Dünyanın dört bir yanından gelen basın mensupları, pazar günü yapılacak seçimleri izlemek üzere ülkeye giriş yapmayı bekliyor.

Amerikalı ve İngiliz gazetecilerden sonra en kalabalık basın grubu Türkler.

Uzun süren güvenlik kontrolleri nedeniyle sivil araçları havalimanına girişi zaman alıyor. Bu nedenle önceden anlaştığımız şoförümüzün bulunduğu noktaya havaalanı taksilerinden biriyle gidiyoruz. Hangi milletten olduğumuzu bilmeyen 40'lı yaşlardaki taksi şoförü, güvenlik noktasındaki Amerikan üniformalı Irak askerlerini görünce, "Bunlardan kurtulmak için bize Murat Alemdar gibi biri lazım." diyor. Irak'ta büyük ilgi gören Kurtlar Vadisi dizisinin kahramanı Polat burada 'Murat' olarak biliniyor.

Az sonra şoförümüz ve rehberimiz Wisam Muhammed ile buluşup etrafı duvarlarla çevrili havaalanı yolundan şehre doğru ilerliyoruz. En son 5 yıl önce geldiğim Bağdat'ta ilk dikkatimi çeken değişiklik artan beton duvarlar oluyor. Kilometrelerce yol, yaklaşık 2 metrelik duvarlarla çevrili.

Annesi Türkmen, babası Kürt olan rehberimiz Wisam, aynı zamanda Irak'ta yayın yapan bir kanalda çalışıyor. Biz karşılamaya üvey kardeşi Mustafa Muhammed ile gelmiş. Bağdat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi birinci sınıf öğrencisi olan Mustafa'nın babası ise bir Arap.

Yolda koyulaşan sohbet yeniden Kurtlar Vadisi ve Murat Alemdar'a geliyor. Sadece diziyi değil Kurtlar Vadisi serisinin filmlerini de hayranlıkla izlemişler. Öyle ki sohbetin kesildiği bir anda Mustafa farkında olmadan ıslıkla dizinin melodisini mırıldanıyor. İyi ama Iraklıların bu Murat Alemdar sevgi ve hayranlığının nedeni nedir?

Yol boyunca devam eden beton duvarlarda seçimlerde yarışan adayların fotoğraflarını görmek mümkün. Konu seçime geldiğinde Iraklı rehberimiz ile bu sene ilk defa oy kullanacak olan kardeşinin kafasının karışık olduğu anlaşılıyor. Her ikisi de henüz kime oy vereceğine karar vermiş değil. Oy verecekleri adayı seçerken neye dikkat edeceklerini soruduğumda her ikisi de özetle 'verdiği sözü tutan ayrıca sözünü yerine getirebilecek gücü olan birine' diyor. 'Peki böyle bir aday var mı?' sorusuna genç Muhammed'den ilginç bir cevap geliyor, 'Keşke Polat Alemdar, seçimlerde aday olsa.'

Şehir merkezine ulaştığımızda 5 yıl öncekinden farklı bir manzara ile karşılaşıyorum. Savaşta iflas eden şehrin alt yapısını yeniden kurmaya çalışıyorlar. Bu nedenle şehrin her yanı iş makineleriyle dolu. Birçok cadde ve sokağı şantiyeye dönen şehri görünce insanın aklına Türkiye'deki seçim öncesi artan yatırımlar geliyor.

Bağdat'ın büyük bölümünde cadde ve sokaklar güvenlik nedeniyle beton bloklarla kapatılmış. 5 yıl öncesinden farklı bir diğer durum Amerikan askerlerinin sokaklardan çekilmesi. Her köşe başında Amerikan ordusuna ait hammer cipleri görmek mümkünse de içlerinde Irak askerleri var. Ülkede işgalinin simgelerinden olan hammer ciplerin birinin önünde Irak askerlerince renkli plastik çiçeklerle yapılan süsleme dikkat çekiyor.

Sayıları Bağdat'ta 250 bin ülke genelinde ise 750 bini bulan güvenlik güçleri ile tutuklu ve hastalar seçimden iki gün önce oy vermeye başladı. Bağdat'taki asker ve polislerin büyük bölümü isimlerini seçmen listelerinde bulamadıkları için oy kullanamadı. Seçim bürolarından ayrılanların bazıları oldukça sinirliydi.

Irak pazar günü Saddam Hüseyin dönemi sonrası yapılacak ikinci genel seçimine gidecek. 2005 yılında yapılan ilk genel seçim, ülkeye demokrasi getirmede yetersiz kalmıştı. Iraklılar her şeye rağmen bu seçimden daha umutlu. Seçimde sandıktan istikrar ve demokrasi çıkıp çıkmayacağını önümüzdeki günler gösterecek. - yenişafak