Çetin, BDDK önünde yaptığı basın açıklamasında, Banka ve Sigortalar Kanunu'nun 9. maddesinin, tüketicilerin kredi kartı limitlerinde ilk yıl, ispat edilen gelirin iki katını, sonraki yıllarda ise 4 katını aşamayacağı şartını getirdiğini söyledi.

Bu hükmün 5 yıldır yürürlükte olmasına rağmen BDDK ve bankalarca uygulanmadığını savunan Çetin, bu hükmün bundan sonra uygulanacağının anlaşıldığını dile getirdi. Bankaların yasaları hiçe saydığını ve söz konusu hükmü uygulamadığını iddia eden Çetin, bankaların, kredi kartı aidatları, hesap işletim ücretleri, dosya ve havale masrafı gibi faaliyet dışı gelirlerinin, faaliyet gelirlerini fazlasıyla aştığını ileri sürdü.

Kart aidatlarının yasa dışı şekilde tahsilatının devam ettiğini savunan Çetin, kredi kartı borçlarının ödenemez duruma gelmesinin de bankalarca umursanmadığını, çünkü bankaların varlık şirketleri aracılığıyla bu alacakları tüketiciden fazlasıyla tahsil edildiğini iddia etti.

Bankaların, bütün sektörlere verdikleri negatif kaynaklı kredilerin yüzde 22'sinin kredi kartı ve bireysel kredilerden oluştuğunu anlatan Çetin, bankaların bütün sektörlere verdikleri krediler içinde tüketici kredileri ve kredi kartı borçlarının oranının ise yüzde 37 civarında olduğunu ifade etti.

Çetin, tüketici kredilerinin olağanüstü şişmesine rağmen, tüketici harcamalarındaki artışın tüketici gelirlerinden çok daha fazla arttığını söyledi. Tüketicilerin harcamalarını bireysel kredi ve kredi kartıyla finanse ettiğine işaret eden Çetin, şunları kaydetti:

''Tüketiciler hayatlarını artık kredi kartı olmaksızın devam ettiremeyecek noktaya geldiler. 2006 yılında kredi kartlarına borcu olanların sayısı 22 bin civarındayken, 2011'de 1,5 milyonun üzerindedir. Bu noktada her şeyden önce tüketicilerin daha fazla borç batağına batmaması için en başta uygulanması gereken, tek limit uygulamasıdır.

Bunun için kredi kartına tek limit uygulamasında 1 yıllık bir geçiş süreci tanınmalıdır. Aynen işverenlere, sermaye sahiplerine olduğu gibi, kredi kartı borçları faizlerinden arındırılmalı, ana para üzerine Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranında bir artış eklenmeli ve 36 ay eşit taksite bölünerek ödeme kolaylığı sağlanmalıdır. Tek limit uygulamasının sopayla, zorla ve kanun gücüyle uygulanarak tüketicilerin perişan edilmesi sadece yoksulluğu, cinnet ve cinayet haberlerini artıracaktır.''