Foto Galeri: Çocukken kortları temizliyordu şimdi kadın tenisinin patronu
Sporcuların ablası gibiyim
Yaşları sizden çok küçük. Bir abla gibi misiniz, anne mi?
Abla olmayı tercih ederim (gülüyor). Onları her zaman desteklemeye çalışıyorum. Son 15 yıldır turnuva direktörüydüm, o nedenle oyuncuların en iyi performansı gösterebilmeleri için neye ihtiyacı olduğunu biliyorum. Her zaman ulaşılabilir biriyim onlar için. Vakitlerine saygı gösteririm. Sonuçta her biri genç iş kadını. Çünkü profesyonel tenis, bir meslektir. Benim görevim onların işlerini büyütmelerine yardımcı olmak.
Birlikte tenis oynuyor musunuz?
Hayır, tanrım! Onların seviyesinde değilim. Ben sadece kulüp tenisçisiyim, iyi öğretmenim, yeteneğimi biliyorum, o yüzden tenisin iş bölümündeyim. Yedi yaşındaki çocuğumla mini tenis oynuyoruz.
15 yıl içinde Türkiye’den de bir şampiyon çıkabilir
Şampiyonanın İstanbul’da düzenlenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Çünkü Türkler çoğunlukla futbol sever.
Biliyorum, Kanadalılar ise buz hokeyini sever. Türk Hükümeti’ne, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na, Türkiye Tenis Federasyonu’na minnettarım kadın tenisine katkılarından dolayı. Yapılan işe o kadar odaklanmışlardı ki... Tenis önümüzdeki yıllarda global bir spor haline gelecek. Türkiye de bu konuda çok iyi olacak. Mesela genç Türk tenisçiler var, bir gün bu organizasyonda oynamayı hayal ediyorlar.
Türk tenisçileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Her milleten beş sporcu WTA’in sıralamasında. İlk 10’da çok mücadeleci ve farklı ülkelerden tenisçiler yer alıyor. Mesela Çin, Li Na ile Grand Slam kazandı. Türkiye’de yetenekli gençler var. Bir gün sizden de bir Maria Sharapova çıkacak.
Peki Türkiye’nin bir grand slam şampiyonu çıkarması 20 yıl sürer mi?
20 yıl sürmez, 10-15 yıl içinde olabilir. Düşünsenize Çinli Li Na, 29 yaşında ve yeni şampiyon oldu.
Dünya ekonomisi gerilerken biz büyüyor ve güçleniyoruz
Kadın tenisinin eskisi gibi başarılı olmadığı, gün geçtikçe geriye gittiği, bir Steffi Graf ya da Martin Navratilova’nın çıkmadığı yorumu yapılıyor. Ne diyorsunuz?
Şampiyonanın sloganı Strong is beautiful (Güçlü güzeldir). Harika, güçlü, güzel, bağımsız, azimli, karizmatik. Billie Jean King (ABD’li eski tenisçi) bu sloganı WTA için bulduğunda kadın tenisi için bu bir hayaldi. Sadece kadınların katıldığı bir turnuva düzenlenebilirdi. Başladığımızda çoğunluğu ABD’de olmak üzere 14 turnuva vardı. Ödül ise toplam 300 bin dolardı. 2012’de 96 milyon dolar olacak, turnuva sayısı ise 52! 39 yıl içinde kadın tenisi çok gelişti, biz de bu sporu dünya çapında daha da büyütmek için çalışıyoruz. Dünya ekonomisi geriye doğru gidiyor, kadın tenisi ise yukarıya. Son 18 ayda beş yeni sponsorumuz oldu. Turnuvalara katılımda yüzde 12, yayınlarda yüzde 14, seyirci sayısında ise yüzde 73 artış var. 25 milyon kişi ise sporcuları sosyal medyada takip ediyor. Yani kadın tenisi gittikçe büyüyor, güçleniyor ve bu çok güzel. Aşağı doğru gitmiyoruz.
Erkek tenisinde Djokovic, Nadal, Murray ve Federer dörtlüsü var ama kadınlar arasında böyle bir dörtlünün olmaması konusuna yorumunuz nedir?
Bu jenerasyon çok hırslı ve mücadeleci. Eskiden turnuvalar 40 dakika içinde biter, kazanan belli olurdu. Şimdiki sporcular daha güçlü ve rekabetçiler, dolayısıyla maçlar çok heyecanlı geçiyor. Bu da bu işin büyüdüğünü gösteriyor. Her ülkenin de bir kahramanı var. Eğer teniste bir ya da iki ülkenin sporcuları ağırlıkta olsaydı, bu kadar ilgi görmezdi. 2011’de kadın tenisinde ilk onda 10 farklı ülkeden sporcu yer alıyor. Bu rüya gibi bir şey. Tenis Avustralya’da Samantha Stosur, Çin’de Li Na, Danimarka’da Wozniacki, Rusya’da Sharapova sayesinde ünlü.
Sizce kim iyi?
Hepsi iyi.
Tarihte favoriniz kimdi?
Ben çocukken Chris Evert, Tracey Austin, Martina Navratilova...
Röportaj arkası
Women’s Tennis Association (WTA) Başkanı ve CEO’su Stacey Allaster, Forbes dergisine göre spordaki en güçlü kadınlardan biri. Bunun nedeni göreve geldiği 2009’dan itibaren kadın tenisinin aldığı yol, yıl içindeki turnuva sayısı ve ödül miktarındaki artış.
Gri bir elbise ve siyah deri ceketiyle yanımıza geliyor Stacey Allaster. Elini uzatırken Türkçe “İyi akşamlar” diyerek selam veriyor. Röportaj bittikten sonra giderken yine Türkçe “Teşekkür ederim” diyor.
Şampiyona boyunca tenisçiler siyah kurdeleyle korta çıktı. Li Na siyah kurdeleyi şapkasına, Wozniacki yakasına, Sharapova raketine takmıştı. Allaster’ın ise yaka kartındaydı. Allaster, gündemi televizyondan izleyerek takip ettiğini, Van’daki depremin ardından yapılan kurtarma çalışmalarındaki şanslar anlatıyor. Bir ara gözleri doluyor: “Hepimiz çok üzgünüz.”
WTA Championship önümüzdeki iki yıl daha İstanbul’da düzenlenecek. Allaster, Türk tenis izleyicisini çok beğendiğini söylüyor, izleyicilerin bu sporu çok iyi bildiğini dolayısıyla salonun dolmasına şaşırmadığını anlatıyor.
