bir çalışma yapmaları talimatını verdim. Türkiye'de milyonu aşan kira sözleşmesi var. Bu işin kontrolü o kadar kolay değil. Olsa olsa tavsiye niteliğinde bir karar alınabilir. Ancak yine de Finansal İstikrar Komitesi'nde yapılan çalışmaları değerlendirip duruma bakacağız. Orada bir noktayı gözden kaçırmamak gerek. Kimi alışveriş merkezleri yabancı ortaklı veya tümüyle yabancılara ait. Onlar yatırımı dövizle yapmış. Şimdi 'Kirayı TL'ye bağladık' demek onlar açısından ne kadar doğru olur? Ayrıca Türk yatırımcılardan bir bölümü dövize dayalı kredi kullanmış olabilir. Tüm bunları dikkate almak gerekecek.'
 
'RET' OYU VERDİM TARİHİ BİLDİRGEYE KOYDULAR
 
Babacan anlatıyor: 'IMF'deki koltuk konusunda bekliyoruz. Şu anda, 'kasap et, koyun can derdinde' izlenimi yaratmak istemeyiz. O konu zaten G-20'nin bir önceki toplantısında sonuç bildirgesine girdi. 2012'de IMF İcra Kurulu'nda Avrupa iki sandalyeyi boşaltacak. Yerine gelişmekte olan ülkeler girecek. Onlardan biri biz olacağız. Tam sonuç bildirgesi onaylanırken ben olumsuz oy verdim. Herkes şaşırdı. Ben de, 'Değişim tarihi bildirgeye girmezse olumlu oy vermem' dedim. Dönemin IMF Başkanı Kahn ile ABD Hazine Bakanı beni destekledi. Onlarla zaten daha önce konuşmuştum. Böylece 2012'yi sonuç bildirgesine koydurduk.'
 
ARTIK EN MAHREM TOPLANTILARA BİZİ ÇAĞRIYORLAR
 
Son IMF ve Dünya Bankası toplantılarıyla G20 toplantısının çok faydalı olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şunları söyledi: 'Önceden G7 ve bazı ülkeler toplantılar yaparken çağırmazlardı, şimdi en mahrem toplantılara çağırıyorlar. 2008 krizinden bu yana en mahrem toplantılara çağırıyorlar. Hem krizde ayrışmamız hem de 16. büyük ekonomi olmamız, iyi örnekler ortaya koymamız yüzünden bu toplantılara davet ediliyoruz.
 
DEPREMİN MERKEZİ AVRUPA
 
Depremin merkezinin Avrupa olduğunu kaydeden Babacan'a Avrupa'nın bundan sonra ne yapması gerektiğini sorduk. Babacan, para basmanın bir işe yaramayacağını bunun çaresizlik olduğunu kaydetti. Babacan, Avrupa için acil kısa reçeteyi şöyle yazdı: Ne yapıp edip bütçe açıklarını düşürecekler. Açı reçeteler gerekiyor. Bunu yaparken de güzel bir şekilde anlatacaklar. İstikrar için bunu yapmak zorunda olduklarını başka yolun olmadığını söylemek zorundalar. Bunu yaparken herkes şahsi çıkarını, siyasi bekasını düşünürse bu risk. Şu anda herkes kendi ülkesinin geleceğini daha ön planda tutacak. Başka bir çare görmüyorum. Ağır ve zor kararlar alırlarsa toparlayabilir. Adım atılmazsa, tablo iç açıcı değil.'
 
BİZE KALICI ETKİSİ OLMAZ
 
Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu kaydeden Babacan, orta ve uzun vadede tüm bu yurtdışında yaşananların Türkiye'de kalıcı etkisinin olmayacağını kaydetti. 2008 krizinde tüm dünyada kafa karışıklığının yaşandığını kaydeden Babacan 'Ama bu dönem daha hazırlıklıyız, olumsuz senaryoları dikkate alıyoruz. Başı boş dolaşan para da sorun çıkarabiliyor. Her senaryoya hazır olmanın gerektiği bir dönemdeyiz' dedi.