CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanması ve hakında hazırlanan fezlekeyle ilgili yeni değerlendirmeler geldi.

Bir diğer eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın da e-muhtıra nedeniyle yargılanması gerektiğini söyleyen ve bu sayede Dolmabahçe görüşmesinin içeriğinin öğrenilebileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, ancak tam da bu nedenle bu yargılamanın yapılamayacağını ileri sürdü.

Hakkında fezleke hazırlanmasına neden olan sözleriyle ilgili herhangi bir yargıcın 'bana hakaret edildi' şikayetinde bulunup bulunmadığını merak ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Amacım mahkemeye hakaret etmek değildi" şeklinde konuştu.

"E-muhtıranın bir görüş olduğu söylenemez" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu e-muhtıra verildiyse Büyükanıt da mutlaka yargılanmalıdır"dedi.

"Bu sayede Dolmabahçe görüşmesinin içeriğini öğrenebiliriz” diyen CHP lideri, "Ancak ortada o görüşme olduğu sürece Büyükanıt yargılanamaz" ifadesini kullandı.

12 Eylül darbecileriyle ilgili yargı sürecine de değinen Kılıçdaroğlu, adres olarak tıpkı İlker Başbuğ’da olduğu gibi Yüce Divan’ı gösterdi.

"AMACIM HAKARET DEĞİLDİ"
Kılıçdaroğlu, 'Silivri' açıklaması nedeniyle hakkında hazırlanan fezlekeyle ilgili, "Amacım mahkemeye hakaret etmek değildi. Eleştiri hakkımı kullandım. Açıklamalarım bana göre sert değildi ve yaşananlar tam bir komedi" dedi.

Sözleri üzerine, 'bana hakaret edildi, şikayetçiyim' diyen bir yargıç olup olmadığını merak ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, fezlekenin partisine siyasi kazanç getirip getirmeyeceği sorusu karşısında da, "bunu zaman gösterecek" demekle yetindi.

GÜL’ÜN GÖREV SÜRESİ
CHP lideri, Meclis Anayasa Alt Komisyonu’ndan geçen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinin 7 yıl olduğunu düzenleyen tasarıyla ilgili de, "Anayasaya aykırı" yorumunda bulundu.

"DOKUNULMAZLIKLAR KALKMAZ"
Bu arada TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, CHP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki başvurularını değerlendirdi.

Kuzu, hukuk, anayasa, yasa ve TBMM İçtüzüğünde böyle bir başvuru yönteminin olmadığını ifade ederek, milletvekilinin, ''dokunulmazlığımı kaldırın'' demesi için hakkında fezleke düzenlenmesi gerektiğini belirterek, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonunda 17 CHP milletvekili hakkında dosya bulunduğunu, ancak bunların ''dokunulmazlığımı kaldırın'' istemiyle dilekçe verebileceğini anlattı.

Milletvekillerinin bu talebi, Meclis Başkanlığına değil, hazırlık komisyonu oluşturduklarında yapabileceklerini ifade eden Kuzu, o zaman milletvekillerinin savunma bağlamında yazılı veya sözlü olarak taleplerini dile getirebileceklerini hatırlattı.

''Başka bir yöntem yok. Kılıçdaroğlu için özel muamele yapamayız'' diyen Kuzu, İçtüzükte milletvekilinin tek taraflı beyanı ile dokunulmazlığının kaldırılmadığını hatırlatarak, yasama dokunulmazlığının kamu düzeninden dolayı milletvekillerine verilen bir hak olduğunu, mahkemelerin bağımsızlığı, üniversitelerin özerkliği gibi olduğunu söyledi.

"ŞOV HAREKETİ"
Kuzu, Kılıçdaroğlu ve CHP'li milletvekillerinin talebinin ''şov hareketi'' olduğunu belirterek, ''Yapılan; parti içindeki bir takım tartışmalara yönelik, kongre hedefli bir çıkıştır. Başka türlü düşünemiyorum. Böyle bir uygulama hiçbir zaman olmadı. Başka ülkelerde de olduğunu duymadım. Geçmişte CHP'li bir milletvekili konuyu AİHM'e de götürdü ama kaybetti. Parti içinde hukukçuları var, onlara sormuyorlar mı? Dostlar alışverişte görsün. Yapacak hiçbir şey yok'' diye konuştu.