Elif Feyza Gülkokar, çocukken düştü kanserin pençesine. Kemoterapi seansları yüzünden 6 yaşına kadar hiç saçı olmadı. Ancak kanseri yenmeyi başardı. Ve kendine 'Hasta çocukların eğitimine yardımcı olacağım' diye söz verdi. Çocuk gelişimi bölümünü bitirdi. Kanserli çocuklara öğretmenlik yaptı. Saçları da çocukluğunda yaşadığı kötü günlere inat hep uzun. Elif Feyza Gülkokar 27 yaşında kanser savaşçısı bir genç kız. 3 yaşındayken kanserin pençesine düştü. Kuyruk sokumunda tümör vardı. Çocukluk çağında ya da genç erişkinlerde seyrek görülen tümörü (endodermal sinüs tümörü) yenebilmek için 6 yaşına kadar, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü'nde tedavi gördü. Uygulanan tedavi nedeniyle saçları ve kirpikleri döküldü. Tedavi gördüğü sırada, kendisi gibi bu hastalığın pençesinde olan arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı.

HİÇ YALNIZ BIRAKMADI
Sokakta arkadaşlarıyla hiç oynayamadı. En güzel zamanlarını hastanede geçirdi. Sonunda kanseri yendi. O yıllarda kanserle savaşan çocuklara öğretmenlik yapmayı kafasına koymuştu. "Onları en iyi ben anlarım" diyordu. Üniversite sınavına girdi. Ancak, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Turizm Rehberliği bölümünü kazandı. Okulunu bitirdikten sonra yılmadı. Yeniden sınava girdi. Kavram Meslek Yüksekokulu'nda Çocuk Gelişimi okudu. Çocukların yanında olmak isityordu. Hem yaşamadığı çocukluğuna dönebilmek hem de onlara destek olabilmek için... Tedavi gördüğü hastaneyle hiç bağlantısını koparmadı. Orada tedavi gören kanserli çocukları tanımasa da hep ziyaret etti. Dertlerine ortak oldu. "Bakın ben kanseri yendim. Siz de yenebilirsiniz" diyerek, onlara en güçlü motivasyon ilacını verdi.

"İYİ HİSSEDİYORUM"
Sonra onkoloji enstitüsü içindeki ilköğretim okulunda çocuk gelişimi üzerine staj yapması için teklif geldi. Buradaki öğretmen Ömer Boran'la birlikte, tedavi nedeniyle eğitimleri yarım kalan çocuklara öğretmenlik yaptı. Gülkokar, "Burada çalıştığım zamanlar, hayatımda kendimi en iyi hissettiğim zamanlardı. O çocukları en iyi ben anlayabilirdim. Onların şu anda geçtiği yollardan geçmiştim. Umudun ve yaşama tutunmanın ne demek olduğunu biliyordum. Benim de o yaşlarda saçlarım yoktu. Onların da yok. Bazen onlarla oyunlar oynadık. Hayata gülümsedik. Ben onlara hayata hep gülümsemelerini öğrettim" diyor. Buradaki stajdan sonra Küçükçekmece Belediyesi Anaokulu'nda okul öncesi öğretmenliği yapan Elif Feyza Gülkokar şimdi işsiz. Yine çocuklarına kavuşacağı günü bekliyor. O, en çok kanserin pençesindeki çocukların yanında olmak istiyor.