Kayıt dışı istihdamla mücadele ''4 elden'' devam ediyor. Kayıt dışılığın önlenmesi kapsamında, vergi dairelerince düzenlenen yoklama fişleri, ALO 170'e gelen ihbarlar, Sağlık İl Müdürlüklerince düzenlenen portör muayene listeleri, T.C. kimlik numaralarıyla bankalar ile kamu kurum ve kuruluşlarından yapılan işlemler mercek altına alındı. Denetimler sonucunda tescilsiz olduğu belirlenen binlerce kişi ve işyerinin tescil işlemleri yapıldı.
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye'de kayıt dışılığı ortaya çıkaran etmenler arasında, yaşanan makro ekonomik istikrarsızlıklar, geçmişteki yüksek enflasyonist ortam, yüksek vergi ve prim oranlarıyla diğer idari-mali-yasal yükler gibi ekonomik sebeplerin yanı sıra yolsuzluk, çarpık kentleşme, işletmelerin çok büyük bölümünün küçük ölçekli olması, işsizliğin yüksek olması, kamu harcamalarında israf olduğu yönünde toplumda genel bir algının mevcudiyeti, bürokratik formalitelerin fazlalığı, nakit kullanımının yüksekliği, denetim sisteminin yeterince etkin olmaması, kurumlar arası koordinasyon eksikliği, sıkça çıkarılan afların gerek toplumdaki adalet duygusunu gerek kamuya karşı yükümlülüklerini zamanında yerine getirme duyarlılığını aşındırması ve kayıt dışılıkla mücadelede toplumsal ve siyasi iradenin oluşmaması gibi sosyal ve yapısal faktörler yer alıyor.
 
Kayıt dışı faaliyetlerdeki artış, bireyler ve işletmeler arasında haksız rekabetin doğmasına, gelir dağılımının bozulmasına, kayıtlı çalışan mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunun ve toplumdaki vergi bilincinin azalmasına yol açıyor. Bu durumun yaygınlaşması, kayıt dışılık sorununun toplum nezdinde normalleşmesine, meşruiyet algısının güçlenmesine ve böylece toplumsal değerlerin zedelenmesine neden oluyor.
 
Kayıt dışı ekonomiye yönelik çalışmalar, Türkiye'de kayıt dışı ekonominin boyutunun gelişmiş ekonomilere kıyasla oldukça yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Buna bağlı olarak, artan kamu finansman ihtiyacının vergi oranlarının yükseltilmesi yoluyla karşılanması, vergiye karşı direnci daha da artırıyor, kayıt dışılığı bir kısır döngü haline getiriyor.
Kayıt dışı ekonomi, ilk aşamada kayıt dışı çalışan işletmelere rekabet avantajı sağlıyor gibi algılansa da bu tür şirketlerin kurumsallaşmasını ve ölçek ekonomisinin getirilerinden yararlanmalarını engellemekte, vergilendirilemeyen kayıt dışı ekonomik faaliyetler nedeniyle girdiler üzerinde artan vergi yükü, uluslararası alanda rekabet edebilirlik açısından dezavantaj oluşturuyor.
 
Kayıt dışı çalışanların kayıtlı çalışmaları özendirildi
 
Resmi Gazete'de 25 Şubat 2011 tarihinde yayımlanan 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' ile kayıt dışı istihdamın azaltılmasına katkı sağlayacak çeşitli düzenlemeler yapıldı.
 
Söz konusu kanunla, 3816 sayılı ''Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun''da yapılan değişiklikle yeşil kart sahibiyken çalışmaya başlayan kişilerin ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası kapsamına girmesi sebebiyle yeşil kartlarının iptal edilmesi yerine askıya alınması, bu kişilerin çalışmalarının sona ermesinden sonra tekrar aktif hale getirilmesi düzenlendi.
 
Böylece, yeşil kartlarının iptal edilmemesi için kayıt dışı çalışmayı tercih eden kişilerin kayıtlı çalışmalarının özendirilmesi amaçlandı.
 
Kanunla, özellikle kayıt dışılığın yoğun olduğu genç ve kadın istihdamına yönelik istihdam teşvikleri genişletildi, 4447 sayılı Kanun kapsamındaki istihdam teşviklerinden diğer kanunlarda düzenlenen 5 puan prim indirimi gibi istihdam teşvikleriyle birlikte yararlanabilme imkanı getirildi. İlave istihdamın işverene maliyetini azaltmaya yönelik söz konusu düzenlemelerin kayıtlı istihdamı artırması amaçlandı.
 
Kanunla, tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlara, ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerlerinde çalışanlara, kısmi süreli çalışanlara hizmet akdiyle çalışanlar statüsünde sigortalı sayılma imkanı getirildi.
 
Kayıt dışı istihdam ile mücadele
 
Kayıt dışı istihdamın önlenmesi kapsamında, Maliye Bakanlığı vergi dairelerince düzenlenen yoklama fişlerinin birer örneklerinin aylık periyotlarla Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) gönderilmesi ve söz konusu fişlerde yer alan kişi ve işyerlerinin SGK'ya tescilli olup olmadıklarının araştırılması uygulaması yapıldı. Bu kapsamda, 2011 yılı Ağustos ayı itibarıyla 13 bin 351 kişi ve bin 774 işyerinin tescilsiz olduğu tespit edildi.
 
Alo 170 Kayıtdışı İstihdam ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattı aracılığıyla elde edilen bilgilerin ve ihbarların değerlendirilmesi sonucunda, 2008'den 2011 yılı Ağustos ayına kadar 25 bin 857 kişi ve 2 bin 136 işyerinin tescilsiz olduğunun tespiti yapıldı.
 
Kurumların kendi mevzuatı çerçevesinde kayıt dışı istihdam ve yabancı kaçak işçi çalıştırılmasının önlenmesi konusunda ortak hareket etmesi ve kurumlar arasında işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla imzalanan ortak eylem protokolünün uygulanmasıyla da şu sonuçlar elde edildi:
 
1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'na istinaden çıkarılan yönetmelik eki formların 2008 Temmuz ayından itibaren SGK'ya gönderilmesine başlandı. 2011 yılı Ağustos itibarıyla 58 bin 482 kişinin sigortasız, 3 bin 640 işyerinin tescilsiz olduğu belirlendi.
 
Sağlık İl Müdürlüklerince düzenlenen portör muayene listelerinin 2008 yılı Haziran ayından itibaren SGK'ya gönderilmesi sağlanarak, 2011 yılı Ağustos ayı itibarıyla 63 bin 503 kişi ve 3 bin 512 işyerinin tescilsiz olduğu tespit edildi. Bu dönemde sosyal güvenlik kontrol memurlarınca yapılan tespitler sonucunda 94 bin 306 kişi ve 20 bin 329 işyerinin; kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan tespitler sonucunda da 9 bin 184 kişi ve bin 103 işyerinin tescilsiz olduğu saptandı.
 
2008 yılı Ekim ayından itibaren, bankalardan ve kamu kurum ve kuruluşlarından, işlemi yapılan kişilerin T.C. kimlik numaralarıyla birlikte mesleki bilgileri de alınmaya ve sigortalılık kontrolleri yapılmaya başlandı. 5 kamu kurum ve kuruluşu, çiftçi kayıt sistemi, internet sağlayıcıları, Türk Telekom ve GSM operatörlerinden de işlemi yapılan kişilerin T.C. kimlik numaralarıyla birlikte mesleki bilgileri de alınmaya ve sigortalılık kontrolleri yapılmaya başlandı.
 
Bu kapsamda, 2008 yılından 2011 yılı Ağustos ayına kadar 698 bin 411 kişi ve 18 bin 292 işyerinin tescilsiz olduğu belirlenerek, kişi ve işyerlerinin tescil işlemleri yapıldı.