Etiler’de bombalı saldırıda ağır yaralanan ve bacağını diz altından kaybeden Ayten Bal (38) Okmeydanı SSK Hastanesi’nde kendi kendine verdiği moralle hızla iyileşiyor. Çiçeklerle bezeli odasında çevresine adeta yaşam enerjisi yayan Ayten Bal yaşadıklarını HABERTÜRK’e anlattı.
 
“Bir firmada müşteri temsilcisi olarak çalışıyorum. Bütün müşterilerim, beni tanıyanlar bana her zaman ‘Ne kadar yaşam dolusun. Yaşam enerjin çok yüksek’ derler. Hayatı çok severim.
 
Patlamadan sonra beni hastaneye getirdiklerinde bir ara ölmüşüm. Gözlerim kapalıydı ama konuşmaları duyuyordum. Hemşire ‘Nabzı gitti, bütün değerleri sıfır oldu’ dedi. O anda içimden ‘Hayır ölmedim. Allah’ım n’olur ben yaşıyorum dedim. O anda kalbim yeniden çalışmaya başlamış ve beni ameliyata almışlar.” “Yoğun bakımda ilk 3 gün zorluklar çektim ama bana bebek gibi baktılar. Temizlik görevlisi bile gelip saçlarımı topladı, tokamı taktı. Beni hastaneye getiren ambulansın görevlisi ziyaretime geldi ‘Seni merak ettim’ diyerek. Herkes çevremdeydi ben iyi olayım diye çırpındılar.”
 
ODADAKİ SÜRPRİZ
 
Yoğun bakımdan çıktıktan sonra servisteki odaya aldıklarında bir sürprizle karşılaştığını söyleyen Bal, şöyle devam etti: “Çok sevdiğim yönetmen Jean Pierre Melville’in ‘Amelia’ adlı filminin kocaman bir afişini penceremin önüne koymuşlar. Onu görünce çok duygulandım ve çok ağladım. Amelia en sevdiğim, kendime örnek aldığım film karakteridir. Ailem, arkadaşlarım en sevdiğim şeyleri yapıyorlar. Odam hastane odası değil sanki. Çiçekler, mumlar, oyuncak ayıcıklar var. Tarçınlı çayı çok seviyorum, sürekli ondan demliyorlar.
 
Gözlerimi bir açıyorum başımda mumlu bir meyve tabağı buluyorum, uyanıyorum bu kez başka bir arkadaşım Türk kahvesi yapmış onu ikram ediyor.” “Ben pozitif bir kızım. Yaşamayı çok seviyorum” diyen Ayten Bal, “Yatağımı doğrultup pencereden dışarı baktığımda otoparkı görünce ‘Aaa! Ne güzel bir otopark’ dedim. Doktorum şaşırdı ‘Otoparka bile seviniyorsun’ dedi.
 
Hayata küsmek yok. Daha önce normal bir insandım. Şimdi engelliyim. Engellilerin de neler yaşadıklarını anlayabiliyorum. Hayata küsmek yok. 2 ay sonra normal olacağım. Aradaki farkı kimse anlayamayacak” şeklinde konuştu.