5. Hematolojide Yeni Eğilimler Sempozyumunda lenfoma, lösemi, multipl myelom ve kemoterapisiz kanser tedavisi gibi kan kanserlerindeki son gelişmeler ele alındı.

Miyeloma konusundaki çalışmalarıyla bilinen Dr. Brian Durie, geç fark edilen kemik iliği kanserlerinden biri olan multipl myelom tedavisinin artık kemoterapi kullanılmadan yapılabildiğini söyledi. Dr. Brina Druie “Bu çok yeni bir gelişme. Kemoterapi halkın algıladığı anlamda gerçekten toksik ve rahatsız edici bir şey. Kemoterapi yerine kullandığımız hedefi vuran akıllı ilaçlar var. Ve bunlar daha biyolojik etki gösteren, hastalığı kontrol altına alan ve bu hastalıkları kronik hastalıkmış gibi bir takip yoluna sokan ilaçlar. Son 10 yılda bu alanda büyük gelişmeler oldu” dedi.

HASTAYA GÖRE KEMOTERAPİ
Sempozyum Eş Başkanı ve Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Ferhanoğlu ise henüz tüm hastalar için 'kemoterapi uygulanmıyor' diyebilmenin mümkün olmadığını belirtti. Prof. Ferhanoğlu, “Şüphesiz artık başlangıçta kemoterapiden, hedefi bulan ilaçlara geçtiğimizi söyledik. Hala hematolojik kanserlerin en az yüzde 70-75’inde kemoterapi kullanıyoruz. Kemoterapinin son derece etkili olduğu alanlar var. Ama kişiden kişiye kemoterapiden, hedefi vuranlara geçtiğimiz koşullarda var. Bu nedenle hastanın, 'bana niye kemoterapi yapılıyor' endişesiyle ilacı barıkmasında değil, hekimiyle bu olayın detayını konuşmasında yarar var. Yani buradan ‘artık kemoterapi uygulanmıyor’ mesajını da çıkarmamalı” dedi.

 

GENETİĞE UYGUN TEDAVİ
Sempozyum eş başkanı Doç. Dr. Mustafa Çetiner de her insanın genetiğinin farklı olduğunu ve artık tedavinin bu genetiğe göre belirlendiğini söyledi. Doç. Dr. Çetiner “Hepimizin genetiği farklı. Araştırdıkça tedavi seçeneklerinin inanılmaz bir şekilde değişebildiğini görüyoruz. Yani biz artık hastalıklarla ilgili çok genel açıklamalarda bulunmaktan sakınıyoruz. Eski doktorlar “hastalık yok, hasta vardır” derlerdi. Bu kadar uğraştıktan sonra bizim yıllar sonra geldiğimiz nokta bu oldu” diye konuştu.

KANSERİ YENENLERİN TALEPLERİ DEĞİŞİYOR
Tedavilerle insanların yaşam sürelerinin de uzadığını belirten Doç. Dr. Çetiner “Eskiden hastaları tedavi ettiğimizde her şeyin bittiğini zannederdik. Ama şimdi yaşam süresi uzayınca anlıyoruz ki bizim fiziksel olarak hastalığı tedavi etmemiz yetmiyor. Örneğin acil durumda, hastalığın ilk dönemlerinde çocuk sahibi olmayı düşünmeyen, 'şundan bir kurtulayım bana yeter' diyen insanlar, 5-10 yıl sonra karşımıza bambaşka taleplerle gelmeye başladı. Eski hayatlarını olduğu gibi bizden geri istiyorlar artık. Bu onkolojide yeni bir dönemin de başlangıcı aslında” dedi.