Yarın Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Neyi kutluyoruz? Her kutlamada bir arpa boyu yol mu gidiyoruz? Aklı evvel kadınlar malumunuz. Erkekleri de öyle. Kadın haklarının önüne duvar olan, böyle gelmiş böyle gider zihniyetler varken neyi kutluyoruz?
*
Transaksiyonel analiz, ana baba, yetişkin ve çocuk benlik durumlarının birbiriyle ilişkisini analiz eden, kişiler arası iletişim sorunlarının çözümünde kullanılan bir kuramdır. Freud'un, id, ego, süper ego kavramlarıyla benzerlik gösterir.
İster koca, ister baba, ister müdür, ister erkek kardeş... İncelediğimizde, erkekler her zaman ana baba benlik durumundan konuşur, konuşmasa davranır, davranmasa düşünür. Kadın haklarını kabul eden çoğu erkekler de buna dâhildir. Etrafındaki çoğu kadınlar da. Kadın ise mecburen çocuk benlik durumuyla cevap verir, ya da davranır. Transaksiyonel analiz, bu tepkisel davranışı çatışma çıkmaması için doğru olmasa da uygun yöntem olarak tanımlar. Tabii ki doğru bu değildir. Doğrusu nedir derseniz, yetişkinden yetişkine iletişimdir. Kadın, çocuk benlik durumundan konuşmadığında, eş, kardeş, baba veya erkek yönetici kadını sıra dışı bulur, negatif yakıştırmalarda bulunur. Agresif der, çatışmacı der. Ama asla ve asla kendisinin zayıflığını görmez. Hep kendisi haklıdır. Bu yüzden yerleşik anlayış, kadının zayıflık sıfatlarını süsleyerek kendince tanımlamalar üretmiştir. Narin, zarif, ince, hassas, naif, kırılgan, itaatkâr. Bakın bu sıfatlara sahip olan kadın hep cezbetmiştir. Çünkü yönetilmesi kolaydır.
*
Zor olan o sıra dışı kadını kabul etmek, o kadın ile sağlıklı iletişime geçmektir. O iletişim yolunu bilmektir. Zoru başarmak düşünmeyi, düşünmek bilmeyi, bilmek öğrenmeyi, öğrenmek düşünmeyi gerektirir. Bu zincirin içinde olan erkekler her zaman kadının gözünde bir güçtür. Hayranlıktır. Sevgidir. Kadın bu halkada kendini yalnız hissetmez.
İşte bu yüzdendir ki Mustafa Koç, güçlüydü gözlerde. Cinsiyetler eşittir dedi. Onu baskın olan eşlerden farklı gördü kadınlar. Kimi eşinin, kimi erkek kardeşinin, kimi yöneticisinin, kimi babasının bir Mustafa Koç olmasını istedi. Bir umuttu gericiliğe, bir örnekti sahte ilericiliğe. Kadını kabul, arabanın kapısını açmak, pahalı hediyeler almak, paraya boğmak değildir. Kadın haklarının erkek haklarıyla eşit olduğunu savunmak, savunduğu gibi davranmaktır. İnsan olduğunu kabul etmektir.
Zoru başaran iş adamlarının, siyasetçilerin çok olduğu günlerde, Emekçi Kadınlar Günü'müzü kutlamak dileği ile...
Her YARIN, her kadın için umutla dolu olsun!
