Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, kıdem tazminatı meselesinin işçinin kazanılmış haklarına riayet edilerek çözülmesi gerektiğini, ancak işverenin de kazanılmış müktesep haklarının bulunduğunu, onlara da riayet edilerek çözümü için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini bildirdi.
 
Kudatgobilik, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en önemli sorununun bazı düzelmelere rağmen hala işsizlik olduğunu, her yıl 1 milyon civarında gencin istihdam piyasasına girdiğini, ancak diğer taraftan ''okumuş işsiz'', ''üniversite mezunu genç işsiz'' denilen ciddi bir oranın söz konusu olduğunu, genel olarak ise işsizliğin yüzde 9-10 arasında cereyan ettiğini söyledi.
 
Türk sanayinin ve istihdamın önünde engel teşkil eden bir mesele olarak kıdem tazminatının görüldüğünü ifade eden Kudatgobilik, kıdem tazminatı konusunun çözümünün bugün gündeme gelmediğini, aslında 10-15 yıldır dile getirilen, ancak hep ertelenen bir konu olduğunu ifade etti.
 
Kıdem tazminatının çözümü ile istihdam önündeki esneklik hükümleri konusunun hükümetin iş programında yer almasından memnuniyet duyduklarını belirten Kudatgobilik, şöyle devam etti:
 
''Üçlü konseyde, yani üç işçi konfederasyonu, hükümet ve TİSK'in katıldığı üçlü konseyde 2821 ve 2822 sayılı yasaları şu anda görüşüyoruz. Bunlardan biri grev ve lokavta ilişkin kanun, diğeri toplu sözleşmeyle ilgili kanun... Bunların yenilenmesi söz konusu. Bunların üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca İş Sağlığı, İş Güvenliği Yasası bahis konusu. Esneklik hükümlerinin düzenlenmesi ve kıdem tazminatları meselesi de var. Bunların bir bütün içinde ele alınması söz konusu. Ortaya atılan bir Avusturya modeli var. Kıdem tazminatı meselesi Türkiye'nin lehine nasıl çözülür? En iyisi Avusturya modeli midir? Avusturya, zaten bir sanayi ülkesi değil. Avusturya'da 50 yaş ve üzerindekilere verilen bir özel tazminat var. Onlar buna çözüm bulmuşlar. Türkiye'de meselenin tam karşılığı bu değil.
 
Bizim kanaatimiz şu; Türkiye'de hiçbir meseleyi tabu yapmadan, hiçbir meseleyi konuşulmaz hale getirmeden her meselenin konuşulması lazım. Buradaki asıl konu, istihdam meselesi ve istihdamın önündeki engellerin kaldırılması meselesidir. Kıdem tazminatı meselesinin de tabii işçinin kazanılmış haklarına riayet edilerek çözülmesi lazım. Fakat, işverenin de burada kazanılmış, müktesep hakları var. Onlara da riayet edilerek bu meselenin çözülmesi için biz elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Hak kaybolmasın istiyoruz. Ama bunu işçi konfederasyonları, biz ve hükümet oturup bir masa etrafında, bir bütünlük içinde oturur konuşuruz. Bu mesele, üç tarafın da gönlü, aklı, mantığı alınarak konsensüs içinde çözülmelidir.''
 
-''FON KONUSUNA BİRAZ RAHATSIZ BAKARIZ''-
 
Tuğrul Kudatgobilik, hükümetin programında yer alan fon ile ilgili de şu görüşleri savundu:
 
''Tek başına fon ile her şeyin çözülmesi yerine, başka meselelerin de ele alınarak birlikte çözülmesi noktasında çalışma yapılabilir. 'Fon olmaz' demiyorum, fon da olabilir. Ama bugün kullanılan İşsizlik Sigortası Fonu var. Buradaki uygulamadan aldığımız neticeler bizi çok memnun etmemiştir. Onun için yeni fonlarda da çok dikkatli olmak zorundayız. İşsizlik Sigortası Fonu'nun yüzde 2'sine işveren olarak biz, yüzde 1'ine işçiler, yüzde 1'ine de devlet katkıda bulunur. Yüzde 4'ten meydana gelir. Bu fonun bu haliyle 70 trilyon TL olması lazımdı. Ama devlet hem koyduğu yüzde 1'i yıl sonu yüzde 15 stopajını keserek geri aldı. 
 
Bir de GAP'ta istihdam için harcanacağını vadederek 20 trilyon lira bu fondan alındı. Bu, işverenin ve işçinin parasıdır. Ama doğru bir sebeple, ama az doğru bir sebeple, ne olduğunu bilmediğimiz, bizim için transparan olmayan bir sebeple buradan hükümet 20 trilyon lirayı almıştır, kullanmıştır ve kullanmaktadır. Dolayısıyla fonlarda ağzımız yanmıştır. Bunun açıklığa kavuşmasını istiyoruz. İşveren alemi olarak fon konusuna biraz rahatsız bakarız. Doğru bir fon olması lazım.''