Bakanı Recep Akdağ, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanmasıyla ilgili, "Elbette 90 yaşında biri yargılanıpta, 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere her halde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir" dedi.
Bakan Akdağ, Palandöken Kayak Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen "Yerel Yönetimler Danışma Meclisi" toplantısında katıldı.

Divan başkanlığı yapan Ak Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, toplantıda yaptığı konuşmada, Erzurum'un tarih boyunca devlete hizmet eden önemli şahsiyetleri yetiştirdiğini söyledi.

Ersoy, Sağlık Bakanı Akdağ'ın ülkede önemli hizmetlerde bulunan bir devlet adamı olduğunu ifade ederek, "Son dönemde gerçekten öyle bir güzel bir iş yaptınız, içinizden öyle bir vatan evladı çıkardınız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ımıza öyle bir yol arkadaşı verdiniz ki 10 yıldır o çalışıyor millet hem ona hem Erdoğan'a hem de AK kadrolar içerisinde yer alan hepimize dua ediyor" dedi.

Sağlık Bakanı Akdağ ise toplantıda yaptığı konuşmada, önceki hafta temas ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Erzurum'da hava sıcaklığının eksi 33 derece olduğunu anımsatarak, yetkililere fakir vatandaşların evlerini ziyaret etmelerini, soğuktan etkilenip etkilenmedikleri yönünde tespitte bulunmaları yönünde talimat verdiğini söyledi.

Bakan Akdağ, şunları söyledi:

"İnsanın yüzünü ısıran bir ayaz vardı. Acaba Erzurum'da o gece bir yoksul evinde titreyen bir kimse var mıydı? Eğer varsa biz görevimizi yapamıyoruz demektir. Ben Sağlık Bakanı olarak hükümetin bir mensubu olarak yapamıyorum demektir. İlin valisi görevini yeterince yerine getirememiştir demektir. İlin belediye başkanı görevini yeterince yerine getirememiş demektir. 15 evi ziyaret ettiler. Bende biraz endişe ettim. Sonra rapor geldi. Allah'a şükürler olsun içinde insanların titreştiği bir tek ev bile çıkmadı. Bunlar yoksul evler. Ama şu çıktı. Kömürleri tükenmek üzere olan 2 ev çıktı. Şubatın sonuna kadar kömürleri tükeniyormuş. İşte bunun için Başbakanımız bütün yöneticilere hepimize şunu söylüyor. 'Siz fakir fukaranın evine gideceksiniz, onların size gelmesini beklemeyeceksiniz'. Peki bunu yapabilir miyiz? Bunu yapabileceğimizi gördük."

Ambulans hizmetleri konusunda zaman zaman eleştirilerin olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çok nadiren de olsa ambulans hizmeti verilirken, bir hasta taşınırken hatalı ve eksik bir iş yapılıyor. İnanın benim bakanlığımda o meseleden dolayı bir fırtına kopuyor. Yani bir ilde, bir görevli ya da bazı görevliler hata yapmışlar. İnsanla iş yapıyorsunuz. Yılda aşağı yukarı 2 milyon kişiyi taşıdığımıza göre bir günde ambulanslarla 6 bin kişiyi taşıyoruz. Ambulansla 6 bin kişiyi taşıdığınız bir ülke. Biz gelmeden bu rakam birgün de bin kişiydi. 6 bin kişiyi taşıdığınız bir sistemde herhangi bir yerde bir yönetici bir görevli bir hata yapmış olabilir. Siz de şöyle düşünebilirsiniz. 'Burada bir eksik var. Bu kaçınılmazdır. Bunun çokta üstüne gitmeyelim. Ne varmış ya?'. Hayır, biz böyle düşünemeyiz."

7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanması

Akdağ, konuşmasında 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanması ve anayasa değişikliği konularına da değinerek, "Elbette 90 yaşında biri yargılanıpta, 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere her halde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir" diye konuştu.
"Bir referandum oldu. Kim varsa topunu, tüfeğini toplayan geldiler. İşte Ak Parti'nin karşısına dikildiler. Sonrada milletimiz gereğini yaptı, hesabı kesti" diyen Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçen bir hemşehrimizin bir yazısını okudum, üzüldüm. O dönemlerde bu işin çilesi çekmiş, hapis yatmış bir büyüğümüz. Diyor ki 'Ben doğru karşılamıyorum 90 yaşında bir kişinin yargılanmasını, o günleri unutmak lazım'. Yanlış bir yaklaşım. Elbette 90 yaşında biri yargılanıp ta 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere her halde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir. Burada biz bir kişiyi yargılamıyoruz. Biz anayasayı değiştirerek hukukun, yargının, bir kişi ya da üç-beş kişiyi yargılamasının önünü açmadık. Biz diktatörlüğün, zulmün, baskının, demokrasinin katledilmesinin hesabı sorulur dedik. Şimdi bunun hesabı soruluyor. Referanduma karşı çıkanlar hesabı sorulamaz da demişlerdi, hatırlayın. Ama bugün hesabı soruluyor. Tabii ki sorulacak."