18 Nisan’da verdiği karar 1 kişinin öldüğü büyük toplumsal olaylara neden olan YSK, kararından dönüşünü “memnu hakların iadesi belgesi aldılar” diye açıkladı. Ancak adaylığına yeşil ışık yakılan isimlerden Leyla Zana ve Hatip Dicle için mahkemenin “memnu hakların iadesi belgesi verilemez” kararı verdiği, Salih Yıldız’ın 18 Nisan öncesinde verdiği belgeyi yeniden sunarak onay aldığı, Ertuğrul Kürkçü’nün yürürlükten kalkan yasaya göre belge almak zorunda kalarak aday olabildiği ortaya çıktı.
BDP’li olmayan bağımsızlardan Harun Özcan’ın ise kesinleşmiş sabıkasının bile bulunmamasına rağmen veto edildiği, durum anlaşılınca adaylığına onay verildiği anlaşıldı.
 
Hatadan dönüş gerekçesi
Yürürlükten kalkan eski TCK’ya göre, bir suçtan hüküm giymiş olup da memnu hakların (yasaklanmış haklar) iadesi belgesi almayanların aday olamayacağına yönelik 200 sayılı genelgesi uyarınca, 18 Nisan’da 7’si BDP’li 12 ismin bağımsız adaylığını iptal eden YSK, önceki gün, bu 12 isimden 8’inin itirazını kabul etti.
12 isimden 2’sinin yaptığı itirazları görüşmeye devam eden kurul, büyük toplumsal olaylara yol açan kararından dönüşünü açıklarken, “Anayasanın 76. maddesine göre, Aralık 2006’da yürürlüğe giren Adli Sicil Kanunu uyarınca yasaklanmış hakların iadesi kararı almayanların seçime giremeyeceklerini, ancak ve sadece bu belgeyle seçime girilebileceğini, adayların da gerekli bu belgeyi getirdiği için itirazlarının kabul edildiğini” bildirdi.
YSK’nın bu açıklamasına karşılık, yaptıkları itiraz kabul edilen isimlerden BDP’li Leyla Zana, Hatip Dicle, Salih Yıldız ve Ertuğrul Kürkçü ile BDP ile bağı olmayan Harun Özcan’ın Adli Sicil Kanunu uyarınca aldıkları bir belge bulunmadığı ortaya çıktı.
YSK’nın ise tarihi hatadan dönebilmek adına, durumları değişmemesine rağmen bu isimlere onay verdiği anlaşıldı.
 
Davası bile bitmemiş
YSK, bu isimlerden İzmir adayı Harun Özcan’ı, Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 2 yıl 10 ay hapis cezasına mahkûm edilmesi nedeniyle veto ettiğini duyurmuştu. Ancak Özcan’ın cezasının kesinleşmediği, buna rağmen YSK’nın kesinleşmiş gibi işlem yaptığı ortaya çıktı. Özcan’ın dosyasının Yargıtay’daki ilgili daireye gönderilmek üzere halen Yargıtay Başsavcılığı’nda beklediği açığa çıktı.
Kasım 2008’de yerel mahkemece hapse mahkûm edilen Özcan, açıklandığı gibi Adli Sicil Kanunu uyarınca başvuru yapmış olsa, istenilen belgeyi alamayacaktı. Bu kanunda, hükümlülerin, ancak cezalarının infazı bittikten 3 yıl sonra yasaklanmış haklarını geri isteyebilecekleri belirtiliyor. Oysa, hükümlü bile olmayan Özcan için yerel mahkemenin verdiği kararın üzerinden bile 3 yıl geçmediği anlaşıldı.
YSK, eleştirilere yanıt verirken, cezanın infazının bitmesiyle hükümlülerin yasaklanmış haklarını geri kazandıklarına ilişkin 2005’te yürürlüğe giren yeni TCK’nın adaylar için uygulanamayacağını, mutlaka ve sadece Adli Sicil Kanunu’na göre belge alınması gerektiğini belirtmişti.
Zana ve Dicle’nin itiraz için Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nden aldığı, yasaklı olmadıklarının tespitine ilişkin kararda ise açık biçimde, TCK’dan mahkûm olanlara eski TCK’ya ya da Adli Sicil Kanunu’na göre memnu hakların iadesi belgesi verilemeyeceğinin belirtildiği, tespitin de TCK’nın YSK tarafından kabul göremeyeceği kaydedilen 53. maddesi uyarınca yapıldığı ortaya çıktı. YSK ise kararında savunduğu tezlere rağmen, Zana ve Dicle’nin itirazını, TCK’ya göre verilen bu belge uyarınca kabul etti. Her iki ismin 18 Nisan öncesi Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nden aldıkları kararın içeriğinde de “Yeni TCK’ya göre yasaklı değilsiniz, eski TCK’ya göre size memnu hakların iadesi belgesi verilemez” deniliyordu.
 
Aynı kararla kabul edildi
YSK’nın 1981’de mahkûm olduğu cezaya ilişkin memnu haklarının iadesi belgesi olmadığı gerekçesiyle veto ettiği Salih Yıldız’ın ise 2002’de aldığı kararı kurula sunmuş olmasına rağmen ret yanıtı aldığı, itiraz sırasında aynı belgeyi Hakkâri İl Seçim Kurulu aracılığıyla YSK’ya gönderdiği ve bu kez onay aldığı anlaşıldı.
18 Nisan’da memnu haklarının iadesi belgesi almasına rağmen adaylık başvurusu reddedilen Kürkçü’nün de aslında bu belgeyi almasına gerek olmadığı ortaya çıktı.
2005’te yürürlükten kalkan eski TCK’ya 2004’te eklenen hükme göre, 1987 öncesinde hapse mahkûm edilenlere 3 yıl bekleme süresine bakılmadan ve iyi hali araştırılmadan memnu hakların iadesi belgesi verilmesi gerekiyordu. Bu düzenleme de 2005’te yeni TCK’nın yürürlüğe girmesiyle ortadan kalktı. Buna rağmen, Kürkçü, YSK’nın ısrarı nedeniyle, eski TCK’ya göre belge almak zorunda kaldı ve mahkemeyi bu konuda ikna etti. YSK da Adli Sicil Kanunu’na göre değil, eski TCK’ya göre verilen belgeyi esas alarak Kürkçü’nün itirazını kabul etti.
 
Otlu’dan YSK’ya ikinci itiraz
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), bağımsız milletvekili adaylığı başvurusunu iptal ettiği Çiçek Otlu, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nden yasaklanmış haklarının bulunmadığına ilişkin karar alarak, YSK’nın iptal kararına bir kez daha itirazda bulundu.