BM İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Richard Falk, Mavi Marmara olayının ardından, İsrail'in ilk kez "politik söylem olarak" Gazze'ye ablukanın insani yardımların girişine izin verecek şekilde sona ermesi gerektiğini kabul ettiğini, ancak uygulamada değişen birşeyin olmadığını söyledi.

Falk, BM'nin Filistin'deki insan haklarının durumuyla ilgili özel raportörü olarak, BM Genel Kurulu'nun insan hakları komitesinde yaptığı konuşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gazze'de 3 yıldan beri devam eden ablukanın tüm Filistinliler üzerinde psikolojik ve fiziksel baskı yarattığını, İsrail'in Gazze'den ne mal ihracatına ne de insanların diğer Filistin topraklarına gidişlerine izin vermediğini belirten Falk, "1967 yılından beri devam eden İsrail işgali, artık bugün defacto ilhak halini almıştır" dedi.

Falk, Yahudi yerleşimleri inşaatının devam etmesinin ve İsrail'in Filistin topraklarını işgal altında tutmasının, "iki devlet kurulması vizyonuna" da zarar verdiğini ve "2 devlet çözümünü" adeta bir "illüzyona" çevirdiğini ifade etti.

31 Mayıs'ta Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından, İsrail'in ilk kez siyasi olarak ablukanın, insani yardımlara izin verecek şekilde sona ermesi gerektiğini kabul ettiğini belirten Falk, "Ancak uygulamada durum değişmemiştir. 31 Mayıs saldırısının ardından, Gazze'ye daha önceden insani yardım taşıyan kamyonların ancak üçte birinin Gazze'ye girmesine izin verilmektedir" dedi.

İngiltere Başbakanı David Cameron'un bu yıl 27 Temmuz'da Türkiye ziyareti sırasında "Gazze'nin hapishane kampı olarak kalmasına izin verilemez" dediğine de dikkat çeken Falk, Gazze'deki durumun son derece kötü olduğunu belirtti.

"İki devletli çözümün neden giderek illüzyona döndüğünün" sorulması üzerine, Falk bunu şu an yaşanan gerçekler ışığında söylediğini, çözüm için önce İsrail'in 1967'de işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Yahudi yerleşimlerindeki artışın "tersine dönmesi" gerektiğini, ancak bugün yaşananların bunu tersi olduğunu belirtti.

Falk bir soru üzerine, İsrail'in Gazze'de Hamas'ın 2006'da seçilmesinin ardından tüm Filistinlilere "toplu ceza" uygulamasına başladığını, ablukanın temel amacının bu olduğuna inandığını söyledi. Falk, "İsrail, Hamas'ı terör örgütü dışında bir siyasi aktör olarak görmediği sürece, ilerleme sağlanamaz" diye konuştu.

-MAVİ MARMARA-

Mavi Marmara saldırısıyla ilgili bir soru üzerine, Falk, Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nin onayladığı rapora göre, İsrail'in Gazze'ye abluka uygulama hakkının olmadığının ve ablukanın uluslararası hukuğa aykırı olduğunun bir kez daha tespit edildiğini belirtti.

İsrail'in Gazze'de işgalci güç olarak sorumluluklarını yerine getirmediğini ve Filistinlilerin temel ihtiyaçlarının karşılamasına izin vermediğini söyleyen Falk, bu açıdan işgal altındaki topraklara insani yardım gönderilmesinin, uluslararası hak olduğunun da raporda vurgulandığını belirtti. İnsani yardım filosundaki gemilerin hiçbirinde silah bulunmadığının da altını çizen Falk, İsrail'in 2006'daki Lübnan savaşı, Gazze'ye 2008-2009'da yaptığı operasyon ve Mavi Marmara saldırısının ardından, uluslararası kamuoyunda saygınlığının epey zarar gördüğünü belirtti.

A.A.