Akşam'ın haberine göre ekonomi yönetimi, cari açığın baş sorumlusu olarak gösterilen ithal otomobildeki ÖTV'yi bir gecede yüzde 130'a kadar yükseltse de ithal otomobilin en büyük müşterisi yine devlet çıktı. Hem de 237 Sayılı Taşıt Kanunu'ndaki kesin yasaklara rağmen...

YÜZDE 50 YERLİLİK ORANI ŞART

Yürürlükte olan 237 Sayılı Taşıt Kanunu, kamu kuruluşlarının sahip olabileceği, kullanabileceği, hangi kurumların ne tür araçlar edinebileceğini açık olarak belirliyor. Kanunun 10. Maddesi, kamu kuruluşları ve belediyelerin 'hibe dahil', ne suretle olursa olsun yerlilik oranı yüzde 50'nin altındaki araçları kullanamayacağını' net bir şekilde tanımlıyor. Ancak göz ardı edilen ve neredeyse uygulanmayan bu kanun yüzünden belediyeler başta olmak üzere kamu kuruluşları lüks makam otomobili cennetine dönüşmüş durumda.

KANUN HİBEYİ BİLE YASAKLIYOR

Türkiye genelindeki küçüklü büyüklü 3 binden fazla belediyenin makam araçlarında lüks tutkusu hakim. Kanunda satın almak bir yana, hibe edilse bile kullanılmaları yasak olan ithal lüks araçlar, neredeyse küçük belde belediye başkanlarının bile altında. Sayıştay denetçileri bile; '237 Sayılı Taşıt Kanunu'nun fiilen geçerliliğini yitirdiğini, makam araçlarının ne olduğunun incelemeye alınmadığını' belirtiyorlar.

'KİRALAMA' ARTIYOR

Lüks otomobilde hibe ve satın almayı yasaklayan kanun, kiralama konusunda net olmadığından, çoğu kurum bu yöntemi tercih ediyor. Araç filo kiralamada devlet kurumları artık yeni bir pazar doğurmuş durumda. Kiralama şirketlerinde, kamu kuruluşlarının payı yüzde 60'lara kadar çıkıyor.

TAŞIT KANUNU DEĞİŞECEK

Geçtiğimiz ay, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Başkanları için kiralanan BMW 750iL xDrive araçları gündeme getirip; 'Bu araçlar 36 aylığına 273 bin euro bedelle kiralandı, satış fiyatları da zaten 276 bin euro diye açıklama yapınca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; 'Araç kiralamaları benim onayıma gelmedi. Taşıt Kanunu'na göre kiralamanın ekonomik ve rantabl olması gerekiyor. Kiralama mı satın alma mı bunun iyi araştırılması gerekiyor. Kamu'da taşıt alımları, kiralanmaları için Taşıt Kanunu Tasarısı'nı kurumların görüşüne sunduk.Bu tür sorunları önleyecek yeni bir taşıt kanununu tamamlanır tamamlanmaz Meclisimize sevk edeceğiz' açıklamasını yapmıştı.

TEPE LAMBASI MODA!

Taşıt Kanunu'nun 14. maddesine göre, kamu kuruluşları tarafından kullanılan (TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanı, bakanlar v.s hariç) tüm araçlarda 'Resmi hizmete mahsustur' ibaresinin yazılması kanuni bir zorunluluk. Günümüzde bu uygulama da çoğunlukla rafa kalkmış durumda. Özellikle belediyelerin makam araçlarının çoğunda bu ibare yerini kanuna göre yasak olan siren ve ikaz ışıklarına bıraktı.

DEVLET 6.476 YENİ ARAÇ ALACAK

Devlet belediyeler dışında bu yıl 1.3 milyar TL'lik motorlu taşıt alımı gerçekleştirecek. Maliye Bakanlığı, devletin elinde şu anda 86 bin 479 adet taşıt olduğunu belirtti. Bakan Şimşek, merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin 2012 bütçesinden 3 bin 743 adet araç alacaklarını, toplamda bu yıl içinde alınacak yeni araç sayısının 6 bin 476 adet olacağını açıkladı. Yeni alımlar ve belediyelerin kullandığı araçlarla birlikte, devletin elindeki toplam araç sayısı 100 bin adeti geçecek.

HİBE EDİLENİ İADE ETTİ, EN İYİSİNİ KİRALADI

Geçtiğimiz aylarda Mudanya Belediye Başkanı Hasan Aktürk'e büyük bir market zinciri makam aracı olarak kullanılmak üzere Mercedes C 180 hibe etti. Geçmiş dönemlerde belediye meclis üyeliği yapan Hüseyin Esen, başkanın makam aracı olarak kullandığı Mercedes C 180'nin 237 Sayılı Taşıt Kanunu'na göre yüzde 50 yerlilik oranına girmediği için hibe bile olsa alınamayacağını belirtip, Mudanya Kaymakamlığı'na bir dilekçe verdi. Başkan Aktürk, dilekçe üzerine aracı geri vermek zorunda kalıp, daha üst versiyon olan Mercedes C 200 kiraladı. Hüseyin Esen; 'Taşıt Kanunu'nda kiralamayla ilgili kesin yasaklar yok. Otomobil 36 aylığına 170 bin TL'ye kiralandı. Bu da neredeyse araç bedeli kadar. Sonuçta, lüks tutkusu yüzünden zarara uğrayan belediye oluyor' diye konuştu.