Yargıtay"ın son kararı, tüketici nezdinde "bundan sonra bankalar kredi kartı ücreti talep edemeyecek" şeklinde algılanırken, kararın gerekçesi bankaları rahatlattı.

BKM Başkanı Sertaç Özinal, münferit kararların emsal teşkil etmeyeceğini söyledi, bankaların kart ücreti almaya devam edeceğini belirtti. Özinal, yıllık kart ücretinin de "illegal bir uygulama" olmadığını savundu.

ZONGULDAK Tüketici Hakem Heyeti"nin verdiği, "kredi kart ücretinin alınmamasına" ilişkin kararın iptalini görüşen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin, davacı bankayı haksız bulması, bundan sonra "bankaların müşterilerinden böyle bir ücret tahsil edemeyeceği" yönünde algılandı. Tüketici dernekleri bankalara dava açmayı planlarken, kart kullanıcıları da Yargıtay kararı doğrultusunda "Ben de bu ücreti ödemeyeceğim" taleplerini artırdı. Ancak önceki gün Resmi Gazete"de yayımlanan kararın gerekçesi, kart kullanıcılarının bu yöndeki sevincini yarım bıraktı. Çünkü karara göre, kullanıcının kart ücretini ödememesi için bankanın bazı koşulları yerine getirmemiş gerekiyordu. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Başkanı Sertaç Özinal, öncelikle bu kararın "emsal" bir karar olarak algılanmaması gerektiğini söylerken, kredi kartı ücretlerinin yasalarda yer alan bir uygulama olduğuna dikkat çekti.

Son kanunda da yazıyor

Son olarak Yargıtay kararı ile gündeme gelen kredi kartı ücretlerine ilişkin sorularımızı yanıtlayan Sertaç Özinal, bankalar ile müşterileri arasında zaman zaman münferit olaylar olabileceğini, bunları genelleştirmeden önce yasalara bakmak gerektiğini vurguladı. Özinal, bu konuda şunları söyledi: "En son 1 Mart 2006"da yürürlüğe giren ve Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nunda kart kullanıcısından, sözleşmede yer alması koşuluyla faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında ödeme talep edilebileceği yer alıyor. Bu kanuna göre de sözleşmenin "12 punto siyah koyu harflerle" düzenlenmesi gerekli. Bunun dışında Türk Ticaret Kanunu"ndan Borçlar Kanunu"na kadar birçok kanunda da bu konuya yer veriliyor."

Bu ücret "illegal" değil

Mahkeme kararlarının yanı sıra zaman zaman tüketici derneklerinde bankaların yıllık üyelik bedeli adı altında aldığı bu ücreti tartışma konusu yaptığını hatırlatan Özinal, şunları dile getirdi: "İlgili kanunların yanı sıra geçen yıl, Şubat 2007"de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü bu konuyla ilgili bir genelge yayınladı. Çok sayıda tüketicinin, bakanlığa ve hakem heyetine "kredi kartı üyelik ücretinin yasal dayanaktan yoksun olmasını" gerekçe göstererek, iptal istemi ile başvurması üzerine yayınlanan bu genelde de, uygulamanın yasal dayanaklarına dikkat çekilmişti. Yani hiçkimse çıkıp, bankaların bu uygulaması için illegal diyemez. Banka burada bir hizmet veriyor, bunun da bir maliyeti var. Ve o maliyeti müşterisi ile paylaşıyor."

TBB: Ücretler makul ve dengeli

TÜRKİYE Bankalar Birliği (TBB), bankaların uyguladığı kredi kartı ücretlerinin yasal olduğunu savundu ve "Münferit davalarda, taraflar arasında imzalanmış olan kredi kartı sözleşmelerindeki düzenlemeler dikkate alınarak verilmiş bulunan yargı kararlarının, tüm kredi kartları için emsal oluşturması hukuken mümkün değil" açıklaması yaptı. Yargıtay 13"üncü Dairesi"nin son kararı üzerine yapılan yorumlar ve bankalara gelen ücret iptali başvuruları üzerine, bir kamuoyu duyurusu yapan Birlik, kredi kartı uygulamalarının bankalar açısından maliyetli bir iş olduğuna dikkat çekti.

Haksız şart

Bu maliyetlerin kart hamillerine yansıtılmasının yasal dayanaklarına da yer verilen duyuruda, Yargıtay"ın kararında istenen ücret için "haksız şart" denilmiş olmasına, şöyle bir açıklık getirildi: "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"a göre sözleşmede yer alan bir düzenlemenin haksız şart olarak nitelendirilebilmesi için, söz konusu düzenlemenin tüketici ile müzakere edilmeden konulmuş olması, tüketici aleyhine dengesizliğe neden olması ve bunun iyiniyet kurallarına aykırı olması koşullarının tamamının birarada olması gerekiyor."

Bu arada yıllık ücretlerin yüksekliğine ilişkin eleştirilere karşılık da TBB, şu değerlendirmeyi yaptı: "Kart ücretleri masraflar ile karşılaştırıldığında makul ve dengeli bulunuyor. Kart ücreti alınması iyi niyet kurallarına da uygun. Zira bankalarca kart hamilleri, kendilerinden kart ücreti alınacağı konusunda muhtelif kanallarla bilgilendirililiyor."

29 milyon sözleşmenin değişmesi mümkün değildi

YARGITAY kararının gerekçesinden ve yapılan açıklamalardan edinilen sonuç şu ki; bankaların kredi kartı yıllık ücreti talep edebilmesi için bunun mutlaka sözleşmede yer alması gerekiyor. Ancak sözleşmenin 12 punto olarak yazılması 2 yıl önce çıkan yasaya dayandığına göre, bu yasadan önce imzalanmış 12 punto olmayan milyonlarca da sözleşme bulunuyor. "Bu durumda bankalar bütün bu sözleşmeleri yenilemeli mi, yoksa tüketici olarak "12 puntoluk bir sözleşme imzalamadım davası" açalım mı" sorusuna Sertaç Özinal, şu yanıtı verdi: "Kredi Kartı Yasası ele alındığı dönemde, bütün bunlar düşünüldü. Sonuçta kanuna adaptasyon için bankalara bir yıl süre tanındı. Ayrıca 29 milyon sözleşmenin yenilenmesinin mümkün olmadığı gerçeğinden yola çıkarak, bundan sonraki sözleşmelerin kanunda yer aldığı şekliyle düzenlenmesi öngörülürken, bankaların yapılan değişiklikleri müşterisine gönderdiği kredi kartı ekstreleriyle bildirmesi yeterli bulundu. Yani eski sözleşmelerin yenilenmesine gerek yok."

Kart ücretinin dünyada çok örneği var

KREDİ kartlarından yıllık ücret alınmasının sadece Türkiye"ye özgü bir durum olmadığına da dikkat çeken Sertaç Özinal, "Bunun tüm dünyada örnekleri mevcut. Avrupa"da da yaygın olarak uygulanıyor ve hiçbir ülkede ücret kısıtlaması da yok" diye konuştu.

Yargıtay bankayı niye haksız buldu

Sözleşme 12 punto ve koyu siyah harflerle düzenlenmemişti.

Kart ücretine ilişkin tutar boş bırakılmış ve sonradan doldurulmuştu.

Banka kart ücretini tüketici ile müzakere ederek kararlaştırdığını ispatlayamadı.

Banka ile pazarlık işe yarar mı

GAZETEMİZİ arayan bazı okurların, "Bankamı aradım. "Ya ücret almaktan vazgeçin ya da kartımı iptal edin" deyince ücret almaktan vazgeçtiler" sözlerini aktardığımız, "Bankamızı arayıp böyle bir pazarlık yapsak işe yarar mı" sorusunu yönelttiğimiz bankacılar, şunları söyledi: "Kesinlikle böyle bir durum yok diyemeyiz. Her müşterinin bankası nezdinde ayrı bir kredibilitesi olabilir. Banka açısından verimli, kárlı bir müşteridir. Banka kaybetmek istemediği bir müşteri için böyle bir inisiyatif kullanabilir."