Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 14'ünü yakından ilgilendiren diyabet hastalığının yani halk arasındaki adıyla şeker hastalığının, aşırı yükselip düşmesinin körlüğe neden olabileceğini söyledi.
Küçük damarların hastalığı olarak bilinen diyabeti genetik miras, beslenme alışkanlıkları ve yaşa bağlı nedenler ile etkiliyor. Diyabet hastalığı hayati önem taşıyan bir çok organın hasar görmesine sebep olurken, bu organların başında göz geliyor. Antalya Dünyagöz Hastanesi doktorlarından Op.Dr. Semra Hoca, diyabet hastalarının nasıl ayak sağlığına nasıl dikkat ediyorlarsa göz sağlığı konusunda hassas davranmalarının gerekliliğini vurguluyor. Özellikle kan şekerindeki aşırı - birden yükselme ve aşırı – birden düşüşe bağlı olarak diyabetin göz içi ve göz damarlarında ciddi tahribatı neticesinde retinada önce tıkanmalar daha sonrada yeni ödem alanları ve küçük damarlar oluştuğunu belirten Op.Dr. Semra Hoca, "Normal retina damarlarından farklı olan bu küçük damarlar, oldukça hassas olduklarından kolay kanayabilirken göz içi zarlarını geliştiriyor ve sonucunda kalıcı körlüğe yol açıyor." diye konuştu.
Dünyada 50 yaş altındaki kişilerde bir numaralı körlük nedeni olan diyabetik retinopati, diyabetlilik süresi ile oldukça yakından ilgili olduğunu vurgulayan Op.Dr. Hoca,tip 1 diyabet hastalığının genç yaşta başlaması nedeni ile diyabetik retinopati, tip 1 diyabetlilerde daha şiddetli seyrettiğini özellikle altını çizdi.
Türk toplumunun oldukça fazla karbonhidrat tükettiğini söyleyen Op.Dr. Semra Hoca, şöyle devam etti: "Bayram ve yaz tatillerinde, her şey dahil sistemden faydalanan tatilciler ciddi karbonhidrat beslenmesi yapmaktalar. Aşırı karbonhidrat tüketimi, özellikle hipoglisemik olan kişilerde, kan şekeri düzeyinin denge performansını kaybetmesine sebep olurken bu durum biranda oluşabilecek görme kayıplarını da beraberinde getirebiliyor. Bunun yanında kan şekerindeki bu ani değişimler, görme sinirlerini ciddi anlamda hasara uğratabiliyor."
Körlüğün önüne geçmek içinse özellikle hastalığın 5. yılından itibaren, her diyabet hastasının düzenli olarak yılda 2 kez göz hakimine gitmesini ve özellikle göz dibi muayenesi yaptırması gerektiği ifade edildi.
