İnternet 45 yaşında!

Bundan 45 yıl önce internet keşfedilmeseydi siz bu satırları hiç okumuyor olacaktınız. Kiminin “baş belası” dediği, kiminin de sabah uyandığında henüz yatağından kalkmadan yokluğunu hissettiği internet, hayatımızda öyle köklü değişiklikler yarattı ki ilk defa aileler çocuklarına değil, çocuklar ailelerine bir şeyler öğretir oldu.

Gelelim internetin doğumuna. Her şey bu yeşil odada başladı. 29 Ekim 1969’da saat 22:30’da, California Üniversitesi’ndeki bir bilgisayardan Stanford Araştırma Merkezi’ndeki bir diğer bilgisayara ilk mesaj internet yoluyla gönderildi. Böylece internetin göbek bağı kesildi. 

İlk mesajın gönderilme hikayesi ise “İnternetim yavaş” diyenlere şükrettirecek cinsten. Kaliforniya Üniversitesi profesörü Leonard Kleinrock‘un danışmanlığı yapan yüksek lisans öğrencisi Charley Kline bilgisayarla ilgili deneyler yapıyordu. 29 Ekim gecesi “Login” kelimesini SDS Sigma 7 sunucusundan Stanford’daki SDS 940 sunucusuna göndermeyi deneyecekti. Önce ‘L’yi yazdı ve telefon açıp sordu: “L yazdım, geldi mi?”
Geldiğini onayladılar. Sonra O harfini yazdı ve telefon açıp tekrar sordu: “Geldi mi?”

Tekrar onay geldi. Sıra “G”deydi. Yazıp, telefonda yine aynı soruyu sordu. Ama bir terslik vardı. Bilgisayar tam o sırada durdu. Ve sadece “Login” kelimesinin karşı tarafa gitmesi bir saati buldu. 

Böylece internetin doğumu bir saatlik gecikmeyle gerçekleşti. ARPANET (Gelişmiş Araştırma Projeleri Dairesi Ağı) üzerinden gönderilen ilk başarılı mesaj da ‘LO’ olarak tarihin sayfalarına kazındı. Ne diyelim: İyi doğdun internet!

İNTERNET ÜZERİNDEN GÖNDERİLEN İLK MESAJIN BELGESİ