Çekilen görüntülerin gönderildiği site ABD’de kurulu bulunuyor. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı‘nın ne gibi girişimlerde bulunduğu sorusu hâlâ açıklık kazanmadı.

Özel görüntülerin gizlice çekilerek şantajla MHP yöneticilerinin istifasına neden olan kaset tartışmasında pek çok sorunun yanıtı hâlâ verilemedi. Yanıtı aranan sorulardan öne çıkanlar şöyle:

* Çekimlerin yapıldığı evler nasıl tespit edildi? Yüksek teknoloji ürünü kameraları kim ya da kimler yerleştirdi?

* Kayıt yapma özelliği bulunmayan, ancak görüntüleri anlık olarak ileten bir sistemin işletildiği öngörülüyor. Bu kameralar sağladıkları görüntüleri anlık olarak 200-300 metre içindeki bir alana aktarıyor. Görüntülerin alındığı yer bir mobil araç mı, yoksa gizli çekimlerin yapıldığı evlerin yakınındaki bir ofis mi?

* Blok halindeki görüntüler Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı işleme tabi tutuldu?

* Gizli çekim kayıtları hangi yollarla yurtdışına çıkarıldı?

* Verilerin gönderildiği sitenin ABD’de kurulu olduğu gözetildiğinde Dışişleri Bakanlığı bu konuda hangi girişimde bulundu?

* Görüntülerin Türkiye’de yayımlanmasında TİB neden ağırdan aldı? Mehmet Ekici’ye ait görüntüler sabah saatlerinde servise konuldu ve akşam saatlerine kadar izlenmesi engellenmedi? Mahkeme kararı da gerekmeksizin yönetmelikle yayın kesilebilecekken görüntülerin linkler aracılığıyla daha çok yayılmasına neden seyirci kalındı?

* Görüntüleri servis eden internet sitesini finanse ettiği savlanan ve kredi kartıyla söz konusu sitenin domain ücretini ödediği kart ekstrelerinden anlaşılan Faruk Bayındır’ın bugüne kadar neden ifadesine başvurulmadı?

* Özel hayatın gizliliği, ihlal suçundan mağdurun şikâyetçi olması gerekiyor. Ancak kasetler art arda ve aynı grup tarafından yapıldığı gözetildiğinde cürüm işlemek için örgüt kurma suçu kapsamında değerlendirilmesinin önünde engel bulunmuyor. Bu tür soruşturmalar içinde mağdurun şikâyeti zorunluluğu bulunmuyor. Buna karşın iktidar ve belli çevrelerin neden ısrarla mağdurların şikâyetçi olması çağrısında bulundukları sorusu da yanıtsız kaldı.

* MHP’yi izlediği savlanan araçlar kime ait? Plakaları da saptanmasına rağmen bugüne kadar bu araçlarla ilgili ulaşılan somut bilgiler kamuoyuyla neden paylaşılmıyor?

* MHP’nin ilk olarak görüntüleri yayımlayacağını duyuran internet sitesinin yayımının durdurulması istemi mahkeme tarafından henüz görüntüler yayınlanmadığı gerekçesiyle reddedilmişti. Başbakan ya da Cumhurbaşkanı’nı hedef alan tehdit mesajı ya da görüntü iddiası karşısında da aynı süreç mi işleyecek?