AK Parti Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül'ün başkanlığında toplanan komisyon, ''Toplumsal Cinsiyet Açısından Anayasa'' konulu alt komisyon raporunun sonuç bölümüne, verilen önergeler doğrultusunda somut öneriler ekledi.
Önerilerde, anayasa yazımında kadınlar ve erkeklere eşit yaklaşan tarafsız bir dilin tercih edilmesi, bireylere ve gruplara gönderme yaparken ''kadınlar ve erkekler' ifadesinin kullanılmasının, cinsiyet eşitliğine dair zihinsel kalıpların dönüştürülmesine katkı sağlayacağı belirtildi.

Raporda, şu önerilere yer verildi:

''Anayasanın başlangıç bölümünde, devletin temel amaç ve görevlerine ilişkin maddesinde, eşitlikle ilgili maddesinde kadın ve erkeğin eşit bir şekilde yansıtılması, kadın-erkek fırsat eşitliği ya da cinsiyet eşitliği ifadelerinin kullanılması yararlı olacaktır. Anayasanın temel haklar ve ödevler çerçevesinde düzenlenen kişi hakları ve ödevleri, sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler ile siyasi haklar ve ödevlere ilişkin bölümlerinin ve Cumhuriyetin temel organları ile mali ve ekonomik hükümleri düzenleyen kısımlarının ilgili maddelerinde de benzer ifadelere yer verilmesine dikkat edilmelidir.

'Herkes', 'bireyler', 'vatandaşlar' ifadeleri yerine 'kadınlar ve erkekler' ibaresinin kullanılması yararlı olacaktır. Kadınların ve erkeklerin siyasi, sosyal, ekonomik, medeni ve kültürel alanlarda, fırsat eşitliği hakkı dahil olmak üzere eşit muamele hakkına sahip olduğunun vurgulanması, cinsiyet eşitliğinin sadece kadın hakları bakımından değil temelde insan hakları bakımından ele alınması yararlı olacaktır.

Ayrımcılık maddesinde dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, kültür, etnik köken ve benzeri sebeplerin yanı sıra kadınlarla ilgili, toplumsal cinsiyet, hamilelik, medeni durum ve kıyafete dayalı olarak dolaylı ve doğrudan ayrımcılık yapılamayacağı belirtilmelidir.

Siyasi partilerin seçimle gelinen mevkilere erişimde kadın erkek fırsat eşitliğini sağlayacak şekilde faaliyet göstermesi yolunda hükümlerin yer alması ve pozitif ayrımcılığın devam ettirilmesi yararlı olacaktır.

Anayasal organlarda, üniversitelerde, kamu kurumlarının ve özel sektörün üst düzey temsilciliklerinde, meslek örgütlerinde, sendikalarda, yeni oluşturulacak mekanizmalarda karar alma mevkilerine erişimde kadın erkek fırsat eşitliği sağlanmalıdır.

Toplumun temel taşı aile ile ilgili maddede, kadına ve erkeğe eşit haklar ve sorumluluklar yüklenmeli ve eşler arasında hak eşitliği vurgulanmalıdır.

Çalışan kadının işi ve aile hayatını uyumlaştırması için, devlete tedbir alma yükümlülüğü getirilmelidir. Ekonomik ve Sosyal Konsey'in cinsiyet eşitliğine veya kadın erkek fırsat ve imkan eşitliğine dayalı ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında hükümete istişari nitelikte görüş bildirmesi sağlanmalıdır. Herhangi bir sebeple kadınların ve erkeklerin kamu hizmetlerinden, eğitim ve çalışma hakkından mahrum edilemeyeceğinin açıkça belirtilmesi yararlı olacaktır.''

-''Devletin pozitif yükümlülüğü vurgulanmalı''-

Şiddetin önlenmesine yönelik öneride ise ''Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ile ailenin korunması ve çocuk haklarına ilişkin anayasa maddelerinde devletin, kadınları ve çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirleri alacağının ve cinsiyete dayalı, töre ve namus saikiyle oluşabilecek şiddeti önleme konusunda devletin pozitif yükümlülüğünün vurgulanması'' gerektiğine işaret edildi. Anayasa Mahkemesi'ne, temel hak ve hürriyetlere ilişkin milletlerarası anlaşmalara uygunluk denetimi yetkisinin verilmesinin yararlı olacağı ibaresi eklendi.

Raporda, eşitlik sağlanması ve ayrımcılık yasağı ile ilgili olarak; İnsan Hakları İzleme Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurumu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Kurumu gibi anayasal gözetim mekanizmaları oluşturulması gerektiği vurgulandı.

Raporun sonucunda, ''Bir kez daha vurgulamakta yarar görmekteyiz ki kadın hakları, insan hakları bağlamında ülke anayasalarında eşitlikçi bir anlayışla teminat altına alınması gereken bir husustur. Yeni anayasanın özgürlükçü yaklaşımının bu bağlamda değerlendirilmesi uygun olacaktır'' ifadesine yer verildi.

Alt Komisyon raporunda, kadınların siyasete katılımında dini simge taşımasının, kadının seçilme hakkı üzerinde, önemli bir engel oluşturmaya devam ettiği ifade edildi. Raporda, başörtüsü kullanan kadının seçilme hakkı önünde anayasa ve kanunlardan kaynaklanmayan çeşitli engellerin bulunduğu belirtilerek, ''Milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen maddede, seçilme hakkının kadın ve erkeğe eşit olarak tanındığı; kadının dini simge taşımasının bu hakkın kullanımını engellemeyeceğinin açıkça vurgulanması gerektiği komisyona teklif edilmiştir'' denildi.

Raporun kabul edilmesinin ardından, Komisyon Başkanı Gönül ve komisyon üyeleri, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i ziyaret ederek raporu sundu.