Taziye çadırının önü hınca hınç dolu. Cenaze töreninden daha fazla bir kalabalık var. F-16 bombalarıyla öldürülen çoğu çocuk 35 köylü için taziyeler devam ediyor. Gençler çevrede kümelenmiş. Bir grubun içine dalıyorum. Hepsi sağduyulu, hepsinin istekleri tek. Ağabeyini kaybeden 14 yaşındaki Hakan Encü, “Çözüm ve barış” diyerek talebe tercüman oluyor.
Mazot kaçakçılığı yaptıkları sırada bombardımanla 35 gencin öldürülmesinin üzerinden 4 gün geçti. Dün Ortasu ve Gülyazı Köyleri’nde yakın bir bölgedeki halı sahada yine taziyeler kabul edildi. Gün boyu civar köylerden ve ilçelerden kalabalık gruplar halinde vatandaşlar başsağlığı dileklerinde bulundu. Toplu bir protesto gösterisi olmadı. Kalabalık çok ama büyük bir sükûnet vardı. Bir gün önce Uludere Kaymakamı’na saldıran öfkeli kalabalıktan eser yoktu.

Bir gün barış olacak

Öldürülen çocukların yakınlarının acısı hala taze; ama özellikle konuştuğumuz gençler bir intikam düşüncesi içinde olmadıklarını söylüyor. Gülyazı ve Ortasu’daki gençlerden neredeyse katırlarla kaçak mazota gitmeyen yok. Kuzenlerini kaybeden 18 yaşındaki Çetin Encü de aslında o gece ölen akrabalarıyla birlikte olacaktı. Ancak değildi: “Yok yoktu. Yani karşı tarafta ellerinde mazot olmadığını söylediler. Önceden arayıp gidiyoruz. Yük olsa daha kalabalık olurdu. O gece gidenler normal zamana göre daha azdı.”
Murat Encü ise 15 yaşında: “Bazen ben de gidiyorum. Öle kuzenim Selman’da önce yük bulamadığı için o gece vazgeçti. Ancak son anda buldu ve yola çıktı.” Ümit Encü ise dersane parası için gitmeye mecbur olduğunu şöyle anlatıyor: “Ayda 150 TL dershane taksidim var. Mazotu TIR’lara satıyoruz. Bizim tek bir isteğimiz var. Artık barış olsun. İntikam peşinde değiliz. Kimse dağa çıkmak istemiyor. Benim de bir hayatım olsa, mesleğim olsa neden mazota gideyim.” Orhan Encü ise hala bir umut olduğunu söyleyerek, “Bir gün barış olacak. Ama belki bizden sonraki nesil görecek. Biz göremeyebiliriz” diyor.

Protez için gidiyordu
14 yaşındaki Hakan Encü, ağabeyi Aslan Encü’yü kaybetti. Hakan da çözümün şart olduğunu anlatıyor: “Katliamlara hayır dememiz lazım. Bizim tek isteğimiz barıştır. Dün burada kaymakama saldıranlar bizden değildir. Hepimiz çok üzüldük. Benim diğer ağabeyim aynı yerde mazota giderken mayına bastı. Ayağında platin var. Protez için 4500 TL’ye ihtiyacı var. Aslan ağabeyim protez parası için mazota gidiyordu.

Kaymakamı seviyoruz

Faruk Encü ise farklı bir mesaj veriyor: “Ben İstanbul’da çalışıyorum. Akrabalarım cenazeleri için geldim. Şırnaklı olduğumu söylediğimde bana terörist muamelesi yapıyorlar. Hiçbir zaman Şırnaklı olduğumu gizlemiyorum. Terörist sansalar da bizim tek isteğimiz çözüm ve barış.”
Gençlerin çoğu Uludere Kaymakamı’na yapılan saldırıdan dolayı üzüntü duyduklarını da söylüyor. Orhan Encü, saldırının köyün dışından gelen insanlar tarafından yapıldığına inanıyor.
Uludere’nin köylerinde yılbaşı gecesinde ise herhangi bir kutlama doğal olarak yoktu. Zaten daha öncede yılbaşında yaptıklyarı en büyük eğlence gençlerin bir araya gelerek sohbet etmesiydi. Ancak bu yılbaşı yasa denk geldiği için insanlar yeni yıla girdiklerinin bile farkında değildi.