Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 2002 yılında vergi gelirlerinin yüzde 86'sının faiz giderlerini ödemek için kullanıldığını belirterek, 2010 yılında bunu yüzde 30'un altına düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinin TBMM Genel Kurulu'nda tümü üzerindeki görüşmelerde konuşan Şimşek, AK Parti hükümetleri döneminde kamu maliyesi ve borç dinamiklerinde önemli gelişmelerin kaydedildiğini söyledi.
BORÇLANMA GERİLEDİ

Şimşek, merkezi yönetim bütçe açığının GSYİH oranında 2005-2008 döneminde ortalama 1,3 bütçe açığı seviyesi ile Maastricht kriterlerinin karşılandığını kaydetti. Kamu kesimi borçlanma gereğinde de önemli iyileşmelerin sağlandığını vurgulayan Şimşek, 2000'de yüzde 8,9 olan kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYİH'a oranının son yıllarda yüzde 1'in altına gerilediğini ifade etti.2002'de 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan ülke sayısının 8 olduğunu, bu sayının 2008 yılında ise 30'a ulaştığını kaydeden Şimşek, ürün çeşitliliğinde de 2002 yılında 9 olan sayının 2008'de 28'e ulaştığını vurguladı. Hükümetin krizi iyi yönettiğini söyleyen Şimşek şöyle devam etti:

KÖTÜ YÖNETİMİN ETKİSİ

“Bizden önceki dönemlerde olduğu gibi IMF gibi uluslararası kuruluşlara el açmadık. 1993-1994 ve 2000-2001 krizleri Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinden yani kötü yönetiminden doğan krizlerdir. Bu krizlerde IMF'den yardım talep edildi. 2008 yılında küresel krizin derinleşmesiyle birlikte birçok ülke IMF'den yardım talep etti ve IMF'nin koşullarını hemen kabul etti. Biz ise kendi yağımızla kavrulduk. Kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durduk. 'Kaynak, Türkiye'dir' dedik”

ORTALAMA 4,1 BÜYÜME VAR

Türkiye'nin piyasa ekonomisine geçişinin başladığı 1980 ile 2002 arasında ortalama büyümesinin yüzde 3,7 olduğunu belirten Şimşek, 2003-2008 döneminde ortalama yüzde 5,9 olduğunu, 2009 yılına ilişkin küçülme tahmini de dahil edilirse, ortalama büyümenin yüzde 4,1 olduğunu söyledi.

Türkiye'nin en büyük kamburu olan faiz giderlerinin GSYİH içindeki payının 2001'de yüzde 17,1 olduğunu hatırlatan Şimşek, 2008 yılında yüzde 5,3'e gerilediğini kaydetti.

SAYDAM VERGİ

Bakan Şimşek, vergi politikalarında ise anlaşılabilir ve saydam bir mevzuatı öngördüklerini kaydetti. Şimşek, “Öngörülebilir bir vergi yükü, düşük oranlı-geniş tabanlı bir vergi sistemi ve etkin bir vergi idaresi ile sağla-nabileceğinin bi-lincindeyiz” dedi.

KOBİ'LER İÇİN BİRLEŞME TEŞVİĞİ VAR

Şimşek, KOBİ'lerin birleşmelerini teşvik ettiklerini belirterek yılın sonuna kadar KOBİ'lerin birleşmeleri ile ortaya çıkan kârlarının kurumlar vergisinden istisna edildiğini hatırlattı. İstihdam daki vergi yükünün önemli ölçüde azaltıldığını kaydeden Şimşek, “Ülkemiz, OECD ülkeleri arasında istihdam yükünde avantajlı" dedi.

Varlık'tan 24,5 milyar beyanda bulunuldu

“İspanya, Macaristan, İrlanda gibi toplam 52 ülkenin kredi notu düşürüldü” yorumunu yapan Bakan Şimşek şöyle devam etti: “Türkiye'nin içinde yer aldığı sadece 13 ülkenin notu arttı. Krizden en fazla etkilenen ülke olsaydık Türkiye'nin notu iki kademe artar mıydı? Geçen yıl sonunda 41.8 milyar dolar olarak gerçekleşen cari açığın bu yıl sonunda yaklaşık 11 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Varlık barışında 12 Aralık itibariyle beyan edilen varlık tutarı ise 24.5 milyar lira, tahakkuk eden verginin 826 milyon lira, tahsilatın 442 milyon lira.” Şimşek, “Dolaylı vergilerde vergi yükü yüzde 11 olan OECD ortalaması seviyelerinde olup, dolaysız vergilerin yükü yüzde 6 ile yüzde 15 olan OECD ortalamasının altında” değerlendirmesini yaptı./yeni şafak