İsrail ile Türkiye arasında Mavi Marmara baskını sonrasında buzdolabına konan ilişkiler, Türkiye’nin baskın sonrası Tel Aviv elçisini çekmesinin ardından ikinci bir elçi krizine gebe.

Önce One Minute krizi, ardından yaşanan Mavi Marmara baskını, iki eski müttefik Türkiye ve İsrail arasında diplomatik ilişkilerin en düşük seviyeye inmesine sebep oldu. Türkiye, İsrail’in baskın nedeniyle özür dileyerek tazminat ödemesini talep ederken İsrail buna karşı çıktı. Yaşananlar Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’un Ankara’ya geri çağrılmasıyla sonuçlandı. O gün bugündür İsrail’de Türkiye, maslahatgüzar seviyesinde temsil ediliyor. İsrail ise bu süre içinde, Bergama doğumlu Ankara büyükelçisi Gaby Levy’yi geri çekmeyi düşünmedi. Ankara’dan da Levy’nin “istenmeyen adam” ilan edilmesi yönünde bir karar çıkmayınca Levy, daha az göz önüne çıkarak Türkiye’deki görevini sürdürdü. Ancak 4 yıla yakın süredir Ankara’da görev yapan elçinin görev süresinin dolmasına 3 ay kala iki ülke arasında şimdi ilişkilerin resmen maslahatgüzar seviyesine indirilmesi riski bulunuyor.

İsrail’in en çok satan gazetesi Yedioth Ahronot, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda Türkiye’ye atanacak yeni elçi konusunda yaşanan krizi dün haber yaptı. Buna göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı Levy’nin yerine gelecek kişinin belirlenmesi için daha 2010 yılının Ekim ayında çalışma başlattı.

Mektup rafa kaldırıldı

Diplomatik teamüller gereği Ankara’ya gönderilmesi planlanan isim için Türk hükümetine sunulacak bir mektup hazırlandı. Ancak bu mektup, 2 hafta sonra Ankara’ya ulaşmadan “siyasi durum göz önünde bulundurularak” rafa kaldırıldı. İsrail Dışişleri, yapılan zemin yoklamasında Türkiye’nin “hangi isim olursa olsun, atanacak yeni bir elçiyi reddedeceği” kanaatine vardı. Durum böyle olunca Mavi Marmara baskını sonrasında Türkiye’ye yönelik açıklamalarıyla büyük tepki toplayan aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Lieberman’ın önünde tek seçenek kalıyordu: Gaby Levy’nin görev süresini uzatmak...

Fırçalanan elçiye kal teklifi

Ancak bu durum hiç de kolay olmayacaktı, çünkü Levy ile bakanın arasının çok bozuk olduğu biliniyordu. Lieberman, geçtiğimiz Ocak ayında dünyadaki tüm İsrail elçilerine yönelik bir konferansta Levy’yi hedef alarak “Bazı elçilerimiz görev yaptıkları ülkeyi bize karşı savunmaya başladı. Yağ çekme dönemi bitti. Ortadoğu’da ulusal onur önemlidir. Artık siliklik yok” diye fırça atmış, gülüşmeler üzerine de “Bu gülümsemeler bana katıldıklarını gösteriyor” diye eklemişti. Bu sözler üzerine Gaby Levy ise kendisini tutamayarak “Aslında bazıları gülüyor, bazıları ağlıyor” yanıtını vermişti.

Lieberman işte bu kadar büyük bir gerilim yaşadığı elçiyi görev süresinin uzatılması için defalarca arayarak ikna etmeye çalıştı. Ancak Dışişleri’nin aylar süren baskısına hedef olan Levy, Lieberman’dan intikamını aldı, emekli olacağını söyledi ve teklifi reddetti. Yedioth Ahronot’a konuşan bir Dışişleri diplomatı, “Türkler’in bu tavrına rağmen bir elçi atayamayız, diplomasi böyle işlemiyor” diye konuştu. Bu şartlar altında, Levy, 3 ay sonra görev süresinin dolmasının ardından Ankara’yı terk edecek. Yerine elçi atanmadığı için İsrail’in Türkiye’deki temsilciliği de maslahatgüzar düzeyine inmiş olacak.

Seçimler bekleniyor

Gazeteye göre İsrail Dışişleri Bakanlığı, 12 Haziran’da Türkiye’de yapılacak olan genel seçimler ile Mayıs ya da Haziran aylarında açıklanması beklenen BM Mavi Marmara Raporu’nu bekliyor. Bu iki olay sonrası Türkiye-İsrail ilişkilerinde olumlu bir gelişme yaşanırsa elçi ataması da yapılacak.

Bergama doğumlu büyükelçi

1944’te İzmir’in Bergama ilçesinde dünyaya gelen Gaby Levy, İsrail’in kuruluşundan hemen sonra 1949’da ailesiyle birlikte 4 buçuk yaşında iken İsrail’e göç etti. Levy, çocukluk yıllarının geçtiği Bergama’yı, yıllar sonra 15 yaşında iken 1959 yılında babası ile birlikte ziyaret etti. Türkiye’ye atandığında da buraya bir ziyaret gerçekleştirdi. Levy’nin halen İzmir ve İstanbul’da yaşayan yakın akrabaları bulunuyor. Elçi, iyi Türkçe biliyor.

Vatan