Antik çağdan beri bitkisel ilaçlarda kullanıldığı bilinen pek çok mantar, kanser hastaları üzerinde iyileştirici özellikler taşıyor. Kolesterolü düşüren, karaciğeri koruyan mantarlar, ilaç firmaları için de zengin bir hammadde kaynağı oluyor
İnsanoğluyla ilişkisi çok eski zamanlara uzanan mantarlar, gerçekten sihirli bitkilerdir. Besin ve ilaç olarak kullandığımız mantarlar; Asya'da yüzyıllardan beri tıbbi amaçlı olarak kullanılmaktadır.

DOĞRU KULLANIYORUZ

Bitkisel Çin ilaçlarında mantar kullanıldığı bilgilerine, Materia Medica'nın (Antik çağın en önemli kimyasal tıp kitaplarından biri) en eski kayıtlarında rastlanmaktadır. Mantarlar hâlâ doğal ortamlarında üretilseler de; son 20 ila 30 yıldır, pek çok değişik mantar türünü yetiştirme becerimiz hayli gelişti.

SAĞLIĞA ÇOK FAYDALI

Japonya, Çin ve Kore'de yürütülen pek çok bilimsel araştırma; geleneksel kullanımların doğru olduğunu gösterirken, mantarın sağlığa fayda sağlayan yeni özelliklerini de ortaya çıkardı. Dr. Isaac Eliaz tarafından yapılan çalışmalar; binlerce yıldır kullanılan geleneksel tedavi şekillerinin önemini ve mantarların faydalarını dünya geneline yaydı. Bazı mantar türleri, bağışıklık sistemini güçlendirici özellikler taşırken, bazıları da kolesterolü düşürüp karaciğerin korunmasını sağlıyor.

ZENGİN BİR KAYNAK

Hipertansiyon ve şeker oluşumunu önleyici özellikleri de mantarın sağlığa faydaları arasında yer alıyor. Bu özellikler; ilaç firmalarının yeni bulunacak biyomedikal moleküller için tıbbi mantarlara zengin bir kaynak gözüyle bakmasını sağlıyor. Halen 11 mantar çeşidi tıbbi uygulamalarda yaygın olarak kullanılıyor.

POPÜLER MANTARLAR
HİNDİ KUYRUĞU KANSERE KARŞI
(Coriolus Versicolor)

Hindi kuyruğu; servikal kanser dahil olmak üzere bazı kanserlerde, hastalığı tedavi edici ajanlarla birlikte kullanıldığı zaman, etkili olmuştur. Radyasyon tedavisinin etkisini artırdığı hakkında bilgi mevcuttur.

İYİLİK SÜRECİNİ UZATIYOR

Mide ve akciğer kanserlerinin tedavisinde kullanılan tıbbi protokollerin yan etkilerini azaltır. Yemek borusu ve yutak kanserlerinin remisyon (hastalık aktivitesinin bulunmadığı durumlar için kullanılan tıbbi bir terimdir) oranını da uzatır.

Hindi kuyruğunun, kolesterol düşürücü özelliği de vardır. Genital herpes ve romatoid artrit belirtilerini geriletir. Solunum yolları, üriner ve sindirim sistemi enfeksiyonları ile hepatit B ve diğer karaciğer sorunlarının tedavisinde de yararlıdır.

GÜNEŞ MANTARI ŞEKERE İYİ GELİR
(Agaricus Blazei)

Ilık iklimlerde ve doğrudan toprakta yetişen güneş mantarı, Brezilya'dan ithal edilmektedir. Armut biçimli sapı ve kubbeli, solungaçlı şapkasıyla klasik bir mantar görünümüne sahiptir.

KOLESTEROL DÜŞÜRÜR

Salmonella'ya (tifo, paratifo ve gıda zehirlenmesine yol açabilen enterobakteri cinsi) karşı antibakteriyel etkileri olduğu bilinir. Hayvan deneylerinde, kolesterol ve kan şekeri düzenleyici özellikleri ortaya çıkmıştır.

TRTIL MANTARI GÜÇLENDİRİR
(Cordyceps Sinensis)

Çin'in dağlık bölgelerinde ve Asya'da bol miktarda bulunur. Halk arasında 'tırtıl mantarı' olarak anılması tuhaf büyüme tarzından kaynaklanır. Böcek larvaları ve tırtıl kozalarında bir parazit olarak büyür.

PERFORMANS GELİŞTİRİR

Enerji verip canlandıran bir tonik işlevi görür. Yaşlılarda kullanımı güvenlidir. Halsizliği giderici özelliğiyle doğal bir güçlendiricidir.

Atletik performansı geliştirmekte rakipsizdir. 1994'de Roma'daki Dünya Şampiyonası'nda Çinli atletler tarafından kullanılmış ve atletler; girdikleri 16 yarışmanın 12'sini kazanarak 5 dünya rekoru kırmıştır.

Kötü kolesterolü (LDL) düşürür, iyi kolesterolü (HDL) ise yükseltir. Bağışıklık sistemini düzenleyen ve uyaran özellikleriyle öne çıkar.

'PARLAK TEN'Lİ SİHİRLİ REISHI
(Ganoderma Iucidium)

İçeriğinde; proteinler, amino asitler, uçucu yağlar, mineraller, vitaminler ve lipitler olmak üzere pek çok aktif öğe vardır.

KARACİĞER DOSTUDUR

Kanın oksijenlenmesini artıran reishi mantarı, kolesterolü düşürür. Bağışıklığı pekiştirir. Karaciğer yetmezliği çeken hastalarda olumlu sonuçlar verir.
Hepatit B hastalarında, karaciğer enzimi düzeylerini belirgin oranda düşürdüğü bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.

PR. DR. ERKAN TOPUZ / Sabah