AYDINPOST HABER SERVİSİ - Başkan Kalınomuz, “Son zamanlarda Uludere katliamını unutturmak isteyen AKP ve Onun Genel başkanı “Uludere cinayetse kürtaj’da cinayettir” diyerek yapılan ayıbı gizlemeye çalışmaktadır. Sayın Başbakanın kürtajı Uludere’ ye benzetmesi kadar traji komik bir benzetme olamaz. Siz hiç Başbakanın ağzından “Uludere cinayettir” dediğini duydunuz mu? Uludere cinayettir diyemeyen bir Başbakan kürtaja cinayet diyebilir mi?” diye konuştu.
BAŞBAKANI İLGİLENDİRMEZ
Kalınomuz açıklamasında, şu sözlere yer verdi:
Kürtaj kadının kendi vücudundaki bir hakkıdır. Bir erkeği özellikle Başbakanı ilgilendirmez. Kadın istemeden hamile kalmışsa o çocuğu doğurmak istemeyebilir. Kadının kendisine yapılan haksızlığa itiraz etme hakkı yok mu? Başbakan o kadının neler çektiğini nereden bilebilir? Kadının yerine böyle bir kararı nasıl verebilir? Başbakanın söylemesi gereken “kürtaj cinayettir” yerine “kadına şiddet uygulayanlar yanar, tecavüzcüler yanar, şiddet uygulayanlar yanar” demelidir.
HAYATIMIZIN HER NOKTASINA KARIŞIK OLDU
Başbakan hayatımızın her noktasına karışır oldu. Sigara içmemize karışıyor, alkol almamıza karışıyor, kaç çocuk yapacağımıza karışıyor. Şimdi de kürtaja karışıyor sezaryene karışıyor. Sağlık Bakanı diyor ki; tecavüze uğrayan kadın çocuğu doğursun, çocuğa devlet olarak biz bakarız. Sen tecavüz edilen kadını koruyabildin mi de çocuğuna bakabileceksin? Bu tavır kadını korumak değildir. Kadının kendi vücudunda ki hakkını gasp etmektir. Toplumu muhafazakârlaştırma hareketidir.
Yiyecek ekmeği bile olmayan ya da kocasından dayak yiyen bir kadının bu çocuğu doğurmak istememesi kadar doğal ve insani bir hakkı olamaz. Artık Başbakan insanın nasıl yaşamaları gerektiği hususundaki baskıları bıraksın kadını şiddetten ve tacizden koruyabilsin, onlara iş versin, aş versin.Bu yaklaşımı şiddetle kınıyorum.
