İslam, "O dönemde de bugün için de devlet bürokrasi ve medya kanallarında 28 Şubat’ın mutfağında bulunan insanlar, seçilmiş bir vekilin görev yapmasına engel olanlara hukuk önünde hesap vermeleri için talebim var." dedi.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in Başkent Öğretmenevi’nde düzenlediği ‘İnsan Hakkı İhlali Olarak Kadına Şiddet ve Toplumsal Etkileri’ konulu panelde konuşan Merve Kavakçı İslam, gaz odalarına benzettiği ikna odalarından, türban duvarları ortadan kalkmadıkça toplumsal barış sağlanamayacağını dile getirdi. "Ben kendi adıma millet adına bana uygulanan hukuksuzluğun hesabını yargı önünde soracağım." diyen İslam, 28 Şubat sürecinde ikna odalarında başörtülü kızlara şiddet uygulandığını ifade etti. 28 şubat’ın aşçılarının şimdiden mağdurlardan merhamet dilediğini ve rövanşist tavır takınılmaması yönünde açıklamalar yapıldığını söyleyen İslam, bir kitabın arkasında 28 Şubat sürecinde imam hatip lisesi önünde polislerin 14 yaşlarındaki bir kızın başının açıldığı fotoğrafı gösterdi. İslam, söz konusu tablolarla hesaplaşılmadığı sürece toplumsal barış sağlanamayacağını tekrarladı.

"İADE-İ İTİBAR VERİLMESİ GEREKEN MECLİS’TİR"

Konuşmasının ardından salonda bulunanların yazılı sorularını cevaplayan Merve Kavakçı İslam, İade-i İtibar ile ilgili soruları cevapladı. 28 Şubat döneminde devlet bürokrasisi, medya kanallarında 28 Şubat’ın mutfağında bulunan insanların seçilmiş bir vekilin hakkını elinden aldığını dile getiren İslam, "İade-i itibar konusu gündemde. İade-i itibar verilmesi gereken ben değilim. İtibarı verilmesi gereken Meclis’tir. Meclis’in itibarını milletin gözünde zedelenmiştir. Milletin devlete olan güveni sarsılmıştır onun onarılması gerekir. O milletten özür dilenmesi gerekir en başta. Bu taktir edersiniz ki silahlı güç olan ordunun gölgesinde DSP müfrezince yürütülen bir darbeydi. Adı konmamış darbeydi. Bunun hukuki anlamda yüzleşmesi mutlaka olacaktır." şeklinde konuştu.

"MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI DÜŞÜNMÜYORUM"

Bir katılımcının ‘Türkiye’de artık çok şey değişti. Milletvekili adayı olur musunuz?’ sorusunu cevaplayan Kavakçı İslam, "Ben Türkiye’de çok şeyin değiştiğini düşünmüyorum. (Milletvekilliği) Böyle bir talebim yok. Başı örtülü ve başı açık kadınların Meclis’te temsili iyi rakamlarda değil. Bir ülkede 3’te 2’si başlarını örtüyorlarsa onları o kıyafetleriyle temsil eden kadınların olması gerekir. Son seçimlerde başı örtülü kadınların rencide edildiği düşüncesindeyim." dedi.

"BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA MİLAT DEĞİLİM"

Başörtüsü konusunda kendisini milat kabul etmediğini aktaran İslam, "Başörtüsü yasağı benimle başlamadı benimle bitmedi. Ancak 2 Mayıs 1999 Kavakçı olayı diye ABD Avrupa’da akademik çalışmalara konu olan olaya baktığımız zaman şu anlamda farklılık arz etti. Türkiye’nin ismi bu konuyla ilgili dünya gündeminde yer almaya başladı. Başörtülü kadınlara zulmedildiğinden dünyanın dahi haberi yoktu. 1999’da dünyanın gündemine oturmuştu." değerlendirmesi yaptı.