Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, tarım ve hayvancılıkla ilgili gelinen noktanın ''alarm noktası'' olduğunu ileri sürerek, ''Dışarıdan et, buğday almak, bölücü terör kadar önemlidir'' dedi.

Topçu, Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin'i makamında ziyaret etti. Burada yaptığı açıklamada, Türkiye'de tarım ve hayvancılığın çok vahim bir duruma geldiğini ileri süren Topçu, ''Bırakın tarım ve hayvancılık ürünleriyle dünyada marka olmayı artık bu memleket kendi kendini doyuramaz hale geldi. Eti dışarıdan ithal ettik, en sonunda dini vecibelerimizle alakalı fetva arar duruma geldik. Diyanet İşleri Başkanı da diyor ki 'eğer o noktaya geldiysek, ben de bir kolaylık yaparım'. Durum bu. Bu, kabul edilebilir bir şey değil'' diye konuştu.

Tarım ve hayvancılıkta yaşananların, yıllardır uygulanan yanlış politikalar sonucunda meydana geldiğini anlatan Topçu, '''Geldiğimiz bu nokta gerçekten vahim bir noktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışarıdan tarım ve hayvancılık ürünleri alıyorsa bu çok önemli bir noktadır. Tarım ve hayvancılıkla ilgili ciddi yatırımlarımız yok. Gelen giden pansuman tedbirlerle işi yürütmeye çalışıyor. Hükümete sesleniyorum, yapılması gereken ciddi politikalarla meselenin üzerine gitmektir'' diye konuştu.

''Bir apartman dairesinde 11 bin ton etin imha edildiğinin söylendiğini'' belirten Yalçın, yetkililerin bu konuyla ilgili bir açıklama yapmamasını da eleştirdi. Yalçın Topçu, ''Tarım ve hayvancılıkla ilgili gelinen nokta alarm noktasıdır. İktidarın, ilgililerin bu konuya azami dikkat etmesi gerekir. Bölücü terör kadar önemlidir dışarıdan et, buğday almak'' dedi.

-''TÜRKİYE ET İHRAÇ EDEN BİR ÜLKE OLABİLİRDİ''-

Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Yetkin de Türkiye'de tarıma ilişkin bazı değişim ve dönüşümlerin yaşandığını belirterek, Türkiye'de hiç alışıla gelmemiş bir şekilde sebzenin, tarımsal ürünlerin en pahalı olduğu bir dönemin yaşandığını söyledi.

Domatesin kilogram fiyatının 8 liraya çıktığına değinen Yetkin, ''Ben 57 yaşındayım, ilk defa görüyorum domatesin 8 lira olduğunu. Bir gariplik var bu işte, doğru gitmiyor bazı şeyler'' dedi.

Türkiye'de değişken bir iklim yaşandığını ve bundan tarımın da etkilendiğini anlatan Yetkin, buna ilişkin alınması gereken önlemler olduğunu söyledi.

Et fiyatlarının yükselmesi konusunu da değinen Yetkin, ''Türkiye'de bu sorunu çözmek, kalıcı ithalat anlayışı ile mümkün olmayacağını belirtmiştim. Doğru politikaların uygulanması halinde Türkiye, et ihraç eden bir ülke olabilirdi'' diye konuştu.

Bir ay sonra Kurban Bayramı olduğunu anımsatan Yetkin, 2009 yılında Türkiye'de 600 bin büyük baş hayvan, 2 milyon 100 bin civarında da koyun kesildiği bilgisini verdi.

Kurbanlık ithal edileceğini belirten Yetkin, 350 bin koyunun Trakya'ya geleceğinin ifade edildiğini kaydetti. Yetkin, ''350 bin koyunla siz Türkiye'deki et fiyatların düşüremezsiniz'' dedi.

Şu anda Anadolu'da çok ciddi bir şap hastalığı salgını bulunduğunu iddia eden Yetkin, 40'a yakın hayvan pazarının kapalı olduğunu söyledi.

Yetkin, böyle bir ortamda et fiyatlarının düşürülmesi yönünde gösterilen çabaların iyi niyetli çabalar olduğunu, ancak bu tedbirlerle et fiyatlarının düşmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Türkiye'de hayvan sayısında düşüş olduğunu belirten Yetkin, Türkiye'de damızlık hayvan ihtiyacı olduğunu kaydetti. Yetkin, ''Bugüne kadar gelen hayvanlar kasaplık hayvan olarak geldi. Bununla hayvancılığı ayağa kaldırmamız mümkün değil. Hayvan sayısını artırmamız lazım. Eğer besilik hayvan konusunda sıkıntı varsa, bunun da getirilip üreticilere uygun kredilerle dağıtılarak verilmesi gerekiyor'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE'NİN HAYVAN VARLIĞINI ARTIRMASI GEREKİYOR''-

Konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yetkin, bir gazetecinin ''Diyanet İşleri Başkanı 'gerekli verileri topladıktan sonra kurban kesilmemesi yönünde bir şey söyleyebiliriz' dedi. Sizden böyle bir veri oldu mu?'' sorusuna, ''İsterlerse veririz, bizde tüm veriler var. Türkiye'de geçen sene kesilen sayıda kurban kesildiği zaman, bu bir risktir. Zor durumda kalırız. Şu anda çok ciddi bir biçimde sayısal anlamda hayvan varlığımızda azalma var. Benim kaygım bu. Nereye kadar et ithalatı? Bunun sonu yok. Burada ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Türkiye'nin hayvan varlığını arttırması lazım. Kasaplık hayvan yerine yurtdışından damızlık hayvan getireceksin üreticilere dağıtacaksın, ücretsiz de değil. Bugüne neden geldik? 2008 yılında süt fiyatları yerlerde süründü. 2008'de 800 bin süt ineği kesildi bu ülkede, et fiyatlarının tetiklenmesi bundan. Bunlar kritik işler'' diye konuştu.

''Şap hastalığı Kurban Bayramı'nı etkileyecek boyutta mı?'' sorusu üzerine, Yetkin şap hastalığının Türkiye'de bir gerçek olduğunu ifade etti. Bunun aşıyla önlenebileceğini anlatan Yetkin, 'Bu yerlerde hayvanlar karantinaya alınır ve onun dışına hayvanların çıkması yasaklanır. Dolayısıyla bu bölgedeki hayvanların kurbanlık kesim yerlerine getirilip satılması mümkün değildir. Kurban Bayramı'nda bölgesel olarak hayvan hareketlerindeki, geçişlerindeki zorlukları da göreceğiz'' diye konuştu.

Yetkin, ''Kurban bayramında hayvan sayısındaki azlıktan dolayı kısıtlamaya gidilsin şeklindeki açıklamanız üzerine nasıl tepkiler geldi?'' sorusu üzerine, bu konuda kendisine pek çok mail ve telefon geldiğini, bu maillerin şahsına yönelik ağır hakaretler içerdiğini söyledi.

A.A.