Kamu işveren tarafından “memurlara toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesi" konusunda bir çalıştay düzenlenmesi ve konunun burada tartışılması önerisinin ortaya atıldığını anımsatan Rıdvan Naci Devli, “Zaten var olan bir hakkın tartışılmasını anlamsız bulduğumuz için bu öneriyi reddettik. Kesin olan bir şeyin tartışmaya açılması, o konuyu sulandırmaktan başka bir işe yaramaz. Nitekim, ülkemizin onayladığı 87, 98 ve 151 sayılı ILO sözleşmeleri ile BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslar arası Sözleşme gereği memurlarımızın toplu sözleşme ve grev hakkı kesin olarak vardır. Anayasamızın 90. maddesinin 5. fıkrası "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır" hükmünü amirdir. Ülkemizde yerel yönetimlerde görev yapan memurlar toplu sözleşme yapmaktadır. Kamu görevlileri yıllardan beri zaten grevlere katılmaktadır. Bu konuda açılan davalar, hem ulusal hem de uluslar arası mahkemelerde memurlar lehine sonuçlanmıştır” dedi.
Türkiye"de kamu görevlilerinin toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olduğu konusunun herhangi bir tartışmaya yer vermeyecek derecede açık olduğunu savunan Devli, “Bu durum karşısında yetkililere düşen, zaten var olan hakları tartışmaya açmak değil; gerekli hukuki düzenlemeleri bir an önce yaparak, sorunu çözmektir. Grev hakkı ile iş güvencesinin bir arada olamayacağı gibi bir düşünce, grev yapan çalışanların işten çıkarılabilmelerinin sağlanmasına yönelik bir tehdidi barındırmaktadır. Grev, çalışanların haklarının korunması ve ilerletilmesi amacıyla başvurduğu bir araç iken; grev yapan çalışanın bu nedenle işten çıkarılması kanunlara aykırıdır. Dolayısı ile grev hakkı ve iş güvencesi arasında bir çelişki yoktur. Kanun koyucu grev yapan çalışanın iş güvencesini sağlamıştır. Kanunlarımıza göre memurluk bir meslek olarak kabul edilmiştir. Memurluk güvencesi ise kamu adına hizmet üretenlere, kamu hizmetinin bir gereği olarak sağlanmış bir haktır. Memur tanımı, iş güvencesini de içinde barındıran bir kavramdır. İş güvencesini yok etmek, memuru yok etmek demektir. Grev ise sendika özgürlüğünün en önemli parçasıdır” diye konuştu. -iha