Yusuf Pirhasan'ın yönettiği, senaryosunu Barış Pirhasan'ın yazdığı kadına yönelik şiddete dikkati çeken, ''Kurtuluş Son Durak'' filminin Ankara galası yapıldı.

Filmin Cinebonus Panora'da gerçekleştirilen galasına Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Yapımcı Ayşen Sever, bazı milletvekilleri, medya kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, filmin gösteriminin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Böyle bir konuyu nasıl etkili hale getiririm, nasıl işlerimin birçok formulü olabilir. Burada gerçekten hem eğlendirerek aynı zamanda böyle büyük bir toplumsal sorunu da insanlara en etkili şekilde anlatarak yapılmış bir film'' dedi.

Filmde emeği geçenleri tebrik eden Atalay, ''Doğrusu zamanın nasıl geçtiğini anlamadık, çok akıcı, çok etkili ve hepimizin bildiği kadına karşı şiddetle ilgili, biraz da dramatize eden ama o şekilde insanları etkileyen bir yapım. Tebrik ediyorum, hepsi büyük sanatçılar'' diye konuştu.

Beşir Atalay, Ahmet Sever'i çok yakından tanıdığını ifade ederek, filmin yapımcılığını üstlenen Sever'in eşi Ayşen Sever'in de filmdeki emeğini, hassasiyetini tebrik ettiğini söyledi.

Atalay, bir gazetecinin Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğini hatırlatması üzerine, ''Bu akşam filmle ilgili. Hepimiz hem etkilendik hem eğlendik'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever de filmin çıkış noktasının kadına yönelik şiddet olduğunu söyledi. Kadına yönelik şiddetin özünde çok soğuk, insanı ürperten, geren bir konu olduğunu dile getiren Sever, filmin bu soruna mizah yoluyla işaret ettiğini vurguladı.

-''Bu film izlenmeli çünkü...''

Oyuncu Demet Akbağ ise filmi ekip olarak ikinci kez izlediklerini dile getirerek, ''Salonda bir ara baktım 'en çok biz mi kendi kendimize gülüyoruz' diye ama seyircinin de galiba coşkuya ihtiyacı vardı. Derler ya birisi kahkaha atınca gerisi geldi ve çok güzel bir seyir oldu salonda'' dedi.

Akbağ, izleyicilerin filmi neden izlemeleri gerektiğine dair soruyu şöyle yanıtladı:

''İzlemeli çünkü sinemanın öncelikle görevi eğlendirmektir. Bu film de hem eğlendiriyor hem de günümüzde Türkiye'de hatta belki de dünyada kadının başkaldırısına bir bakış açısı getiriyor. Bunun için izleyebilirler. Filmde izlediğiniz gibi çok tatlı erkek oyuncularımız da var filmde. Filmde kadınların yanında yer alan ve onların mücadelesine katkı veren erkekler de var. Tüm erkeklerimiz izlesin diyoruz.''

-''Ağlanacak halimize gülüyoruz''-

Oyuncu Asuman Dabak da filmde Türkiye'nin kanayan bir yarasına parmak basıldığını söyledi. Filmde eğlenceli bir dil kullanıldığını ifade eden Dabak, ''Ama gerçekten ağlanacak halimize de gülüyoruz. Bunu da es geçmemek lazım. İnşallah seyredenler de buradan kıssadan hisse bir durum analizi yaparlar ve gerçekten mağdur olan kadınlarımıza gerekli desteğin sağlanacağını düşünüyorum'' dedi.

Oyuncu Mete Horozoğlu ise ''Erkekler bu filmi sizce niye izlesin-'' sorusuna karşılık, ''Erkek diye, kadın diye bir durum yok. Şiddet meselesi konuşulduğu zaman insan ve insan olmayan diye bir ayrım yapılabilir, erkek ya da kadın ayrımı yapılabileceğini düşünmüyorum. En azından bizim öyle bir ayrımımız yok. Bütün insanların izlemesi gereken bir mesele'' diye konuştu.

Filmde, nikaha iki hafta kala nişanlısı tarafından terk edilen psikolog Eylem'in, taşındığı mahalledeki Saadet Apartmanı'nda her şeyi değiştirmesi ve tüm kadınların kendilerini sorgulamaları konu ediliyor.