Fransa’da Nisan ayında yapılacak olan seçimlerde Sosyalist Parti adayı François Hollande ile yarışacak olan Sarkozy, ilk kez yenilgiden bahsetti. Sarkozy, Le Monde gazetesinin manşetten duyurduğu habere göre yakın çevresine ve çalışma arkadaşlarına anketlerde geriye düştüğünü ve seçimi kaybetme riski bulunduğunu belirterek, “Siyasi kariyerimin sonuna gelmekle karşı karşıyayım. Seçimde olası bir yenilgi durumunda siyaseti bırakacağım.Daha rahat bir hayat istiyorum. Kendimi para kazanmaya adayacağım. Ben bir avukatım ve ofisim her zaman açık. Ama benden çok haber alamayacaksınız. Tamamen farklı bir hayat yaşayacağım” dedi. Sarkozy tek isteğinin sevilen bir cumhurbaşkanı olarak hatırlanmak olduğunu da sözlerine ekledi.

Ancak New Yorker dergisinin bu ayki sayısında yayınladığı Sarkozy profili Fransa liderini adeta yerin dibine batırdı.

‘Sarkozy bir palyaço’ 

Sarkozy’nin seçildiği günden bu yana verdiği hiçbir sözü tutamadığını vurgulayan dergi şu ifadeleri kullandı: Ne şarabı ne de peyniri seviyor. Onun yerine diyet kola ve Havana purosu tutkunu. Ayrıca parayı da çok seviyor. Amerikalı Sarkozy olarak anılmak hoşuna gidiyor. Yaptığı gaflar nedeniyle onun için “İtalyan komedisinden çıkmış bir aktör gibi” benzetmesi yapılıyor. Palyaçolukları nedeniyle kendisine karşı büyük bir güvensizlik var. Buna rağmen ilk günlerde Fransa’nın en popüler cumhurbaşkanıydı. Şimdi ise en sevilmeyen... Kendisinin politikalarını desteklemeyen Fransızlar’ın oranı yüzde 80’e kadar çıktı.

Fransa’dan itidal çağrısı

Fransa’da inkar yasasına en şiddetli muhalefeti yapan hükümet üyelerinden Dışişleri Bakanı Alain Juppe, daha önce ‘aptal yasa’ diye nitelendirdiği tasarının senatoda kabul edilmesinin ardından ilk açıklama yapan isim oldu. Juppe, yasaya sıcak bakmadığını daha önce açık bir şekilde dile getirmiş, ancak Sarkozy’nin ısrarı üzerine sessiz kalmayı tercih etmişti. “Canal plus” televizyon kanalının sorularını yanıtlayan Juppe, “Türk dostlarımı soğukkanlı olmaya davet ediyorum ve bu büyük ülkeye, ekonomik ve siyasi bu büyük güce elimi uzatıyorum” ifadesini kullandı. Juppe, Türkiye ve Fransa’nın iyi ilişkilere ihtiyacı olduğunu belirterek, Ankara ile yapıcı ilişkilerin tekrar oluşturulacağı inancında olduğunu kaydetti. Fransız bakan, “Ben elimi uzatıyorum. Umut ederim ki bir gün karşılığı gelir. İtidal çağrısı yapıyorum. Türkiye’de bir çok Fransız şirketi var. Bizim Türkiye ile önemli ticari ve ekonomik ilişkilerimiz var. Bizim Türkiye’ye, Türkiye’nin bize ihtiyacı var. Ben gerçekçiliğin, duyguların üstesinden geleceğine inanıyorum” diye konuştu.

‘Kriz derinleşecek’

Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da, “Bu yasa Türkiye’yi ya da herhangi bir ülkeyi hedef almamaktadır” iddiasında bulundu. Ancak Fransız medyası Türkiye’de büyük tepkiyle karşılanan yasanın Paris ile Ankara arasındaki krizi derinleştirmesinin kaçınılmaz olacağını yazdı.

- Liberation: Gerek merkez sağ, gerek merkez sol partilerin yasayı destekleme konusunda ikiye bölündü. Yasaya tarihçi ve hukukçular da karşı çıktı.

- Le Figaro: Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kanunlar komisyonu yasaya şiddetle karşı çıktı ancak senato genel kurulunda hükümet, yasanın çıkması için büyük çaba gösterdi.

- Le Parisien: Yasa iki ülke arasındaki krizi derinleştirecek. Tasarı senatoda bütün partilerin içinde görüş ayrılıklarına yol açtı.

Agos: Milliyetçi tepkileri körükler

Cinayete kurban giden Hrant Dink’in görev yaptığı Agos gazetesi de Fransa senatosunun kabul ettiği soykırım inkar tasarısına tepki gösterdi. Agos’un yayın yönetmenliğini yapan Hrant Dink’in damadı Robert Koptas, “Bu karar Türkiye’de daha çok milliyetçi tepkilere sebep olacak. Türk devletinin tutumunda da bir değişme olacağını düşünmüyorum” ifadesini kullandı.

Ermenistan: Altın harflerle yazılacak

Ermenistan, Fransa senatosunun ‘Ermeni soykırımı yoktur’ diyenlere 1 yıl hapis ve 45 bin euro para cezası öngören yasayı onaylamasını büyük coşkuyla karşıladı. Ermeni Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan, Fransa Senatosu’nun 1915 olaylarına ilişkin aldığı karara ilişkin bir yazılı açıklama yayımlayarak, Fransa’ya “şükranlarını sundu”. Nalbanyan açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bugün sadece Ermenistan-Fransa ilişkileri açısından değil, dünyada insan haklarının korunması açısından da tarihe altın harflerle yazılacaktır. Bu kararlarından dolayı Fransa Cumhurbaşkanı, Senatosu, Ulusal Meclisi ve hükümetine şükranlarımı sunmak istiyorum.”