Bursa"da yönetim Rijkaard"a takımın kurgusu ve kadrosuyla ilgili öneri yapıyor. Hatta "takım şu isimlerle çıksın" denilince, ortam geriliyor. Devşirme akla öfkelenen Hollandalı da "prematüre doğum" sıkıntısıyla memleketine uçuyor.

Yılmaz Özdil"le harika bir pazar söyleşisi yapmış Zafer Büyükavcı ve Mehmet Demircan... Özdil son vaziyeti "Cim Bom"da yaşanan bir cinayet, hatta organize bir suç" diye tarif etmiş."Bir değil, kimbilir kaçıncı cinayet!" diye mırıldandım ben de.

Bir kısım "siyaset şıllığımız" gibi, "sportif şıllıklarımız" da var. Bu şıllıklar "kamuoyunu yanlış yönlendirme, toplumu manüple etme" gibi görevler üstlenir. Ekranlarda aynı anda 5 ayrı programda gözükme gibi bir performansı da örneklerler!

Zavallı Türkiye... Yönlendirilmesi beyin değerleri değil, ekran leşkerleri istikametinde sağlananlar sayesinde, sürünür! Sürünür de farkında olmaz. Kandırıldığının da farkında olmaz. Sormaz, soruşturmaz, okumaz... Oysa şimdi dana, koyun gibi hayvanlar dahi, durumunu sorguluyor ve işini acemice yapacakları kovalıyor!

En disiplinsiz yönetim
Galatasaray, tarihinin en disiplinsiz yönetim anlayışıyla iç içe. Yıllardır bu köşede onlarca hatayı yansıttım. Son dönemdeki kontrolsüzlük ve "sonradan görme zengin çocuğu modeli" uygulamalar, büyük ciddiyet isteyen bir işi perişan etmek üzere. Devasa rakamların döndüğü, trilyonların cirit attığı sistem böyle mi yönetilmeliydi?

Rijkaard ve Neeskens iki doğru seçimdi. "Seçimdi..." Çünkü yönetim uygulamaları bu doğruyu yordu! Öncelikle sporcuların özel yaşamından habersiz (!) yönetim, İstanbul renklerini (!) bilmeyen teknik ekibe yardımcı olmadı. Siz prensiplerinizi ve İstanbul"un yaşam kriterlerini ekibinize sezon öncesi mi belletirsiniz, yoksa don düştükten sonra mı?

Sportif şıllıklar Rijkaard"a methiyeler düzerken, son dönemde hakarete yakın eleştiriler başladı. Neden? Çünkü özel toplantılarda "bilet kesimi" sohbetleri başlamış, futbolcular da "kaçak et kesimini" ithalat dengelerini bozacak rakamlara vardırmıştı. Bunun göstergesi nedir? Sahada diz üstü gezinen, emekleyen, rakibin arkasından bakan portreler.

Bursa"da yönetim Rijkaard"a takımın kurgusu ve kadrosuyla ilgili öneri yapıyor. Hatta "takım şu isimlerle çıksın" denilince, ortam geriliyor. Devşirme akla öfkelenen Hollandalı da "prematüre doğum" sıkıntısıyla memleketine uçuyor. Asıl "prematüre doğum" Galatasaray yönetimince örneklenmekte ve bu işi "küvöz" dahi kurtaramazmış gibi gözükmektedir./fanatik