Organları vücudunda ters yerlerde bulunan Can Atasoy"a haftaya 15. kalp ameliyatı yapılacak


Almanya"nın Hamburg kentinde yaşayan Malatyalı Erzat ve Nezaket Atasoy çiftinin çocuğu olan ve dünyada üç milyonda bir görülen doğuştan kalp hastalığı bulunan 23 yaşındaki Can Atasoy"un bugüne kadar yaşamış olması mucize olarak görülüyor.
Atasoy"u bugüne kadar 14 kez ameliyat ve tedavi eden doktorlar, kalbinin iç anatomik yapısının bozuk olması, sol tarafta bulunması gereken bazı organlarının sağ tarafta yer alması ve kalbinin delik olması nedeniyle Atasoy"un bugüne kadar yaşamasını mucize olarak değerlendiriyor.
Doktorların daha önce en fazla 9 yaşına kadar yaşayacağını söylediği, ancak hayata bağlılığı ve azmi sayesinde bugüne kadar hayatta kalmayı başaran Atasoy, 30 Martta Hamburg Üniversitesi Devlet Hastanesi Kalp ve Kardiyoloji Merkezinde 15. kalp ameliyatını olacak.
Merkezin başkanı Prof. Dr. Jochen Weil, Atasoy"un yaşamasının bir mucize olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Can, 30 Martta 15. kalp ameliyatını olacak. Kalbinden şu ana kadar 14 kez ameliyat oldu. Atasoy, pilsiz yaşayamaz. Bu tür vakalarda pil ne kadar geç takılırsa, o kadar iyi olur. Can"ın durumu çok farklı. Çünkü kalp atışları düşük olduğundan kalp büyümesi hızla artmakta. Bundan dolayı tüm riskleri göz önünde bulundurarak, şu an yapay kalp kapakçığıyla yaşayan Can"a 30 Marttaki ameliyatımızda yeni pil ve enerji nakil kabloları yerleştireceğiz.”

İLK AMELİYAT 3 YAŞINDA YAPILDI
Anne Nezaket Atasoy, çocuğunun bu durumundan büyük üzüntü duyduğunu, ancak her zaman onun yanında olduğunu belirterek, oğluna doğar doğmaz kalp hastalığı teşhisi konulduğunu ve 23 yıldır oğluyla birlikte hayatını hastanelerde geçirdiğini anlattı.
Oğluna ilk kalp ameliyatının 3 yaşında yapıldığını ifade eden Atasoy şunları kaydetti:
“İlk kalp ameliyatı için 3 yaşına kadar beklenmesi gerekiyordu. 3 yaşını doldurur doldurmaz ameliyat için Londra"ya gittik. Ameliyatı dünyaca tanınan Belçika kökenli bir kalp uzmanı doktor yaptı. Can, ikinci ameliyatını da yine Londra"da 7 yaşında geçirdi. Yapay kalp kapakçığı taktılar. Can"ın vücudundaki organlar da ters yerde. Yani sol tarafta olması gereken organlar sağ tarafta, sağ tarafta olması gereken organlar ise sol tarafta. Aslında kalbe takılan pillerin 5 yılda bir değiştirilmesi gerekiyor. Ancak Can"ın kalp anatomisi de bozuk olduğu için, takılan son piller ancak 17 ay dayanabildi. 6. pil de 30 Martta takılacak.”
Baba Erzat Atasoy, eşiyle akraba olduklarını belirterek, bu hastalığın akraba evliliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını doktorlara sorduklarında buna doktorların çok az ihtimal verdiklerini söylediklerini ifade etti.
Doktorların, bu hastalığın sigara ve diğer bağımlıklardan kaynaklanabildiğini, ancak Can"ın durumun tamam doğal olduğunu ifade ettiklerini kaydeden Atasoy şöyle dedi:
“Can"ın diğer insanlara göre özelliliği, organlarının tamamen ters yönden ortaya çıkması. Örneğin karaciğer bizde sağda ise Can"da solda, kalbi sağda. Bütün organları değişik, normal insanların tam tersini düşünmek gerekiyor. Ama bu bir şey ifade etmiyor. Bu, diğer organların sağlıksız ve işlevsiz olduğu anlamına gelmiyor. Can"ın özellikle kalbinin iç anatomik yapısı tamamen farklı. Atar damarlar arasında dengesizlik var. Atardamarlar çok farklı yerlerden girip çıkıyor. Normal insanlar gibi değil ve bundan dolayı kalp nakli olasılığı ortadan kalkıyor. Umarım bundan sonra her şey güzel gider.”

“15. AMELİYAT RİSKLİ”
Can"da 17 ay önce takılan pilin hızla tükenmeye başladığını, 30 Martta yapılacak 15. ameliyatta yeni pil takılacağını ve kabloların değişeceğini ifade eden Atasoy, bu ameliyatın büyük bir risk taşıdığını, daha önceki ameliyatlardan yara izleri olduğunu, ufak bir enfeksiyonda kalbin ve kapakçığın büyük bir hasar görebileceği endişesi bulunduğunu belirtti.
Can"ın hastalığının kendi yaşamlarını altüst ettiğini ifade eden Atasoy, “Can"ın yanında olabilmek, ona destek olmak, hastalığını unutturmak istedik. Sağlık sorunları ve sosyal olgulardan dolayı hayallerini yerine getiremedi. Can, bunu da atlatacak ve bir ömür boyu yaşamını davam ettirecek ümidini taşıyoruz” dedi.
Kalp hastası olan çocuklar ve yetişkinler kesinlikle umutlarını yitirmemelerini, özellikle hasta yakınlarının birbirlerine kenetlenmelerini ve omuz omuza vermeleri gerektiğini ifade eden Atasoy, dayanışma içine girerek hastayı ayakları üzerine kaldırabileceklerini, bunun için güçlü iradeye sahip olmaları gerektiğini kaydetti.

“ARKADAŞLARIM VE AİLEM BANA GÜÇ VERDİ”
Can Atasoy da, çocukluğundan beri ameliyatlardan dolayı evde ve arkadaşlarıyla birlikte olduğunda zorluklar çektiğini, okulda diğer öğrencilerden geri kaldığını belirtti.
Yapılacak ameliyattan korkmadığını, ancak biraz heyecanlı olduğunu ifade eden Atasoy, “23 yıldır bu kadar çaba sarf ettim, savaş verdim ve kendimi yıldırmadım. Başımı dik tuttum. Arkadaşlarım ve ailem bana güç verdi” dedi.
Hastalığından dolayı çok zorluk çekmediğini, herkes gibi normal bir hayat yaşadığını kaydeden Atasoy, ancak risklerle yaşadığı için kendine çok dikkat etmesi gerektiğinin bilincinde olduğunu söyledi.
İlk ameliyatını 1990 yılında 3 yaşında Londra"da olduğunu anlatan Atasoy, “Büyük zorluklar çektim o yaşta. Hayatla savaştım. Kalp her an durabilirdi” dedi.
Atasoy, 1995 yılında Londra"da bir ameliyat daha geçirdiğini, bu büyük ameliyatı da başarıyla atlattığını belirterek, boş zamanlarında futbol ve diğer spor dallarıyla ilgilendiğini, arkadaşlarıyla buluştuğunu ve sinemaya gittiğini ifade etti.
Daha fazla yaşadığı takdirde hayalinin iyi bir iş bulmak, para kazanmak ve bir aile kurmak olduğunu, çocukluğundan bu yana da koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu kaydeden Can, “Hiçbir maça gidemedim. Sıkıntılar çektim. Fenerbahçe-Galatasaray maçına gitmeyi hayal ediyorum” diye konuştu.

Milliyet