Kılıçdaroğlu, bu sabah basın yayın organlarının temsilcileri ile kahvaltıda buluştu. Kılıçdaroğlu, kahvaltı öncesi yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye bağımlı hale geldi

Avrupa Rusya'ya bağlı olmamak için çaba harcıyor, bizim yönetcilerimiz ise nasıl Rusya'ya daha fazla bağımlı hale geliriz bunu düşünüyor.Bu kadar bağımlı olan başka bir ülke yok. Nasıl bir yönetim anlayışıdır anlamakta zorlanıyor mu.

Ortadoğu karışacak

Ortadoğu politikamızın yanlışlığı önümüzdeki günlerde daha net olarak ortaya çıkacak. Kerkük Lazkiye boru hattının açılması birkaç haftalık bir iştir. Biz Irak'la da ilişkileri bozduk. Hepimizin sorumlulukları var. Anamuhalefet partisi olarak bizim sorumluluğumuz olası riskleri halka anlatmak.

35 köylü için özür gelmedi

Ama medyanın da sorumluğulu var. Özgür medyanın olmadığı yerde halkın haber alma hakkı kısıtlanıyor. Halk özgürce haber alamıyor. Çok sıcak bir gelişme, 35 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Hala hükümetten bir ses yok. Bakanı bölgeye gitmedi. Genelkurmay'ın açıklaması istihbarat aldık. Kim verdi bu istihbaratı. Heralde bir yetkili çıkıp bunu soracaktır. Kendi ülkesinde istihbaratı kaos yaşayan bir ülke, nasıl olurda Ortadoğu'da güçlü bir ülke olabilir. Yabancı istihbaratçıların cirit attığı bir ülke haline geldi Türkiye.

Valiler iktidarın adamı oldular

CHP yönetiminde bir bakan çıkıp sizde arama yapacaklar önlem alın denseydi, yer yerinden oynamıştı. Bunları dile getirdik suçlu yine biz olduk. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Biz çağdaş normların esas alınarak bu ülkenin yönetilmesini istiyoruz. İktidar erkinin, iktidar baskısını toplumun her kesimine yaymasını istemiyoruz. İktidar yoğunlğunn olduğu yerde demokrasi olmaz. Tarafsız kurum kalmadı zaten. Valiler, kaymakamlar iktidarın adamı oldular.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Ben bütün gazeteci arkadaşlarıma sormak ve onların vicdanlarına seslenmek isterim. Arama yapılacağını önceden bildiren bir kişi, nasıl olur da hala ve hala ısrarla görmemezlikten geliyoruz. Bir içişleri bakanı var ayrı bir facia. Bu da görülmemezlikten geliniyor. Nasıl bir bakandır, nasıl bir anlayıştır. Hitler bile bunu düşünmemiştir. Bu 21 YY Türkiyesinde içişleri bakanlığı yapıyor bu kişi. Bana çağdaş bir ülke gösterin bunu söyleyen bir bakan o koltukta oturabilir mi?

Picassu'nun zafer tablosu vardı bu tablo da yasaklanmıştı bir dönem. Başbakan heykelin yıkılışına karar veriyor. Hangi çağdaşlıktan, uygarlıktan söz ediyorsunuz. Bir algıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Lider sultası olursa lider olabilirmiş. CHP lideri baskıcı değil o lider olamaz diyor. Hangi akıl ve mantıkla bu kamuoyuna söyleniyor.

Nasıl denebilir ki CHP AK Parti'ye benzesin. İçişleri Bakanı, CHP yönetiminde bir İçişleri Bakanı böyle konuşsaydı, Türkiye'de yer yerinden oynamıştı. Şimd ibunları dile getirdik suçlu yine biziz. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Biz, çağdaş normların esas alınarak bu ülkenin yönetilmesini istiyoruz. Sağlıklı bir ortam içerisinde bu ülkenin yönetilmesini istiyoruz. İktidar yoğunluğu yaşanıyor her yerde. İktidar yoğunluğunun olduğu yerde demokrasi olmaz. Valiler, kaymakamlar, daire müdürleri kendilerini iktidarın bir parçası olarak görüyorlar devletin bir parçası değil. Biz bunu Avrupa'da çok rahat anlatıyoruz ve bizi anlıyorlar ama bunu Türkiye'de anlatmakta zorluk çekiyoruz' dedi.