İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından gazeteci-yazar Mustafa Balbay ve Prof.Dr. Mehmet Haberal’ı tahliye etmeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üye hakimleri için, “Onlar kan davası güdüyor. Orada hukukun üstünlüğü yok. Orada yasalar da yok” şeklinde açıklamada bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinin, 16 milyon 327 bin vatandaşın oy verdiği AK Parti hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından açılan kapatma davasının kabulüne karar vermesini desteklediği öğrenildi.
 
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KARARI NORMAL, SIRADAN BİR KARAR”
 
Dönemin CHP Grup Başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin kararını değerlendirmiş ve “Bu karara göre, cumhurbaşkanları cumhurbaşkanı seçilmeden önceki fiilleri nedeniyle yargılanabilirler. Bu gerçek ortaya çıkmıştır, bu çok önemlidir. Bu konuda gerek akademik çevrelerde, gerek siyasi çevrelerde tartışmalar vardı, bu tartışmalar mahkemenin verdiği kararla noktalanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin oybirliğiyle aldığı karar normal, sıradan bir karar” demişti.
 
“ORTADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VAR”
 
Kılıçdaroğlu, 31 Temmuz 2008 tarihinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz hiçbir zaman laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmadık” dediğini hatırlatarak, “Bu ifade, Anayasa Mahkemesi kararından ders alınmadığı yönünde bir düşünceyi akla getiriyor. Çünkü ortada Anayasa Mahkemesi kararı var” demişti.
 
“YARGIYI ELEŞTİRİRKEN ONU YIPRATMAKTAN ÖZENLE KAÇINILMALI”
 
Kemal Kılıçdaroğlu, başörtüsü yasağının uygulanmasında da yargı bağımsızlığını savunmuş.
 
Başörtülü bir sanığın yargıç tarafından duruşma salonundan çıkartılması TBMM gündemine gelmişti. Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay bütçelerinin ele alındığı 8 Kasım 2003 tarihli Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, yargıyı eleştirirken onu yıpratmaktan özenle kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.
 
“MAHKEMELERİN BELİRLİ KURALLARI VAR”
 
Dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, Kırklareli’nde peruklu türbanla duruşmaya giren Öznur Toptaş, Konya’da türbanla duruşmaya girmekte direnen Nadire Boyalı Zengin, Şengül Kara, Zeynep Ümit Altınsay, Erzurum’da Züheyde Boncukoğlu hakkında soruşturma başlatılmıştı.
 
Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak 17 Şubat 1998’de şunları söylemişti:
 
“Başbakanlık’ça yayınlanan genelgeler doğrultusunda personelimizden kılık kıyafet yönetmeliğine uymasını istiyoruz. Türban takan personelin birçoğu türbanını çıkarırken, bir kısmı da türban üzerine peruk takmaya başladı. Mahkemelerin belirli kuralları var. SSK avukatları da bu kurallara uymak zorunda. Türbanla duruşmalara girme konusunda ısrar etmeleri ve mahkemeye girememeleri üzerine, görevlendirildikleri davalar tehlikeye giriyor.”
 
“CHP DE YARGI KARARLARINA SAYGILI OLACAKTIR”
 
Kemal Kılıçdaroğlu, 27 Haziran 2008 Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin hesaplarıyla ilgili verdiği karara ilişkin sorularını yanıtlamıştı.
 
Yargı kararlarına herkesin saygılı olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “CHP de yargı kararlarına saygılı olacaktır. Eğer bir usulsüzlük saptanmışsa usulsüzlüğün gereği neyse yerine getirilecektir. Veya bir miktar CHP’nin mali olanaklarının Hazine’ye devredilmesi öngörülmüşse bu devredilecektir. Tabii kuşkusuz CHP olarak bundan ders alacağız. Eğer bir hatamız varsa bundan sonraki işlemlerimizde hata yapmamaya özen gösterilecektir. Geçmişte eğer bu tür hatalardan ötürü herhangi bir sorun çıkmışsa ve bundan ötürü birileri sorumlu tutulacaksa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na yapılan suç duyurusu dolayısıyla dava açılacaktır. Sorumlusu kimse yargılanacaktır. Yargı kararlarına herkes saygılı olacaktır. Biz de saygılı olacağız. Olması gereken de budur” demişti.
 
yeniakit