Tarım Bakanlığı"nın 81 ilin valiliğine, "acele" ibaresiyle gönderdiği yazı, ithal ette panik oluşturdu. Yazıda, “İthal edilen büyük ve küçükbaş hayvanların sakatatları tüketilmemeli. Gıda ve yem zincirine girmeyecek şekilde gömülerek ya da yakılarak imha edilmeli” denildi. Bakanlık, talimatın ortada risk olduğu için değil, rutin bir uyarı olduğunu açıkladı. Veteriner hekimleri ise ithalatçı için sakatatın ciddi ticari değeri bulunduğunu, bakanlığın talimatının ortada bir risk olduğunu gösterdiğini savundu.

Tarım Bakanlığı, 13 Aralık 2010"da valiliklere gönderdiği yazıyla, ithal edilen kasaplık canlı büyükbaş ve küçükbaş hayvanların mezbahalarda spesifik risk materyali olarak adlandırılan beyin, göz, omurilik, bademcik ve ince bağırsağın hastalık riski dolayısı ile en kısa sürede imha edilmesinin büyük önem taşıdığı uyarısında bulundu. Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Muzaffer Aydemir imzasıyla "acele" ibareli yazıda şöyle denildi: “Risk materyallerinin insan tüketimine sunulmaması için, mezbahalarda takiplerinin yapılması, gıda ve yem zincirine girmeyecek şekilde (gömülerek ya da yakılarak) imha edilmesi ve kayıtlarının tutulmasını önemle rica ederim.”

Bakanlık: Rutin tedbir
Radikal"e açıklama yapan bakanlık yetkilileri, ithalatın Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı standartlarına ve ulusal mevzuata göre yürütüldüğünü, sağlık açısından bir sorun bulunmadığını açıkladı. Yetkililer, hayvanların ithalatına BSE hastalığı (deli dana) görülmeyen ülkelerden izin verildiğini hatırlatarak, “İthal edilen bu hayvanlara yüzde 5 kesim sonrası BSE testi yapılmakta olup şu ana kadar hastalık tespit edilmedi” dedi.

"Hastalık görülmüş ülkelerden aldık"
Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Yalçın Köksal işin ekonomik boyutuna da dikkat çekti. Köksal, “Bir sığır başı 10 kg gelir. Hem şüpheli hayvan ithal ettiriyorsun hem de ne olur ne olmaz diye böyle bir önlem alıyorsun. Bu hastalık 7-8 sene sonra ortaya çıkıyor. Bir de kesilmiş olarak gelen etler var. İlk zamanlarda kesilmiş et ithalatında dörtlü test uygulaması vardı. Et ithalatçı firmalar etleri gümrüklerde uzun süre bekletemiyoruz diye baskı yapıp bu uygulamayı da iptal ettirdi. Bunun kontrolü nasıl olacak” dedi. Deli dana hastalığının ilk İngiltere"de ortaya çıktığını, daha sonra Belçika, Danimarka, İrlanda ve İtalya gibi ülkelerde görüldüğüne dikkat çeken Köksal, şöyle devam etti: “Biz bu ülkelerin tamamından ithalat yapıyoruz. Bakanlık bu işin kontrolünü nasıl yapacak. Ben size söylüyorum hiçbir mezbaha bu genelgeye rağmen bu organları imha etmez. Çünkü ekonomisi olan bir olay. Türkiye"de doğru dürüst mezbaha mı var. Böyle bir şüphe varsa bu hayvanlar getirilmemeliydi.”

Deli dana riski tarifi yapılmış
Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Yalçın Köksal, “Genelgede tarif edilenler deli dana diye tabir edilen BSE hastalığına işaret ediyor. Bu hastalık iç organlar ve beyne yerleşir. Bakanlık da bu organların imhasını istiyor. İthal edilen hayvanlardaki bu riskler izlenmeliydi. Bu hayvanlar daha önce BSE hastalığı olan hayvanlarla bir arada tutulmuş ve ortak yemleme yapılmış mı? Fakat Türkiye"ye getirilen hayvanları uzun süre izlemek mümkün değil. Zaten kesim amaçlı getirdikleri için hemen kesiyorlar. İthalatta bütün bunlar önem taşıyor” dedi.

Gecikmiş ve doğru bir karar
Kayar Grup Başkan Yardımcısı Faruk Kayar da bakanlığın bu genelgesini doğru fakat gecikmiş bir uygulama olarak değerlendirdi. Bu ürünlerin Avrupa Birliği"nde de yasaklanan ürünler olduğunu belirten Kayar, “Şu ana kadar Türkiye"de bu ürünler imha edilmiyordu. Bakanlığın genelgesi bize de ulaştı. Biz zaten uluslararası standartta üretim yaptığımız için sertifikalarımız bu yönde olduğu için bu ürünleri zaten imha ediyorduk. Zaten getirdiğimiz hayvanların kontrolü yapılıyor. Bakanlığın bu genelgesi ikinci bir tedbir olarak getirildi” yorumunu yapıyor.

Bu, rutin uygulamadır
Özlem Et"in sahibi Ahmet Yücesan, Tarım Bakanlığı"nın gönderdiği bu yazının kendilerine de ulaştığını ve bakanlığın rutin bir uygulaması olduğunu söyledi. 1996 yılından beri kesilen hayvanların bu parçalarının Avrupa Birliği mevzuatına göre yenmediğini ve ihma edildiğini kaydeden Yücesan, “Türkiye"de 2005"te kabul edilen Gıda Kodeksi"nin Et Yönetmeliği"nde kırmızı ette deli dana hastalığına karşı risk olarak görüldüğü için bu organlar imha edilmeli diyor. Bakanlık bir hastalık olduğu için değil riskten dolayı böyle bir genelge gönderdi” diye konuştu.

radikal